Bölüm 39- En güzel çift.

5.2K 318 39
                                    

Merhaba arkadaşlar. Bu bölüm bir çoğunuza sürpriz oldu sanıyorum. İki arada bir derede yazdığımdan bende ne kadar yazdığımın farkında değildim. Bir kaç bölüm önce yakında final yapacağım demiştim ama hikaye uzuyor da uzuyor.

Paris'ten geri bir döndürebilsem final olacak da... Yazdıkça planlar değişiyor. Onlara veda etmek istemiyorum sanırım. Neyse. Ben lafı çok uzattım. Herkese iyi okumalar dilerim


Şanzelize bulvarındaki onlarca mağazadan aldıkları giysileri ve hediyeleri taşımak işkence boyutuna yaklaşınca Kerem gördüğü ilk çekçekli valizi satın alıp paketleri içine doldurdu. İki valizle geldikleri bu şehirden üç tanesiyle geri döneceği gerçeği genç adam için şaşırtıcı olmasa da artık alışverişin bitmesini istiyordu. Daha sabırlı olabilirdi belki ama Gizem kozmetik satan bir mağazada yarım saatten fazla zaman geçirince genç adamın sabrı, ister istemez törpülenmişti. Gizem ise akşam karanlığında renk renk ışıklarla parlayan caddenin soğuk kaldırımında canlı müzik yapan gurubu izlemeye dalmış Kerem'in yanında olmadığının farkında değildi. Kalabalığın arasında yalnız olduğunu anladığında panikle çevresine bakınmaya başladı. Birkaç adım ilerleyince genç adamın bir mağazadan çıktığını gördü. Kerem de elindeki valizi sürüyerek Arnavut kaldırımlı sokakta genç kızı arıyordu. Gizem el sallayarak kendisini görmesini sağladı. Genç adamın yorgun bakışları ve Eyfel resimli valiziyle kendisine gelişini görünce gülsün mü ağlasın mı bilemedi genç kız "Valiz mi aldın aşkım?"


Kerem derin bir nefes alıp cevapladı "Başka seçeneğim kalmamıştı."


"Sevgilim. Biliyorum çok yoruldun ama sadece annem kaldı. Ona da küçük bir şey bulalım, sonra söz bir toka bile almayacağım bu şehirden."


Kerem aralarındaki mesafeyi kapatıp sırtından tuttu genç kızı "Sorun değil. Ama elimizi çabuk tutmalıyız, gece yarısı kapanacak mağazalar." Dediği anda vitrindeki mankeni gördü.


"Gizem..."


"Efendim aşkım."


Genç adam gözlerini vitrinden ayırmadan cevap verdi "İki dakika gelsene." Genç kızın elinden tutup içeri sokması bir oldu. Mankenin yanına dikilip mağaza çalışanına seslendi. Gösterdiği parçanın Gizem'in bedeninde olup olmadığını sordu. Genç çalışan hemen aynısından bir tane getirip genç kıza uzattığında Gizem şaşkınlıkla olup biteni izliyordu.


Kerem "Sen beğendin mi bilmiyorum ama üzerinde görmeyi çok isterim." Dedi.


Gizem eline tutuşturulan kırmızı kaşe paltoya bakıp gülümsedi "Denerim tabiî ki. Neden beğenmeyeyim ki?" diyerek üzerindeki paltosunu çıkardı. "Demek sen bunu çok beğendin" diye sorarken paltoyu sırtına geçirmişti bile.


Kerem "Aynaya bakınca sen de beğeneceksin." derken mankenin başındaki beyaz yün şapkayı çıkarmış Gizem'e giydiriyordu. Genç kız saçlarına özenle şekil veren sevgilini izlerken kendisine almak istediği giysi çuval bile olsa, onun bu hevesini kırmamak adına kabul edeceğini biliyordu. Genç adam şapkayı düzeltirken Gizem kendine hakim olamayıp parmak uçlarında yükselip genç adamın dudaklarından öptü. Kerem şaşkınlıkla gülümseyip çevreye bakındı "Çok yakıştı. Gel ve kendini gör." Genç kız aynada gördüğü yansımada kırmızı bir palto, beyaz bir şapkadan çok daha fazlasını görüyordu. Kerem büyülenmiş gibi genç kızın aynadaki yansımasını izlerken, Gizem kendine ya da giysilere bakmıyor genç adamın mimiklerini izliyordu. Kerem alt dudağını ısırıp sordu "Nasıl?"

Öyle sıkı sarıl ki...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin