52|

7K 379 15
                                    

Merhaba,
iki hafta şehir dışında olacağım. O yüzden bölümler nasıl olur hiç bilmiyorum.
Bir bölüm daha stokta var.
Bölümleri haftada bir yayınlamaya çalışıyorum bir süredir, böyle yaparsam sorun yaşamayız. Eğer vakit bulur yazabilirsem, elimde ki bölümleri de atmaya çalışırım.
Biraz tatil zamanı bana.
🥲

Annemle Muğla'da ki yazlık için konuşurken, Bedirhan'la olduğum kadar rahat değildim. Bir de yeni birlikte bir tatil yapmışken alacağım cevaptan çekinmiştim. Özellikle babamla göz teması kurmaktan çekiniyordum. Bu zamana kadar bir kaç ilişkim olsada hiçbiri böyle hissettirmemişti bana. Ailemle paylaştığım detaylarda bile bu fark anlaşılıyordu.

Annem ben konuyu açtığımda gülümsemişti. Ardından dedemleri arayıp durumu yokladığında, yazlığın boş olduğunu ama öncelikle babamla konuşmam gerektiğini bana bir güzel işledi. Tek başıma bu konuşmayı yapamayacağımı söyleyip, yanımda durmasını istemiştim.

Ardından içeri geçip babama kıvrana kıvrana konuyu açmıştım. Başta beni takmadan televizyon izlemişti, on dakika gibi bir süre. Ardından 'tamam gidin ama dayını arada yollayacağım yanınıza.' diye eklemişti. Dayımın gelmesinde bir problem olacağını sanmıyordum. Hatta bana sormadan gelmeyeceğini de bildiğim için rahattım, fazlasıyla.

İzin aldığımı Bedirhan'a belirtmemin üzerinden bir gün geçmeden kendimi sağ koltuk prensesi olarak bulmuştum. Bedirhan'ın tatili bir haftaydı. Bende döndükten sonra işlerime koşturacaktım.Henüz başlamasamda halletmem gereken minik detaylar olacaktı.

"Biraz daha semicenk dinlersem ayrılacağım senden.En azından sözleri de bir anlam kazanır, seni özlerim." dedikten hemen sonra çatık kaşlarını düzeltip gülsede benim kaşlarım düzelmemişti.

"Ayrılayım falan, hayırdır?" dediğimde yanağıma uzanan eline hafifçe vurdum. "Yok sana temas. Şarkıda yok. Aç ne açıyorsan. Ayrılacakmışta anlam kazanacakmış sözleri."

"Güzelim, kırılma ama en hareketli dinlediğin şarkı Semicenk'in. Ege'ye doğru yoldayız daha böyle kıpır kıpır enerjik bir şeyler açsanda modumuz iyice mi yükselse?" eli rahat durmadan karnımda gezindi.

"Beğenmiyorsan kendin aç napayım? Sana soruyorum ne açayım diye bir şey demiyorsun." dediğimde yoldan ayıramıyordu gözlerini. Biraz trafik vardı.

"Ben sana abayı yaktım diye bir şarkı var kimin hatırlamıyorum. Açsana onu, sana biraz şarkı ithaf edeyim." dediğinde kafamı cama çevirip gülmüştüm. Dediği şarkıyı bulup açtıktan sonra çoğu kısmında şarkıya eşlik edip , benim için söylemişti. En son dayanamayıp gülmeye başladığımda şarkıyı daha çok açmıştı. Eliyle yüzümü sıktığında dudaklarım bizim balık olduğumuzu düşündüğümüz hale gelmişti. Böyle yapmaktan zevk mi alıyordu bilmiyorum. Ama temas etmekten zevk aldığını biliyordum.

Eşlik etmek için bende uyumamıştım. Sürekli bir konu bulup konuşmaya çalışmış, bazende susmuştuk.

"Bir yerden soğuk içecek mi alsak?" dediğimde başını 'hay hay' der gibi salladı. "Alalım güzelim, benimde biraz bacaklarım açılsın."

"Çok yoruldun değil mi? Biraz durup dinlen bence. Hatta uyuyabilirsin."

"2 saatten az yolumuz kaldı. İçecekleri almaya durunca bir iner hava alırım yeter güzelim. Ehliyetin olsaydı sen sürerdin ben dinlenirdim ama hanımefendi sağ koltuk prensesliğini kaptırmıyor." dediğinde başta savunmaya geçmek için ağzımı açacaktım ki, son cümlesine kahkaha atmıştım.

Voleybolcu | Yarı TextingOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz