Bölüm 49

50 6 4
                                    

1 yıl sonra...

Barış...

Dalgaların sesiyle gözlerimi açtım. Seviyordum bu hissi. Terapi gibiydi benim için her sabah bu sesleri duymak.

Olduğum yerden kalktım elimi yüzümü yıkadım ve hazırlandım. Şeker de uyanmıştı ve bana eşlik etmeye hazırdı. Ayakkabılarımı da giyindikten sonra sabah koşusu için evden dışarı çıktım.

Mis gibi temiz hava eşliğinde sahil boyunca koştum. "Yoruldun mu kızım?" dedim yanımdaki ufaklığa bakarak. "Hav hav" diyerek karşılık verdi bana. "Aferin kızıma babası gibi sporcu o da." dedim kucağıma aldım.

Fırının önüne gelince "Günaydın Salih abi çıtır simitlerim hazır mı?" dedim gülerek. "Oo Barış'cığım tabiki de hazır her zaman ki gibi dakiksin. Al bakalım." dedi elime tutuşturdu poşeti. Parasını verdim "Eyvallah abim sağolasın." dedim dükkandan çıktım.

Bir parça kopardım sıcacık simitten ısırdım sonra da Şeker'e verdim. Bu bizim sabah rutinimizdi.

Tek katlı şirin evimize gelince Şeker atladı kucağımdan hemen oyun yerine koştu. 2 odalı bir evdi sahilin dibindeydi minik bir bahçeside vardı bana yetiyordu.

Mutfağa girdim ocağa su koydum sonrada kendimi sabahın serin sularına bıraktım. Su kaynayana kadar bir turda denizde attım. Tekrar eve geldim duşumu aldım çayımı demledim. Kahvaltım hazır olunca bahçedeki masaya oturdum ve yemeğe başladım.

Şeker'in yemeğide hazırdı o da kendi yerinde yiyordu. "Günaydın delikanlı afiyet olsun." diyen sesin sahibiyle yerimden kalktım. "Kemal Baba hoş geldin buyur gel otur birlikte olsun." dedim elini öptüm.

Oturdu sandalyeye banada eliyle otur işareti yaptı. Ona önce içeriden bir bardak çay getirdim sonra karşısına oturdum.

Gülümseyerek beni seyretti. Neden gülümsediğini biliyordum. Beni böyle gördüğü için mutlu oluyordu. Kemal Baba ben buraya perişan bir halde gelince benim elimden tutan ayağa kaldıran adamdı. Bana ev verdi iş verdi. Hayata yeniden dönmeme yardım etti kısacası.

...

Bütün gerçekler yüzüme tokat gibi çarptıktan sonra annemin arabasına atlayıp kaçmak istedim. Evime gidemezdim, oraya Bilge'nin olmadığını bilerek giremezdim. O cesaretim henüz yoktu. Bir gün olur muydu o da muammaydı.

Nereye gittiğimi bilmeden sürdüm arabayı bir süre sonra karşıma çıkan tabelaya baktığımda şehir dışına ulaştığımı anladım. Bu arabayla gidersem beni bulacaklardı. Kimseyle yüzleşecek durumda değildim. Ne için yapmış olurlarsa olsunlar hepsi beni kandırmayı seçmişti. Ve şu an kalbim ruhum hiç birini affetmek istemiyordu.

Arabayı kenara çektim içinden indim. Yan koltuktan da can yoldaşımı aldım. Güvenebileceğim tek şey şu an Şeker'di. Aklıma yağmurlu yolda az kalsın ona çarpacağım geldi. Sinirle arabanın tekerine bir tekme attım. Bana ait olan tek şeyi de elimden alacaklardı. Bu saçma planı nasıl yapmışlardı aklım almıyordu. Peki Ece o nasıl her şeye tamam demişti. Kalbimin acısına onun acısıda eklendi.

Yol kenarında beklemeye başladım. O gün Ece'nin beni kandırdığı otostop numarasını uygulayacaktım. Tek fark vardı ben gerçekten otostop çekecektim. Umarım annemler beni bulmadan birisi arabasına alırdı.

...

Otostopçu Kız (Tamamlandı) حيث تعيش القصص. اكتشف الآن