48

9.8K 406 82
                                    

Merhaba,
nasıl gidiyor?
Şaka maka 48.bölüme gelmişiz 🥺
Hikayelerim arasında en uzun yazdığım bölüm oldu. O yüzden bu bölümde desteklerinizi daha çok görmek istiyorum.
Yorumlarda buluşalım.🌻

Azra'yla konuşmamız devam ederken Bedirhan'ın uğrayacağını da söylemiştim. Sorun olmayacağını söyledikten sonra ayrı kaldığımız günlerde içinde tuttuğu her detayı anlatmaya devam etti. Önümde ki limonatanın pipetiyle oynayarak onu dinlemeye çalışıyordum. Gittiğim yerlerde genelde limonataları beğenmeme rağmen burada gidip gelip içiyordum. Bu sıcaklarda kahve yerine böyle içecekler her zaman daha çok rahatlatıyor beni.

Boynumda hissettiğim baskıyla bir an irkilip kendimi çektiğimde Bedirhan'ı görmemle panik halim dağıldı. "Aklım çıktı."

Koklayarak hızlıca bir kez daha öptü.Yanıma oturduğunda eli sırtımdaydı.Diğer elini masanın üzerinden Azra'ya uzattı. "Selam."

"Selam." Azra'da gülümseyerek karşılık verdiğinde içeceğini içmekle meşguldü. Dedikodudan hararet yapmıştı.

"Ne yaptınız?" dediğinde bana dönmüş gülüyordu. Yüzünden yorgunluğu o kadar okunuyordu ki, gülüşü bile farklıydı.

"Laflıyorduk, bir şey ister misin? Bak limonatası güzel oluyor buranın." elimde ki bardağı uzatarak gösterdiğimde pipeti dudaklarının arasına alıp bir kaç yudum aldı. "Gerçi bir şeyler ye önce."

"Eve gidince yerim güzelim." dedi ve dönüp garsona seslendi. Kendisinede bir limonata söylediğinde benimkinden yine bir kaç yudum aldı. "Sen neler yapıyorsun Azra? Tam tanışamadık."

"Öğrenciliğin bitmesinin tadını çıkartıyorum şu an. Bir ay sonra Dilara'nın başlayacağı yere yakın bir yerde işe başlayacağım." dediğinde Bedirhan masanın altında parmaklarıma oynuyordu.

"Aynı zamanda mı başlayacaksınız?"

"Gibi gibi.1 hafta falan var aramızda galiba." Azraya soru dolu gözlerle baktığımda kafasında hesaplıyordu. Bir gözünü kıstığında bunu çok rahat anlıyordum.

"Aynen ben bir hafta önce başlayacağım." beni tasdikleyerek konuştuğunda Bedirhanın içeceğide gelmişti. Benim içeceğimi kendi önüne çekip ona geleni benim önüme koydu.

"Hayırlısı olsun. Öğrenciliğin rahatlığını özlersiniz iş hayatına geçince." Azra derin bir nefes vererek güldüğünde neden böyle yaptığını anladığım için güldüm. Tüm bir sene öğrenciliğimiz biteceği için depresyonlara girmişti.

"Azra yaklaşık bir senedir bu konuda acı çekiyor zaten aşkım." Azra'da beni onaylayıp gülmeye başladı.

"2 diyebiliriz. Geçen seneden başladım ben buna üzülmeye. Kim uğraşacak şimdi iş hayatıyla? Tek derdimiz sınavlardı bizim." dertlenir şekilde limonatasını içtiğinde Bedirhan'da gülüyordu.

"Ben sana dedim bu kadar üzülüyorsan dönemi uzat diye." Bedirhan dokunmadığım bardağı tutup bana uzattı. "Bu senin, niye benim bardağıma konuyorsun?"

"Ben senin bardağından baya içtim iç işte. Canım isterse içerim." dediğinde pipeti dudaklarıma doğru uzattı. Elinden alıp bir kaç yudum alırken Azra'ya döndüm.

"Özel okul olmasa uzatırdımda." dediğinde elimde ki bardağı masaya tekrar koydum. Devlet okulunda okusa eminim ki uzatırdı. Çünkü cidden önünde ki engel özel okul olması. Bu fiyatlar gün geçtikçe korkutucu bir hal alıyordu.

Voleybolcu | Yarı TextingNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