55

389 27 1
                                    

Sabah Barış'ın alarm sesi ile kalktık. Hızla hazırlanıp Barışa baktım. Kapıda beni bekliyordu. Yanına gittim. Birlikte evden çıkınca arabaya atlayıp karargaha gittik. Direk albayın odasına gittik. İçeri girip tekmil verdik.

Çınar Albay: Rahat, evet Yasemin...

Elindeki kutuyu bana uzattı. Hemen ardından bir silah verdi.

Çınar Albay: bunlar senin, çıkınca üzerini giyin ve bahçeye git. Seni yeni timin ile tanıştırıcam.

Barış'a baktı.

Çınar Albay: Bunlarda senin. Göreve devam ediyorsun. Sende odana git, hazırlan ve Yasemin'in yanına geç.

Barış: Emredersiniz.

Albay Barış'a da bir kutu ve silah verdi.

Çınar Albay: Bu Derviş konusunda bulduğunuz güvenilir kişileri bana yönlendirin. Gerisini ben halledicem.

" Ama albayım "

Çınar Albay: Bu bir emirdir asker, şimdi çıkabilirsiniz .

Odadan çıktık. Derin bir nefes verdim.  Yanımızdan geçen bir eri durdurdum.

" Asker, Barış komutanına odasını bulmasında yardımcı ol."

Er: Emredersiniz

Barış'a döndüm.

" Aşağıda görüşürüz"

Barış: Görüşürüz

Kendi odama doğru gittim. İçeri girince kendimi direk sandalyeye attım. Elimdeki kutuyu masaya koyup açtım. İçinden kimlik, asker kimliği, künye ve bir kaç evrak çıktı. Onları masada bırakıp dolaptan üniformamı aldım. Üniformayı giyip saçımı sıkıca topladım. Silahımı ve kimlikleri aldım. Künyeyi boynuma astım. Hazır olunca odadan çıktım. Aşağı inip kapının önünde bekledim. Bir kaç saniye sonra Barış geldi. Dikkatle baktım ona. Üzerindeki üniforma ile çok iyi duruyordu. Ona bakarken bir anda aklıma unuttuğum çok önemli bir şey geldi. Manolya... Nasıl unuturum onu. Cen ile konuşamadım. Offf nasıl unuturum. Hızla arkamı döndüm. Albayın yanına gidecektim ama o zaten bize doğru geliyordu. Hemen önüne gidip hazırolda bekledim. Albay rahat deyince konuşmaya başladım.

" Albayım, kuzenim olan Manolya kaçırıldı ve eşi beni aradı. Baskı ve tehtit altında konuşarak beni çağırdı. İzniniz olursa onu kurtarmak istiyorum. "

Albay : Tamam odama çıkalım.

Arkamı dönüp Barış'a baktım. Geri albaya döndüm. Albay odasına doğru gidince bende peşinden gittim. İçeri girince bildiğim herşeyi anlatmaya başladım. Okadar olayın içinde kızı unutmuştum. İçten içe kendime küfürler etmeye devam ederken albay konuştu.

Albay: Timle tanışmanı ertele yüzbaşım, hemen hazırlan ve timide alarak gidin. Ben üstler ile konuşurum.

" Emredersiniz".

Hızla odadan çıktım. Albay time haber vereceği için kendi odama geçtim. İçeri baskın yapmak tehlikeli olabilirdi. Çok büyük ihtimal tuzağa düşürmeye çalışacaklar o yüzden onlara istediklerini vericem, kısa bir süre. Üzerime günlük kıyafetler giydim. İçeri girince Manolya ve Cenk'in orda olduğundan emin olmam gerek. Aşağı silah deposuna indim. Üzerimde bir kaç yere bıçak soktum. Giydiğim kıyafetin altına çelik yelek giydim ve yedek şarjör aldım. Ordan çıkınca albayım odasına gittim. Kapıdaki posta, albayın harekat odasında olduğunu söyleyince oraya gittim. Kapıyı çalıp içeri girdim. Hazırola geçtim.

Albay: Rahat asker. Gördüğüme göre bir plan yapmışsın.

" Evet albayım"

Albay: Geç, anlat planı.

Ne Oluyor ?Donde viven las historias. Descúbrelo ahora