38.Gecenin bir yarısı

772 48 33
                                    

"Ben bundan sonra seni gerçek bir çocuk gibi tekrardan büyütücem. Sen benim küçük kızım olucaksın. Yaşamak istediğin her şeyi birlik de yaşayıcaz. Ben ve çocuğumuz senin en büyük ailen olucağız"
______________________________________________

Baran bana bu güne kadar gerçek bir çocuk gibi davranmış dı. Ama böğle bir geçmişim olduğunu bilmeden. Sahi benim geçmişimi bilen insan varmıdır? Haa? Yoktur tabii. Çünki bir insanı bile yakınıma bırakmadım ben. Neden? Ben istemezmiydim benim de bir sürü sevenim olsun? Arkadaşlarım olsun? Sevdiğim olsun? İsterdim tabii.

Ama yapamazdım. Ben kendi ayaklarım üstün de durmak için o kadar çaba sarf etmişken her hangi bir piçin beni çöktürmesine izin veremezdim. Benim hayatım öğle kolay olma dı. Doğru hep ağlayarak uyudum ama o gecenin sabahı daha da güçlü uyandım. Ve bu benim başarım dı. Yaşadığım hayat bana binlerce uçurum açmış dı. Lakin ben onların hepsinden dim dik geçmişdim. Kendardan seyr etmesi, dinlemesi kolay. Yaşaması zor...

Baran'ın beni dinlemesi, bana sahip çıkması, beni benimsemesi o kadar hoşuma gidiyo ki, yanımdan hiç ayrılmasın istiyorum. Hep onu istiyorum. Hep onu arzuluyorum. Onunla tanışdığım bu kısa süre de ona çok bağlanmışdım. Kalbimin onun için atmasına da izin vermişdim.

Şu an da onun yanın da onun kollarındaydım. Ne mutlu bana. Yanım da hiç kimse olmasa bile o olsun yeter bana. Ama sadece o...

Baran'la yaşadığımız şeyler çabuk atlatılır şeyler değil ama biz başarmışdık. Belki de daha sınavımız başlamamışdır? Bizi bekleyen bir sürü şey vardır? Şu an bu mutlu anım da onları düşünecek değilim. Sendiğim adam yanım da bebeğim karnım da. Daha ne olsun?

Baran'la bu geceyi güzelce tamamlamak istediğimiz için birlik de banyo yapma kararı almışdık. Ve şu an ben Baran'ı yıkıyodum. Elim de ki duş lifini boynuna sürüyodum. Oysa önün de duran beni elliyo du. Bakın yine eli bir yer de durmuyo. Doyumsuz şeyy.

Ben onu yıkarken o belimi saran kolarıyla beni kendine bastırıyo du. Karın hizzam da duran başı karnımı göğüslerimi öpüyo du. Beraber yakandığımız ilk gece değil di bu. Ama heyecan basmış dı beni.

Baran altdan bana bakarak konuşuyo du. Öğle komik şeylerden bahs ediyo du ki gülmekden yırtılıcam şimdi. İki büklümüm ve gülmekden duş kabinin duvarına yapışmışdım.

Artık karmı ağrıyo du gülmekden. Bir saatden çokdur duşdayız. Ve artık çıkıyoruz.

İkimiz de giyinme odasına girmişdik. Üstümüze aldığımız pijamaları giyip odaya geçtik. Baran yatağı açtığın da ikimiz de içine girdik. Benim başım her zaman ki gibi onun göğsün de ve elim de başımın yanın da. Baranın sağ eli benim elimin üstünü okşayıp arada da öpüpo du.

Dikkatimi çeken parmağın da ki gümüş renkli alyans yüzük oldu. Evlendiğimiz günden beri hep parmağımday dı. Doğru bende de o alyansdan var dı. Ama değişik olan bir şey daha vardı. Baran biz evlendikden tam bir hafta sonra takmış dı o yüzüğü bana. Onda ki yüzükse evlendiğimiz günden önce de vardı. Ne ifade ediyo ki onun için? Sorsam mı? Sorucam ya ne ola bilir ki?

"Baran? ".

"Efendim yavrum? ".

Yüzüğe dokunarak "bu yüzük sen de ne zamandır var? " dedim.

"Seninle evleneceğimi öğreneceğim günden beri parmağım da. Niye sordun? ".

"Sen bana evlendikten bir hafta sonra yüzük takmışdın. Ama sen de evlendiğimiz günden önce de vardı. Ne ifade ediyo bu sana? ".

Parmağın da ki yüzüğü çıkarıp bana uzat dı "Al bak bakalım benim için ne ifade ediyo" dedi. İç kısmın da altın harflerle "Dilan"  yazıyo du. Yüzüme koca bir gülümseme otururken başımı kaldırıp yüzüne baktığım da bana baktığı gördüm.

BANA AİTSİNWhere stories live. Discover now