Do you know who you are?

85 9 32
                                    

"LIAM PARAMI VER!"

Koridorda Niall'ın bağırış sesi duyulduğunda kapım yumruklandı. Açtığımda Niall hızla boynuma atladı.

Liam hızla açık kapıdan içeri girdiğinde inanamazca baktı.

"Sen Louis mi seviyorsun?" Liam şaşkınlıktan saçmaladığında Niall sırıtarak yanına gitti.

"Sadece Tomlinson olan!"

"Siz bizim üzerimizden iddiaya mı girdiniz?"

Niall masumca güldü. "Sizin tüm o paraya değeceğinizi biliyordum!"

Bir çocuk gibi sevinirken Liam da şaşkınlığı atlatarak gülmeye başladı.

"Louis nerede?!" Niall kapıdan çıkarak Louis'ye gidecekken onu tuttuysam da Louis bağırış seslerine çıkmıştı bile.

"Tanrım, bu dudaklar ile iki ülkeyi de birbirine karıştırdın!"

Louis konuyu anladığında benim utandığımı farkederek beni kendine çekti.

"Zayn herşeyi biliyor, o anlatsın." dedi, ve beni koridora çıkararak kendi dairesinin içine alarak kapıyı kapattı.

Niall Zayn'in adını bağırarak, uyuyan Zayn'i uyandırmaya gittiğinde sesler biraz olsun azaldı. Dün geceden sonra hiç konuşmamıştık.

"Harry." dediğinde, ona döndüm. Eli yüzümde gezindi ve saçlarımı benim her zaman yaptığım gibi yana doğru attı.

"Benim güzel bebeğim," bu defa yanağımı koklayarak öptü. "Sorun ne?"

"Senden izinsiz seni öptüğüm içinse özür dilerim. Hemen şimdi, herkese bunu unutturabilirim."

"Nasıl yani, herkes senin bana ait olduğunu unutacak mı?"

Gülerek kafasını salladığında o kadar güzel görünüyordu ki, bir ara dişlerimi sıktığımı farkettim ve dayanamayarak onu öptüm. Louis beni anında belimden yakalayarak karşılık verdi.

"Ben de aynı şeyden bahsediyordum, herkes kime ait olduğunu bilmeli."

Kafamı sallayarak sıkıca boynuna sarıldım ve denk gelen yeri öptüm. Onu geri geri ittirerek koltuğa oturttuğumda ben de üstüne çıkarak bacaklarımı iki yana attım.
Elleri belime yerleşti ve beni sıkıca tuttu.

"Peki sen, bebeğim. Sen kime ait olduğunu biliyor musun?"

"Evet, hatta ona çok benziyorsun."

Louis'nin kaşları çatıldığında gülmeye başlamıştım ki, belimdeki elleri kalçama giderek onları sıktı.

"Ters dön ve altındakileri çıkar."

Memnun ama bir yandan da ürkerek altımdakini çıkardım. Söylediği gibi ters döndüğümde bacaklarımı tekrar iki yana attı ve kalçalarımı yüzüne doğru çekti.

"Böyle dikişlerin acıyor mu?"

Konuşabilecek gibi olmadığından kafamı sallayarak onu bu konuda rahatlattım.

"Geleceğin zaman bana söyleyeceksin ve ben söylemeden boşalmayacaksın."

"Peki, babacığım."

Bu Louis'nin her ne yapacaksa yapması için bir davetti ve o da daveti kabul ederek dilini deliğime değdirdi.

"Oh!" Bunu beklemediğim için şaşkınca karşıya doğru bakarken arkamı döndüm. Louis'nin dili zevkle deliğimde geziniyordu.

"Tadın öyle güzel ki, bebeğim. Eğer bunu tatmış olan sadece ben olmasaydım çok üzülürdüm."

"S-sadece senin için."

Two hearts in one home | LarryWhere stories live. Discover now