And I'd marry you, Harry

86 14 39
                                    

Louis tekrar Londra'ya döneli, beni burada bırakalı üç gün olmuştu. Geri gelecekti ve kimseden kaçmak için değil de kendimiz için bir tatil yapacaktık.

Liam, Zayn'e sarılmış otururken biz de Niall ile onlara bakıp erirken birbirimize sarılmıştık. Louis ile ettiğimiz kavgayı ve sözde ayrılığı yeni öğrendiği için minik bir kargaşa çıkarmıştı. Aynı zamanda o gün sürekli beni izleyen o adamın peşinden giderken düşmem, kafamı vurup yaralanmam ve Zayn'in beni alıp bana Louis'den bile gizli baktığını da yeni anlattığım için uzun bir vakit ona kendimi affettirebilmek için çabalamıştım. Tabii aynı zamanda tüm bunlar için ikinci kez Liam'a da.

"Liam." dedi, Zayn gökyüzünü izlerken. Bu gece yıldızlar çok fazlaydı, biz Louis ile her gece izliyor olsak da onlar bunu yeni farketmiş olduklarından hayran kalarak izliyorlardı. Normalde şehirde görünmeyen yıldızlar yat ile açıldığımız ve ışıkları kapattığımızda görünüyordu ve bu kesinlikle mükemmel bir manzaraydı.

Liam, Zayn'e baktığında Zayn onu gülümseyerek izliyordu. "Seni çok seviyorum."

Liam aniden bunu duyması ile şaşkınlığını attıktan sonra aptal aptal yüzüne gülmeye başlamıştı. Bunu duymuyor değildi ama yine de alamıyordu kendini işte.

"Niall kolunu arkamdan bana sar." dedim, ikisini hayranlıkla izlerken. Ama bir yandan da Louis'nin yokluğu boşluğun ta kendisiydi ve bunu hissetmek acı veriyordu.

"Niye?" dedi, Niall Louis'ye göre kısa kolunu bana sarmak için uğraşırken.

"Çünkü Louis olsa öyle yapardı."

Niall tanrıya yalvarır gibi gökyüzüne birşeyler mırıldandığı sırada gelen telefon sesi ile hızla içeri koştum ve yatağın üstündeki telefonu aldığım gibi hemen açtım.

"Loueh!"

Arkasında görünen yerlerden şirkette olduğunu anlarken gülümseyerek bir süre ekranda beni inceledi.

"Bu saatte uyuyor olman gerekiyordu."

"Maalesef, bebeğim. Cedric ile çalışıyoruz."

Ekranda odasındaki L koltukta oturmuş birşeyler ile uğraşan Cedric göründüğünde onu daha önce görmediğim için şaşkınlıkla ekrana daha çok yaklaştım. Lanet olası bir twink ile aynı odada gecenin üçünde odasında yanlız oldukları gerçeği ile kaşlarımı sonuna kadar çattım.

Ekranda tekrar kendisi göründüğünde Cedric'in az önceki olup olmadığını sordum. Duyduğum ile memnun olmayarak kafamı salladım ve ne zaman geleceğini, ne yaptığımızı konuştuk. Zayn'in de Louis'nin yanına gitme ihtimali vardı. Hatta başta ikisi de gidecek olsalar da Louis tek halledebileceğini ve bizim gerçek bir tatil yapmamızı istediğini söylemişti. Burada bizimle olan Zayn'e de emanet edilmiştik aslında.

"Harry, bebeğim, iyi misin sen?"

"Diğerlerine veriyorum." dediğimde, "Harry." diyerek durdurdu beni ve gözlerini benden ayırmadan Cedric'e çıkmasını söyledi.

"Seni çok özledim." dediğinde, kırık bir gülümseme bahşettim. "Ben de seni çok özledim, Lou."

"O zaman neden yapıyorsun, bebeğim? Sen aklımdan bir an çıkmazken bir de yanına bir an önce gelebilmek için burada birşeyler ile uğraşmaya çalışıyorum."

Yapmamdan kastettiği şeyin az önce onunla konuşmak istememem olduğunun farkında olduğu gibi bunun sebebinin Cedric olduğunu bildiğini de biliyordum.

"Gecenin üçü ve twinkin teki ile aynı odada çalışıyorsun, Louis. Elimde değil."

Louis ekrana bakarken gülmeye başladığında bir yandan kaşlarım çatılmış, bir yandan da karşımdaki taptığım manzarayı seyrediyordum.

Two hearts in one home | LarryWhere stories live. Discover now