Ölüm onun için garip bir duyguydu. Her zaman bilincinde olan bir şeydi ama hiç bir zaman korkmamıştı. Özellikle hayatını bir hastane yatağında geçirdiği için her zaman ölen kişilerin haberlerini duyardı. İstese de korkamıyordu artık.
Ancak ölüm hiç...
Şaka maka gerçekten 60 bölüm oldu. Bakınca şaşırmadan edemiyorum. Tüm bu süreçte bu kitabı okuayn ve yorum yapan sizlere teşekkür ederim. 60. bölümün hatırına bu bölüm diğerlerinden daha uzun olacak. Hepinize teşekkür ederim :3
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
------------- 🍜 -------------
Uzunca süren sessizliği Naruto bozdu.
"Sadece söyleyebilirim ki Kanae-Chan'ın şaşırtamayacağı kimse yok!"
Naruto'nun sözlerini duyan Jiraya "Kanae, Gerçekten öğrendin mi?" diye sormaktan kendini alıkoyamadı.
Jiraya, Kanae'ye inanmadığından değildi, Tsunade'nin kendinden çok emin olması yüzündendi. Bu mühürleme tekniğinin herkese göre değişmesi de cabasıydı.
Ancak Tsunade ona kendine göre olanları anlatmıştı.
Yani şüphesiz bunu yapmak son derece zordu. Ancak Kanae bu zor olan kısmı neredeyse beş dakika içinde tamamlamıştı.
Tsunade bile sorgulamadan edemedi.
"Şaka yapmadığına emin misin?"
"Hmm? Şaka yaptığımı mı sanıyorsun?" Kanae'nin cevabı Tsunade için beklenmedikti. Biraz sessiz kaldı ve tekrar sordu.
"Öyleyse tekniği görmem için yoğunlaştırır mısın?"
Tsunade daha fazla konuşmanın yersiz olduğunu hissetti. Sonuçta Kanae tüm bunu hareketleriyle kanıtlayabilirdi.
"Tamam" dedi Kanae ve üzerindeki kıyafetin göğüs kısmını biraz açtı.
"Ne yapıyorsun?"
"Açıkçası o mührü anlıma koymayı planlamıyorum." dedi Kanae yanağını şişirirken.
"Tamam her neyse, Devam et" başta mühür hiç yoktu.
"Yüz mührün gücü!" diye yavaşça mırıldadı Kanae ve sözleri bittiğinde şaşırtıcı bir şekilde vücudundaki çakra da yükseldi.
Hemen ardından göğsünün hemen üst kısmında herkesin şaşkın bakışları altında bir altın bir parlaklık çıktı,
Işık söndüğünde işaret anında koyu mora döndü ve Tsunade'nin alnındaki ile aynı şekli aldı.
"Bu... Bu nasıl mümkün olabilir?" Bu sahneyi gören Tsunade tamamen şaşkına dönmüştü. Kanae'nin tekniği sadece beş dakikada geliştirmesini beklememişlerdi.
Açıkçası bu onların şu ana kadar yaşadığı en büyük şoktu. Çeneleri düşmüş gibi gözüküyordu.
Kanae'nin sesini duyana kadar da transtan çıkamadılar.
"Tsunade Obaa-chan, Şimdi inanıyor musun?"
"Ah..." Tsunade bir süre ne diyeceğini bilemedi.
Gerçek önündeydi ama inanamıyordu. Derin bir nefes alıp içindeki duyguları yatıştırdıktan sonra "Kanae, Bunu nasıl yaptın?" diye sormadan edemedi.
