kpop one shot (İstek Alınıyor)

84~° Yoongi - Taehyung

Bangtan üyeleri, kendisini pek iyi hissetmeyen Yoongi'nin akşam yemeğine çıkmasını bekliyor.

Yoongi yatağına yayılmıştı, midesi çok kötü ağrıyordu, Doğruldu ve oyuncak ayısını bulmak için etrafına baktı.

Yoongi oyuncak ayısını yatağının altında buldu, "yatağın altında mı yapıyordunuz Bay Waffle?"

dedi boz ayısına bakarak. Yatarken onu göğsüne bastırdı ve yavaş yavaş uykuya daldı.

Bu sırada Taehyung yurdun önündeydi ve ön kapıyı çalıyordu. Hasta üyesi için endişeleniyordu bu yüzden restorandan ayrıldı ve Yoongi'yle ilgilenmek için eve gitti.

"Yoongi, benim Taehyung! Kapıyı açabilir misin?" dedi.

Sessizlik.

Taehyung kaşlarını çattı, Yoongi evde değil miydi? Ceplerinde anahtarlarını aradı ve dakikalarca aradıktan sonra sonunda buldu.

Kapının kilidini açıp içeri girdi, oturma odası karanlıktı. Belki Yoongi uyuyordur, diye düşündü Taehyung, Yoongi'nin odasına gitmeden önce.Yoongi yurt kapısının açıldığını duyunca hemen uyandı ve hızla doğruldu.

Taehyung'un kafası odada çıkarken oyuncak ayısına sarılıyordu "Yoongi?" Işıkları açınca Yoongi'yi oyuncağıyla yatakta buldu.

"TaeTae!" Yoongi'nin mutlu bir şekilde bağırması Taehyung'un kaşlarını kaldırmasına neden oldu. Yoongi ne zamandan beri beni gördüğüne bu kadar seviniyor, diye sordu Taehyung kendi kendine.

"Pekâlâ!" Yoongi çocuksu bir sesle konuşarak Taehyung'un elini tuttu.

Taehyung'un kafası fazlasıyla karışmıştı. Yoongi neden öyleydi?

çocuk gibi mi davranıyorsun? O kadar hasta mı?

Taehyung, Yoongi'nin yatağının önünde durup onun nesi olduğunu düşünürken Yoongi gözyaşlarına boğulmaya başladı.

"TaeTae Yoongi'yi sevmiyor mu?" Yoongi somurttu. Taehyung'un gözleri büyüdü.

"Hayır ağlama!" Bay Waffle ondan alarak Yoongi'nin yanına oturdu.

Taehyung oyuncak ayıyı yüzünün önüne koydu, ayının ellerini hareket ettirdi.

"Yoongi'yi seviyorum." Bunu tiz bir sesle söyledi ve Yoongi kıkırdayarak ellerini çırptı.

Taehyung ayının arkasından gülümsedi. Ayıyı yüzü görünecek şekilde kendisinden uzaklaştırdı.

Yoongi kıkırdayarak Taehyung'a yaklaştı ve ellerini genç olanın yüzünün her iki yanına koydu.

Uzun boylu çocuk onu gıdıklarken Taehyung'un yüzüyle oynadı.

Yoongi esnedi, elleri kucağına düştü. "Uykuluyum." Yere uzanırken mırıldandı ve genç olana ellerini uzattı.

"Sen de uyu!" Taehyung yavaş yavaş uykuya dalmakta olan Yoongi'nin yanına uzandı. Uyumadı, onun yerine Min'in saçlarını okşuyor, onun uyanmasını bekliyordu. Eskisi gibi kafası karışık değildi, Yoongi'nin davranışını sevimli buluyordu.

Saatler sonra üyeler hâlâ dönmemişti ama Yoongi uyanıyordu. Gözlerini açtığında Taehyung'u buldu.

"Hatırlamıyor musun?" Yoongi başını 'hayır' anlamında salladı. "Çocuk gibi davranıyordun."

Yoongi donup kalmıştı, şimdi Taehyung onun bir ucube olduğunu düşünecekti. Genç olana bakmaya cesaret edemeyerek doğruldu.

"Ah." Taehyung Yoongi'nin arkasına oturdu.

"Neden?" O sordu. Yoongi ilk başta tereddüt etti ama Tae'nin bir açıklamayı hak etmesi gerekiyordu. "Ben- ben küçüğüm."

"Bu ne anlama geliyor?" Taehyung rahatça Yoongi'nin sırtını ovuşturdu.

"Bu, yetişkin ve küçük çocuk ayrımı gibi bir şey,   bir yarısı ciddi bir yetişkin diğeri ise çocuksu/ itaatkâr. BDSM'nin bir alt dalı olarak kabul edilir. Baskın role Bakıcı denir. , itaatkar olana ise Küçük denir." (Y/N: yazar böyle yazmış çevirdim ama anlamadım)

Yoongi onu dinleyen Taehyung'a baktı.

"Cinsel olabilir ve bazıları olmayabilir, ancak bazı dinamikler yaş oyunları içerirken diğerleri içermez. Seks içerebilir veya içermeyebilir, doldurulmuş hayvanlar, yatma vakti hikayeleri, renklendirme ve benzeri şeylerle oynamayı içerebilir. diğer çocuksu aktiviteler, yaş oyunları. Yaş oyunlarını stresi azaltmak için yapıyorum."

genç başını salladı, "Bakıcın var mı?"

Yoongi başını 'hayır' anlamında salladı. "Bir tane ister misiniz?" Yoongi başını salladı. "Bir tane bulmaya zamanım yok."

Taehyung "Senin Bakıcın olabilirim" dedi. "Eğer istersen."

Yoongi'nin gözleri büyüdü. "Gerçekten mi!?"

Çocuksu bir sesle söyledi.

"Evet!" Taehyung gülümsedi, Yoongi onun üzerine atladı ve ona kocaman sarıldı.

"Ama önce bana bir şeyler öğretmelisin."