unexpected message

91 8 7
                                    

Geniş kapıyı açıp spor salonunun sert zeminine adımımı attım. Elimdeki telefon titrediğinde Yujin'in aradığını görüp kapattım. Soyunma odasına ilerlerken sahaya göz ucuyla baktım. Basketbol takımı antrenman yapıyordu. Bir kaç hafta sonra başlayacak turnuva için oldukça sıkı çalışmaları gerekti.

Spor salonuna girdiğimde dolaba yaslanmış duran Yujin gülümsedi. "Aradım açmadın."

"Kapıdaydım o yüzden kapattım. Ne zaman geldin?" Çantamı dolabıma koyup antrenmanda giyeceğim şortumu ve sporcu atletimi çıkardım. "Yeni geldim bende. Asıl ne diyeceğim."

Yujin heyecanlı bir sesle bana yaklaşıp kulağıma doğru sessizce konuştu. "Kang Yuri Jung Jaehyun'a yürüyordu ya, Jaehyun onu reddetmiş."

"Bekarken yatağa atacak çok fazla kişisi olduğu için ilişkiye gerek yok demiştir. Klasik fuckboy."

"Bende ilk başta öyle düşünmüştüm ama sonra Yuri'nin arkadaşlarıyla konuşmasını duyunca işler değişti. Jaehyun Yuri'yi reddederken benim bir sevgilim var zaten demiş. Herkes şimdi o sevgilisinin kim olduğunu merak ediyor."

Omzumu silktim. "Aman Yujin kimse kim bize ne? Hadi hazırlanalım." Kabinlerden birine girip üstümdekileri çıkarttım ve dolaptan aldıklarımı giydim. Daha sonra kabinden çıkıp koltuklardan birine oturdum. Ayağımdaki converseleri çıkarırken az önce bahsi geçen Yuri ve arkadaşı Georgia içeri girdi. Yuri her zamanki kibirli bakışlarını bana doğru atmaya başladı. Bir yanda dolabından kıyafetlerini çıkarıyordu.

Bir türlü anlam veremesemde bu kızla hiç anlaşamıyorduk. Aslında benimle anlaşamayan oydu. Benden nefret ettiğine adım kadar emindim. Nitekim geçen hafta bana çarpıp düşürmesiyle dizimin yara olması buna örnekti. Yanlışlıkla olduğunu söylesede buna tabiki inanmamıştım. Belkide her zaman en iyisi olmak için kendini paralaması fakat şuana kadar ki hiçbir yarışta beni geçememiş olması onun bu kıskançlığını açıklayabilir.

Başımı çevirip converselerimi dolabıma koyup koşu ayakkabılarımı giydim. Bağcıklarımı bağlarken Yujin de geldi ve beraber çıktık. Koç ısınma hareketlerine başlamamızı söylerken basket takımı sahadan çıkıyordu.

Isınma hareketleri bittiğinde sahanın etrafında 15 tur koşu için düdüğü çaldı. İlk başta hızla başlayan koşu yavaş yavaş tempo düşürürken herkes yorulmaya ve söylenmeye başlamıştı.

"Ağzınız çalışacağına ayaklarınız çalışsın." Koç acımasızlığını yine ortaya koyarken dizimdeki yara neden olduğunu anlamadığım bir şekilde ağrımaya başladı. Nefes kontrolü zorlaşmaya, yorgunluk hissi bacaklarımı sarmaya başladı.

"Son tur!"

Koçun sesi sahadan yankılanırken dizimdeki yaraların sızısına aldırmadan koşmaya devam ettim. Altımdaki şort terden üstüme yapışmıştı. Önümde sadece Emily vardı. Adımlarımı hızlandırıp onu da geçtiğimde bitiş çizgisine vardım. Diğerleride arkamdan geldiğinde Koç düdüğü çaldı. "Millet antrenman bitmiştir."

Eşyalarımızın olduğu banka yürüyüp su şişesini elime aldım. Şişeyi kafama dikerken Yujin yanıma geldi. "Ayaklarım koptu. Tabanlarımı hissetmiyorum resmen."

"Benimde diz kapağımdaki yara kanamaya başladı sanırım." Elim dizimdeki yara bandına gitti. Yarayı pansuman ettirmem gerekti. "Çıkıyor musun?"

