28.Bölüm

91 10 3
                                    

Geç yazdığım için üzgünüm arkadaşlar. o zaman bölüme geçelim.

Yazarın Ağzından

Sarada sabah erkenden uyandı yüzünü yıkayıp biraz kahvaltı ettikten sonra yola koyuldu. bugün boş değildi yani görev vardı görevi ise boruto'yu korumaktı dün olan olaylardan sonra hokage boruto'yu takım 10'nun korumasını istemişti takım 10 ise kabul etmişti ne kadar sarada istemiyor olsada biryandanda istiyordu.

herkes vardıyalı şekilde boruto'yu koruyacaktı shikadai akşam, öğlen chouchou, gece yarısı inojin, sabah sarada görev saat 06. 00 başlayacaktı zaten. sarada erken kalkmaya alışık olduğu için hiç zorlanmamıştı yolda yürürken
"iyiki sabahı seçmişim" diyordu sarada içinden nedeni ise artık peşinden ona hayranlıkla bakan kızların olmaması.

birkaç dakika sonra sarada uzumaki'lerin evine varmıştı kapıyı tıklamadan yakın bir ağaca saklandı ve chakra'sını gizledi aslında bu görevden Boruto'nun haberi yoktu olsaydı istemezdi zaten. o yüzden hokage bunun gizli Bir görev olarak söylemişti birkaç saatin ardından boruto uyanmıştı ve banyoya girmişti birsüre sonra çıkmıştı sarada başını çevirdi.
"adamın özel hayatınada girilmez yani"  içinden
sarada kapı sesi duyunca kafasını tekrar çevirdi bir buçuk saat sonra boruto evden çıkmıştı. bugün herhangi bir görevi yoktu nedeni ise ölme tehlikesi yani bu tehlike geçene kadar görev verilmiyecekti. boruto herzaman gittikleri yere gitmişti burgerciye orda ise takım 10, mitsuki, kawaki ve sumire vardı
içinden sarada  " keşke gece yarısını seçseydim"
kalbi ne kadar acısada buna öğlene kadar dayanmak zorundaydı. boruto sumire'nin yanına oturdu bir buradan daha koymuştu sarada'ya "belki gece yarısını seçseydi bu kadar üzülmezdim" diye düşünmüştü sarada ne kadar unutmaya çalışsada vazgeçemiyordu kalbine söz geçiremiyordu
" ne tehlikeli bir şey aşk onu unut dersem unutmaz vazgeç desem vazgeçmez herzaman bir umut kırıntısı bırakır"  böyle düşündü. sarada görevleri olmadıkları için burada baya kalmışlardı. boruto sonunda ayağı kalktı biryere doğru ilerlemeye başladı tabi yanlarında sumire ve kawaki'de vardı. birsüre konuştular sohpet ettiler sonra kawaki onlardan ayrıldı. sadece boruto ve sumire kalmıştı birlikte ormana girdiler sonra bir hedef tahtasının orda durdular sumire eline bir kunai aldı ve hedef tahtasına attı tam ortasından vuramamıştı
sarada " anlamıyorum normalde böyle kötü atmaması lazım himawari bile daha iyi atıyordu kunai'yi" içinden
boruto ve sumire buraya kunai çalışmaya gelmişti sarada onları öğlene kadar izledi sumire kendini biraz geliştirsede yapıcak birşey yoktu " boruto hiç iyi bir öğretmen değil sadece sumire'ye odaklanması gerektiğini söylemesi yeterliydi ve birkaç şey daha" içinden sarada chouchou öğlen olmasına rağmen hala gelmemişti o yüzden sarada beklemeye devam etti ikindi'ye ormandan çıkmaya başladılar tabi sarada'da onları takip ediyordu sonunda ikisinin ayrılacağı vakit sumire Boruto'nun yanağına bir öpücük kondurup yavaş yavaş gitmişti. boruto ise gözleri açık gene kala kalmıştı işte bu hareket sarada'yı param parça etmeye yeterde atardı hemen gitmek istiyordu ama chouchou'yu beklemesi gerekiyordu birkaç dakika sonra yoluna devam etti burgarciye gelince içeri girdi sarada arkasından bir şey hissetti ve oraya döndü bu chouchou'du gülümsüyordu sarada'ya
" geç kaldığım için üzgünüm ama Boruto'nun buraya geleceğini bildiğim için burada bekliyim dedim eeee oda geç gelince seninde işin uzun sürdü özür dilerim" sarada chouchou'ya bir tepki vermedi 
" sorun yok o zaman bu iş sende ben gidiyorum" chouchou daha fazla gülümseyip
" görüşürüz saruto kendine dikkat et" sarada başını çevirdi
" sende kendine dikkat et eyer baş edemeyeceğin bir şeyse ne yapman gerektiğini biliyorsun" chouchou başını olumlu anlamda saladı, ne kadar sarada arkasını dönük olsada bunu hisseti.

