91~° Mina - Luhan

19 1 0
                                    


*mina'nın bakış açısı*

"Anne, baba, ben geldim!" Eve girerken annemlere seslendim.

Oturma odasına girdiğimde annemle babamın genç bir çiftle konuştuğunu gördüm.

"Ah, Mina- ah, evdesin" dedi annem. "Merhaba" ailemin ve çiftin önünde eğildim.

"Gitmeliyiz Sarah ama yarını sabırsızlıkla bekliyoruz." dedi kadın.

"Bizde" diye yanıtladı annem. Daha sonra çiftle birlikte dışarı çıkmak için ayağa kalktı.

"Onlar kimdi?" babama sordum.

"Sana arkadaşlarımızın oğluyla randevu ayarladık" dedi.

"N- ne?" Diye sordum. "Neden?" Annemle babamın bana bir randevu ayarlaması beni üzmüştü, özellikle de bu şekilde.

"Artık 19 yaşında olduğuna göre doğru bir karar olduğunu düşündük." diye konuştu annem tekrar oturma odasına doğru yürürken. "Onu zaten tanıyorsun. Bunlar Luhan'ın ailesiydi" dedi ön kapıyı işaret ederek.

"L- luhan" diye kekeledim.

Ailem bana üniversitemin popüler çocuğuyla bir randevu ayarladı!

"Gördün mü, onu tanıdığını söylemiştim. Şu küçük yüzüne bak, kızarıyor" diye ciyakladı annem.

Ellerimle yüzümü kapattım ve üstünü değiştirmek için üst kata çıktım.

.

Bir eğlence parkının kapısında Luhan'ı beklerken kendi kendime "Bunu yaptığıma inanamıyorum" diye mırıldandım. Birinin adımı seslendiğini duyduğumda arkamı dönüp gidecektim.

"Mina" bu ses beklediğim çocuktan başkasına ait değildi.

"L- luhan" diye selamladım onu.

"Sanırım içeri girsek iyi olur." Elimi tutup beni kapının önünden sürüklemeden önce gülümsedi.

Bütün gün tema parkındaydık.

"Adımı nereden biliyordun?" ona sordum. Luhan omuz silkti.

"Adını bilmemem mi gerekiyor? Benim üniversiteme gidiyorsun değil mi?"

"B- bunu biliyor musun?" Her zaman beni fark etmediğini düşünmüştüm.

"Elbette" diye yanıtladı. "Popüler olmam seni tanımayacak kadar cahil olduğum anlamına gelmez" dedi.

Cevabı beni biraz utandırdı.

Bir anda elimden tutup beni bir yere sürüklemeye başladı. "E- evet. Nereye gidiyoruz?" ona sordum.

"Her zaman buna binmek istemiştim. Ama tanıdığım herkes benimle binemeyecek kadar korkuyor." bana döndü ve yavru köpek bakışları attı.

"Sen deli misin?" ona sordum. başımı sallamaya başladım. "Eğer o ölüm tuzağına bineceğimi sanıyorsan yanılıyorsun" dedim ona, geri adım atmaya başladığımda.

"Lütfen" diye yalvardı. Gözlerinin içine bir kez daha baktım ama onun tatlılığına dayanamadım.

"İyi" diye ofladım.

Gülümsemesi yüzüne yayıldı.

"Harika"

"Aman Tanrım, öleceğiz" dedim ona. Artık koltuklara bağlıydık.

"Her şey düzelecek, söz veriyorum" gözlerimin içine baktı. Bu beni biraz sakinleştirdi ve ne olduğunu anlamadan yolculuk başladı.

*Derin nefes al, korkak bir kedi olma. Bütün gün iyi iş çıkardın, neden şimdi bozasın ki? *

Yukarı doğru çıkmaya başladığımızda kalbim hızlandı, gittikçe daha hızlı atıyor. Biz ulaşmadan önce

Luhan'ın elini tuttum

Baş aşağı giderken çığlık attım. Bu arada Luhan bana güldü.

*Luhan'ın bakış açısı*

"Bu muhteşemdi!" Araçtan indiğimizde bağırdım.

"Luha...n. Kendimi pek iyi hissetmiyorum." Döndüğümde Mina'nın gözlerinin geriye doğru kaydığını ve dengesinin bozulduğunu gördüm.

Onu kollarıma aldım ve parktaki en yakın kafeye getirdim.

"Mina" Oturduğumda adını seslendim, hâlâ kollarımdaydı.

Yavaşça gözlerini açtı ve sanki az önce bir maraton koşmuş gibi nefes aldı.

"AMAN TANRIM!" diye bağırırken çok korkmuş görünüyordu. beni görünce üzerime atladı ve bana sarıldı.

"Hey, hey, sorun değil." diye mırıldandım ve ona karşılık verdim. ağladığını anlayabiliyordum.

"Buradayım sorun değil. Söz veriyorum bir dahaki sefere zorlamayacağın" dedim ona.

Başını göğsümden kaldırıp gözlerimin içine baktı.

"Bir dahaki sefer?" diye sordu.

" Tekrar gelmek istemiyor musun?" diye sordum ona, gülümsemem bozuldu.

"Çok isterim" dedi gülümseyerek.

kpop one shot (İstek Alınıyor) Where stories live. Discover now