RAKİP

64.2K 1.8K 123
                                    




Bu hikaye yanlışların içinde kaybolan doğruların hikayesidir.

Rakip 2015-2016 yılları arasında yazılmış ve yayınlanmış bir hikayedir.

Bu yüzden hikayenin kurgusunu o zamana göre değerlendirirseniz beni mutlu edersiniz.

İlk bölümler dört ve altı bin kelime aralığındadır. Bölümler ilerledikçe kelime sayısı artmaktadır.

Hikayede olumsuz örnek oluşturabilecek olay ve durumlar vardır. Tetikleyici unsurlar mevcuttur.
(Madde ve alkol kullanımı, cinsellik, argo kelimeler vb.) Bu yüzden on sekiz yaşını doldurmuş ve üstü kişilerin okuması gereklidir.

Bölümlere yorum bırakıp yıldız vermeyi unutmayınız, seviliyorsunuz!

İyi okumalar dilerim...

İyi okumalar dilerim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Sevgili Romeo,

Küçük bir kızken karanlıktan korkardım.

Güneş batıp gece oldu mu kuşanırdım gardımı. Çünkü hissederdim. Karanlığın içinde bana zarar vermek isteyen bir varlık olduğunu düşünürdüm.

Sanki beni ellerinin arasına alacak, pençelerini ruhuma geçirerek hayatımı çalacaktı.

Canavarın beklediğini düşünürdüm.

Her an, her dakika özellikle de geceleri bana zarar vermek için gölge misali bir yere siniyor, uzaktan beni gözlüyor ve zamanını kolluyordu.

Bir süre sonra gece olmasın diye dua etmeye başladım. Güneş batmazsa, aydınlık gitmezse güvende olacağımı düşündüm. Çünkü geceleri her yer karanlığa gömülüyordu. Çünkü geceleri aydınlıklar anlam ifade etmiyordu. Siyah bütün hükmünü ilan ediyor, dolunay hariç doğadaki her varlık yasa gömülüyordu. Ve benim için bir anda her yer bana zarar vermek isteyen varlıklarla doluyordu.

Korkularımın üstüne gitmeyi düşündüm.

Esiri olduğum şeylerden nefret ederdim.

Beni boyunduruğu altına alan her şey benim için lanetlenmeliydi.

Bu yüzden bir gece kendimi karanlığa bıraktım. Korkuyordum ama karanlıktan korkarak yaşamaktan daha çok korkuyordum.

Bu yüzden korksam da karanlıkta kaldım.

Bekledim, bekledim ve bekledim.

Canavarın saldırıya geçmesini, beni mahvederek parçalara ayırmasını bekledim.

Adeta yaratığın yolunu gözledim.

Bir süre sonra karanlığın korkulacak bir şey olmadığını idrak ettim. Sanki bir anda geceyi oluşturan temel şey sadece skaladaki bir renk haline gelmişti.

Sonra anladım.

Karanlık, canavarların kendine mesken ettiği bir kavram değildi. Gerçek yaratıklar gölgelerin ardına sığınmıyordu. Asıl canavarlar kendilerini belli etmeyi tercih ediyordu. Gerçek karanlığın gece ile bir ilgisi yoktu. Gerçek karanlık aydınlıkta saklıydı.

Hani sen bana diyorsun ya, karanlık sokaklarımda adımlama. Işığın altında kal ve yolunu bul. İşte ben yolumu karanlıkta buluyorum. Aydınlıklarda kayboluyor, öksüz kalıyorum.

Evet, sen karanlıksın...

Ama sen benim ışığımı bulduğum karanlığımsın.

Sen bütün karanlıkların içinde benim karanlığımsın.

Sevgilerle, Juliet.

🥂

Hoşgeldiniz!

Rakip yeniden sizlerle.

Umarım onları tekrar seversiniz.

Sosyal Medya Hesapları
İnstagram: kathy.calanthe
Twitter: CalantheKathy
TikTok: KathyCalanthe

RAKİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin