rule 10, no falling in love

32 5 6
                                    

"Gayeon, Gayeon." Jaehyun'un uğultu gibi gelen sesi kulaklarımı doldururken omzuma değen el ile arkamı döndüm. "Neyin var senin? Sesleniyorum duymuyorsun."

"Dalmışım. Bir şey mi oldu?" Başını iki yana salladı. "Millet yerleşmişsiniz." Lucas keyifli bir ses tonuyla yanımıza geldi. Arkasından da Mark ve Yuta.

"Lucas nasıl bu kadar enerjik olabilirsin?" Lucas her zamanki gibi özgüven dolu bakışlarını attı. "Gencim, yakışıklıyım, zekiyim ve dünyalar güzeli bir sevgilim v-"

"Yok. Dulsun sen." Haewoo Lucas'ın sözünü keserek yanımıza geldi. Arkadan da Yujin geliyordu. "Aşkım ne dulu ama barışsak ya artık?"

"Onu o kızın verdiği hediyeyi almadan önce düşünecektin Wong Yukhei." Lucas gözlerini devirdi. "Yukhei? Lucas'a ne oldu Tanrı aşkına?"

"Ben gidiyorum millet. Hoşçakalın." Haewoo somurtarak giderken Lucas peşinden koşuyordu.

"Birazdan orienteering etkinliği olacakmış. Hadi gidelim." Yuta ve Mark önden giderken ben, Jaehyun ve Yujin onları takip ediyorduk. Boş alana geldiğimizde Rehber Kang elindeki kağıda bakıyordu. "Evet herkes hazırsa başlayabiliriz. Ormanlık alanın belli yerlerinde bayraklar var. Göreviniz toplayabildiğiniz kadar bayrak toplamak. 2 saat süreniz var. 2 saatin sonunda tekrar başlangıç yerine dönmeniz gerek. Size vereceğimiz haritayla yolunuzu bulabilirsiniz."

"Peki takımlar nasıl olacak? Biz mi seçiyoruz?" Rehber Kang başını salladı. "Takımlar belli. Sizleri 3 kişilik takımlara ayırdık. Lütfen değişim gibi bir talepte bulunmayın."

Herkes söylenmeye başlamıştı ki Rehber Kang takımları açıklamaya başladı. "Yujin, Yuta ve Lucas 1. takım. Jaehyun, Mark ve Yuri 2. takım. Haewoo, Georgia ve Doyoung 3. takım. Ten, Gayeon ve Johnny 4. takım."

Jaehyun ile aynı anda birbirimize baktık. Şuan Ten'le aynı takımda olduğuma mı yoksa Jaehyun'un Yuri ile aynı takımda olduğuna mı üzülsem bilemedim. "Evet haritaları alıp inceleyin. Sürenizi başlatıyorum. Başarılar herkese."

Diğer takımlar haritaları alıp incelemeye başlamıştı. Bense bir kenarda dururken bir çocuk elinde harita ile yanıma geldi. "Sanırım sen Gayeon olmasın. Ben Johnny." Uzattığı sıktım. "Memnun oldum Johnny."

"Haritayı aldım bakmak istersin." Elindeki haritayı incelerken Ten de yanımıza geldi. "Hazır mısınız?" Gözlerimi istemsizce devirdim. "Bu kadar somurtmasan mı Gayeon? Eğlenceli bir oyun olacak."

Umursamazca gözlerimi diğerlerinde gezdirdim. Yujin'ler heyecanla haritayı incelerken Haewoo Georgia ile tartışıyor Doyoung kavgalarının bitmesini bekliyordu. Mark ve Jaehyun ise Yuri'nin konuşmasına aldırış etmeden plan yapıyordu. Başını haritadan kaldıran Jaehyun ile göz göze geldiğimizde dudağını oynatarak bir şeyler dedi. Fakat ne dediğini anlamadım. Bu esnada Rehber Kang düdüğü çalarak yarışı başlatmış ve Ten'in kolumdan çekmesiyle peşlerinden sürüklenmiştim.

Yarış tüm sıkıcılığıyla devam ederken Ten sürekli benimle konuşmaya çalışmaktan ve bizi yanlış yöne yönlendirmekten başka bir işe yaramıyordu. Bir süre sonra onu boş verip Johnny ile ikimiz gitmeye karar verdik.

"Ten'le sizin aranızdaki mevzu ne?" Bir bayrağı daha bulmuş sıradaki giderken Johnny sordu. "Eski sevgilim. Kendisi beni ortak arkadaşımla aldatmıştı." Johnny başını salladı. "Şerefsiz olduğu belliydi. Sanırım şuan da Jaehyun ile birliktesin?"

"Evet, bir süredir." Johnny bayrağı gördüğünü söyleyip ilerlerken arkamızdan gelen Ten'e baktım. "Baya hızlısınız." Johnny aldığı bayrağı Ten'in eline tutuşturdu. "Tut şunu da bir işe yara bari."

unknown number, jung jaehyunDär berättelser lever. Upptäck nu