33

19.1K 751 159
                                    

Merhaba
maalesef sınav haftam geliyo artık bölümler nasıl gelir bilmiyorum 🥲
Yorumlarda buluşalım dedikodularını yapmayı seviyorum annsd
İyi okumalar🤍

Dün gece beni otelime bırakıp takımın yanına gitmek zorunda kaldığı için biraz triplenmiş biraz bozulmuştum. Elinden geldiği kadar zorlasa da bir yerde onunda kredisi bitiyordu maalesef. Ben mırın kırın yaptıkça öpüp koklamış ve en sonunda beni içeriye postalamıştı. Nazlanmam fazlasıyla hoşuna gitmişti ve bunu gizlemek için asla bir çabaya girmemişti.

Bugün de sabahtan minik bir görüşme yaşadık.Onların uçağı öğlen olduğu için ayrı düşmüştük. Bedo gittikten sonra bende çıkışımı yapıp şehri turlamış ve sıkılınca erkenden havaalanına geçmiştim.

Maçı izleyen dayımdan da bizzat bir kaç mesaj almıştım. O anı televizyondan çekip bana yollamıştı. Saniyelik şeyi nasıl yakaladığı hakkında en ufak bir fikrim yoktu.Kısaca gülümsediğim bir fotoğraf atmakla yetinmiştim.

Şimdi ise Ankarama ayak basmış bulunuyorum. Bedirhan ben alayım seni diye ısrar etsede müstakbel kayınpederi bu konuda galip gelmişti maalesef. Babam fırsatı asla kaçırmadan aksini mümkün kılmadı. Elimde ki valizimle birlikte pasaport kontrolünden geçtiğimde biraz ilerleyip otomatik kapıdan geçtim.

Hafiften bozuk gözlerimle babamı ararken kollarını bağlayarak kenara yaslanmış bir halde bulmuştum. Beni gördüğünde yüzünde tebessüm belirecek gibi olsada hemen düzeltmiş ve dümdüz bir şekilde bana bakıyordu. Ayaklarım geri geri adımlamak istesede gülüşümü bozmadan hızlanıp koştum.

Babamın boynuna atladığımda kollarını hareket ettirmedi. Yiyeceğim tribin farkındaydım tabii ki. Benden taraf olan yanağına sulu öpücükler bırakıp kollarımı sıkılaştırdığımda gülüşü benim gülüşüme katılmaya başladı. Kollarını bana doladığında içim biraz olsun rahatlarken elimde ki valiz ağır gelmeye başladı.

"Dur artık eşek sıpası." babamın neşeli sesiyle birlikte geriye çekildiğimde yanaklarından tutup bir kaç öpücük daha bıraktım. Sırnaştığımın ve kabahatimin farkında olduğumun pekala anlamıştı.

"Özledim yakışıklımı."

"Ben gelince gelemedi mi senin yakışıklı?" dediğinde ağzım şaşkınlıkla açıldı. Fena kurulmaya başlıyordu.

"Ben senden bahsediyorum baba ya. Benim yakışıklım sensin ya hani?"

"Gördük gördük! Düş önüme." Eliyle önünü işaret edip kaş göz yaptığında gülerek sözünü dinledim."Ver valizinide."

Bana kıyamayışına iyice gülüp yanağına hızla bir öpücük daha bıraktım. Valizide eline tutuşturduğumda önden önden yürümeye başladım. Birazcık suyuna gitmeliydim ki sonu istediğim gibi olsun.

Babamın kızacağı bir durum tabii ki yok ama yine de ufaktan bir uyarı yapacaktır. Ne kadar rahat olsada haber vermeden bir şeyler karıştırmış gibi bi durumdaydım. Bu konuda ufak bir nutuk dinleyecektik mecbur. Dışarı çıkarken ufak bir süründürme de olacaktır eminim ki. Ama bunların hepsi bir kaç sırnaşmaya bakıyordu.

Ben arabaya geçip oturduğumda babamda valizi arkaya bırakıp sürücü koltuğuna oturdu. Bana ufak bir bakış atıp arabayı çalıştırdı. Esenboğa'nın uzaklığı gözümde bir an büyüdü. Kesinlikle şehrin içinde değildi burası. Telefonumdan gelen bildirim sesi, benimle birlikte babamında dikkatini çekmişti. Az önce ki rahatlığımın yerini ufaktan bi gerginlik sarmıştı.

Voleybolcu | Yarı TextingWhere stories live. Discover now