"Duş alıp gideceğim. Biriyle buluşmam gerek. Sen?" Soyunma odasına girdiğimizde Yujin duşa girmek için havlu alırken bende eşyalarımı topladım. "Benim revire gitmem gerek ordan yurda geçeceğim direkt. Görüşürüz."

"Görüşürüz." Spor salonundan çıktım. Aynı kattaki revirin önüne geldim. Tam içeri girecektim ki aralık duran kapıdan içeri bakmamla vazgeçtim. Hemşire Lee biri ile ilgileniyordu. "Eline daha çok dikkat etmen gerek Jaehyun. Baksana nasıl morarmış."

"Üzgünüm. Topun o kadar sert geleceğini düşünemedim."

"Her neyse bitti zaten. Geçmiş olsun Jaehyun."

Ayak sesleri geldiği anda geri çekilip çıkan kişiyle olacak potansiyel çarpışmayı engelledim. Fakat başımı kaldırmamla göz göze gelmemiz bir oldu. Bu okulun basket takımından, kızların gözdesi Jung Jaehyun'du. Fuck boy Jaehyun.

"Hoşgeldin Gayeon." Hemşire Lee'nin seslenmesiyle içeri girdim. "Dizim için gelmiştim."

Yatağa oturup beklerken Hemşire Lee tentürdiyot ve pamukla geldi. O yarayı temizlerken konuştum. "Hemşire Lee az önce çıkan ço-"

"Jaehyun mu?" Başımla onu onayladım. "Antrenman da elini sakatlamış. Bir iki hafta oynayamayacak. Tanışıyor musunuz?"

"Hayır, ama bilirsin. Bu okulda herkes onu tanır. Her neyse bittiyse?" Başını sallayıp pamuğu çöpe attı. "Geçmiş olsun Gayeon."

"Teşekkürler." Çantamı omzuma atıp boş koridorda yürüdüm. Çıkış kapısından çıkıp yurda doğru yürümeye başladım.

Yurdun önüne geldiğimde kapıdaki görevli konuşmaya başladı. "Gayeon-ssi 17 numaralı odadaki kızdan haberin var mı?"

Neomi'den bahsediyor olmalıydı. Neomi arada bir erkek arkadaşlarının yanında kalırdı. "Bilmiyorum efendim. Neden sordunuz?"

"Üç gündür gelmiyor da o yüzden sordum. Neyse iyi günler." Kapıdan geçip merdivenlere yöneldim. Bugün yurt ayrı bir sessizdi. Odamın olduğu kata çıkıp üzerinde 21 yazan odaya girdim.

Masanın üstündeki tostu görmemle gülümsedim. Yujin yemem için bırakmıştı. Kapıyı kapatıp içeri girdim. Üzerimi çıkartıp banyoya yöneldim. Hızlı bir duş almalıydım. Kendimi ılık suyun altına rahatlatmaya çalışıyordum. Fakat koridordan gelen sesler beni ürkütmeye başladı.

Şampuanladığım saçımı hızla durulayıp bornozu giydim. Olabildiğince hızlı şekilde kurulanıp giyinmeye çalışıyordum. Dışarıda neler olduğu kafamı allak bullak ediyordu. Üstümü çabucak giydim. Ne olur ne olmaz diye polisin numarasını hazır tutmak için yazarken bir çığlık sesi geldi. Panikle elimdeki telefon yere düştü.

Ses yakınlardan ve oldukça yüksek bir şekilde gelmişti. Korkudan elim ayağım titriyor fakat merakıma da yenik düşüyordum. Ne olduğuna bakmak için kapının kulpuna elimi atacakken yerdeki telefondan bildirim sesi gelmesiyle duraksadım. Yere eğilip telefonu elime aldım.

Bir yeni mesajınız var

Bilinmeyen numara
Merhaba
Han Gayeon

Aşklaaar, selamm. Yeni kurguya hoşgeldiniz. Bu yıl sınav senem ama elimden geldiğince boş zamanlarımda yazmaya çalışacağım.

Bölümler perşembe günleri gelecek, her hafta bir bölüm şeklinde. Umarım içinize sinen bir kurgu olur ve desteğinizi esirgemezsiniz.

Başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz.

unknown number, jung jaehyunWhere stories live. Discover now