22.Hastahane

851 44 9
                                    


"Hemen geliyoruz" dedi.

Baran'a

"N'olmuş" diğe sorduğumda. Bana........
______________________________________________

Gözleri dolmuşdu. O koca cüssenin sahibi karşım da titriyodu. Kötü bir şey olduğu belliydi. Aslın da sormaya da korkuyodum. Sorduğum soruya cevap bile verememişdi. Tekrar sordum.

"N'olmuş Baran? ".

Sustu. Bir an cevap verdi.

"Annem... ".

"Annen? ".

"Kaza geçirmiş".

Söylediği şeyle dikenlerim kalkmışdı. N'asıl yani Ayten hanım..... Devamını getiremediğim cümle boğazıma tıkılıp kalmışdı. Ama toparlanıp Ayten hanımların yanına gitmemiz lazımdı.

"Baran kalk hastahaneye gitmemiz lazım kalk".

Baran hala donmuş kalmışdı yerin de.

"Baran kalk" kollarını silkip kaldırmaya çalışınca kızarmış gözlerini üstüme dikti.

"Hadi gidelim kalk".

Hızla kalkıp montlarımız olan qardroba koşdu bende ardından. Hızla açtığı kapıdan sonra elimi sıkıca tutup arabaya yürüdü. Arabaya vardığımız da sağ tarafa koşdum ve geçip oturdum. Çalıştırdığı arabanın ardından telefonunu bana uzatıp 'kader ablayı ara' dedi ve gazladı.

Keder arabayı arayıp hastaneyi öğrendim. Arabayı hastahaneye sürüyodu. Bir yandan da ağlamamak için kendine hakim olmaya çalışıyodu. Hastahaneye tam yirmi beş dakikaya varmıştık.

İçeri girdiğimiz de yoğun bakımın yerini öğrenip en aşağı kata indik. Kapının önüne çökmüş babası, kardeşi ve hastahane koltuğuna oturmuş Azade hanımı gördük. Baran onların yanına koştuğun da ben alt katın girişin de kalmıştım. Hastahane de olmanın bana iyi gelmediğini söylemişdim.

Etrafım da gezen hemişireler dört yıl önceyi hatırlatıyodu bana. Gözlerim kendini koy verdiğin de yoğun bakım kapısından çıkan doktoru gördüm. Gözdüğüm kişi nefesimi kesmişdi. İçimden gözlerim yanlış görsün diye dua ederken beynim de bu hastanede aylarca yatdığım günler dolanıyodu.

Gözlerim insanları ikişer şekilde görüyodu. Yine yeniliyodum. Ama toparlamam lazımdı.
Durduğum yere çakılmışdım sanki. Gözlerimi kapatıp ellerimi başıma yerleştirdiğim de aklımı almışdılar sanki. Duymuyodum bile. Son duyduğum ses

"Dilan kendine gel" olmuşdu sonrası karanlık.

__________________________________

Gözlerim beyaz tavanla buluşurken başım çatlıyodu. Başım yavaşlıkla yan tarafımdaki koltukdan yanıma koşan Baran'a döndü . Telaşla bana bakarken dikelmeğe çalıştım.
Ama başımın ağrısıyla yatağa tekrardan yapıştım.

"Dur DUR! Niye ani hareketler yapıyosun? ".

"Off....Başım".

"İyimisin? ".

"Başım da felaket bir ağrı var".

Ellerimin arasın da olan başımı sıkıp kendimi sakinleştirme çalıştırdım. Nedense hep kendi kendime sakinleşmeğe çalışıyodum. Gözlerim kocaman açılırken aklımdakileri dile döktüm.

"Annen? Annen iyi mi? ".

"Şükürler olsun iyi. Ayağın da kırık oluşmuş ama hala yoğun bakım da. Bu geceyi atlatırsa iğileşecek".

BANA AİTSİNWhere stories live. Discover now