Bölüm 8

2.1K 30 42
                                    

Acıyla kıvranırken ufaklık geldi yanıma yüzümü yalamaya başladı. Bana acıdığı her halinden belliydi. "Bana senden başka acıyan yok zaten şeker kız. Görüyor musun kızıl cadı bana neler yaptı." dedim. Hav hav diyerek karşılık verdi.

Acının hafiflemesiyle yerden kalktım o sırada yeniden kapı açıldı ve gelirken gördüğümüz adı Hasan mı neydi sanırım o girdi içeri." Oo şanslı günündesiniz küçük bey buyurun şöyle sizi küçük bir gezintiye çıkaracağız. "dedi.

" Hayırdır neler oluyor? "dedim. Karşımda sırıtıyordu keyifliydi ama ne olduğunu anlayamamıştım hala.

"Sana şu kadarını söyleyeyim kardeş, abla dedi ki eti de senin kemiği de senin her şeyi de senin. Gerisini sen anla artık." dedi. Vayy demek öyle.

"Ee sen neden bu kadar keyiflisin onu anlamadım. Ne o işkence mi edeceksin bana? Hah." dedim bekledim. Omuz silkti. Kucağıma gelen Şeker'i yatağın üzerine bıraktım bende. "Tatlı kız sen ben gelene kadar bekle burada." sonra kulağına eğildim fısıldayarak "Ha istersen çişin kakan falan gelirsede çekinme yap gitsin yatağa. Acımak yok bu cadıya. Hem ne demişler acıma acınacak hale düşersin bak misal ben. " dedim ve Hasan'ın yanına doğru gittim.

Giderken az önceki acıdan olsa gerek biraz yalpaladım. Hasan hemen lafı soktu. "Abla biraz boyunun ölçüsünü almış sanki he." dedi gülerek çıktı.

Hay Allah'ım çattık ya. Ah anne beni nerelere getirdin ne işlere soktun sen ya? Neyin cezası bu anlamadım ki. Sana bir ulaşsam bunun hesabını da sorarım da işte lanet yerde telefon falan yok ki. Biriside çıkarıp vermez zaten eminim." Hadi hadi hızlı ol biraz işin çok bugün." dedi Hasan ve merdivenlerden inmeye başladı.

Bende onu takip ettim. Hasan beni 2 kat aşağıya indirdi. Tuvaletlerin olduğu bölüme geldik. İçeri girdim ama girmez olaydım sanırım kusacaktım.

" Al sana, kova var su var fırça var sabun var her şey var işte. Buraları pırıl pırıl yapmadan buradan çıkarsan topuğuna kurşunu yersin. Şakam da yoktur bilesin." dedi belinden çıkardığı silahla hemen yanımdaki terliği nişan aldı ve tam isabet vurdu. Ne kadar hızlı ve atik bir nişancı.

Yapmış olduğu bu gösteriyle içimde biriken korkuyu belli etmek istemedim. Başımı dik tutmaya çalıştım ama daha önce böyle ortamlara da girmemiştim.

Hasan, " Bilmem anlatabildim mi?"dedi ve" Kolay gelsin hadi sana. Göreyim seni 1 saate kalmaz gelirim kontrole elini çabuk tut. " dedi gitti.

" Emredersiniz ya. Yaparım tabi ayıp ettiniz. " dedim sinirle ayağımı yerdeki kovaya vurdum. Kovanın tiz sesi doldurdu içeriyi.

"Tabiki de emrederiz." diyen sesle arkamı döndüm.

Ece! Kızıl cadı Ece!

"Benden alacağın intikam bu mu? Temizlik yaptırmak mı?" diye sordum elimdeki sabunu sinirle yere boşalttım ve duvara fırlattım. Annemle ne için anlaştınız bilmiyorum ama artık sabrım taşıyor bilesin. "dedim. Hiç istifini bozmadı.

Böyle sessizce beni ve davranışlarımı izlemesi sinirlerimi bozmaya başlamıştı. Aptal gibi onun peşinden gelmeseydim başıma bunlar gelmeyecekti. Annemin de tuzağına düşmeyecektim. Aptal kafam işte aptal.

"Kendinle cebelleşmeyi kes! Sonuca bak. Şu an buradasın ve benimle uzlaşmak zorundasın. Buraya gelmeyi sen istedin evet o zaman sonuçlarına da katlanacaksın." dedi ve gitti.

Benim kendimle cebelleştiğimi de nereden çıkardı? Nasıl anladı?

Şimdilik ama şimdilik dediklerini yapacaktım ama sonra onlarda görecekti Barış kimmiş. Yerdeki kovayı yeniden kaldırdım içine biraz su koymak için lavaboların olduğu tarafa geçtim. Bilerek buraları leş gibi yaptıklarına yemin edebilirim ama kanıtlayamam.

Döktüğüm sabunun üzerine suyu boşalttım fırçayla köpürterek her yeri temizlemeye başladım.

...

Otostopçu Kız (Tamamlandı) Where stories live. Discover now