Sarada ormana doğru yol aldı. sarada  ormanın derinliklerine doğru ilerliyordu. sonunda ormanın kalbine geldi burda hiç gür ağaçlar yoktu. çiçekler burda yoktu. sarada içinden
" ormanın kalbi daha güzel olmalı o zaman güzeleştirelim hem benimde biraz içim rahatlıyabilir" yere oturup bağdaş kurdu gözlerini kapadı dışarıdan şarkı mırıldanıyordu başladı şarkı mırıltısı iyice yükselmeye başladı ve sarada havaya doğru kalkmaya etrafında yeşil ışıklar yanmaya başladı. Sarada'nın saçları ucundan başlayarak pembe olmaya başladı  ve sonunda Sarada'nın saçları pes pembe oldu tıpkı bir haruno gibi. byakugou no in'ide gözükmeye başladı. yavaşça kırmızı, sarı, mavi, mor, pembe çiçekler açmaya başladı ormanın kalbinde ağaçlardan sarmaşık sarkmaya sonrada o sarmaşıklarda çiçek açmaya başladı sonunda işi bittiğinde mırıltısı iyice azalmıştı sarada yere geri indi ve saçları kökünden itibaren eski haline geldi. mırıltısı bitince gözlerini yavaş yavaş açtı etrafına baktı ve acayip güzeldi ama bu yetmezdi.

birkaç birşey daha yapınca burası mükemel olmuştu ortaya bir göl eklemiştim gölün etrafına taşlar koymuştu ve mini bir şelale yapmıştı şelale iki yanından kayalar yukarı doğru çıkıyordu ortasından ise su geçiyordu arkası kötü gözükmesin diye orayı yokuş yukarı yapmıştı ve çimlendirmşti su sıcaktı tıpkı kaplıca  gibiydi değişik ve güzeldi
" böyle daha güzel oldu artık burası benim gizli yerim" biraz olsada sarada gülümsemişti etrafına baka baka arkasına dönmüştü önüne dönünce gözleri fal taşı gibi açılmıştı hemen byakugou no in'i sakladı. karşısında ona hasretle, üzüntüyle, hayranlıkla bakan biri vardı
" lütfen görmemiş olsun " içinden sarada. yeşil gözler ağlamaya başladı
" sarada kızım" pembe saçlı kadın bu sefer hıçkırarak ağlamaya başladı. ellini sarada'ya uzatı ve yavaş yavaş yaklaşmaya başladı. gerçek olup olmadığını kontrol etmek istedi bunun diyerleri gibi olmamasını istedi. sonunda elli Sarada'nın yanağına değince gerçek olduğunu anladı ve hemen ona sarıldı sarada biraz affalasada yavaş yavaş ellerini yukarı kaldırdı ve sonunda sarıldı.

Merhaba arkadaşlar bu bölüm bu kadar aslına bakarsanız düzenli bir şekilde yazmak istiyorum ama daha karar veremedim neyse birdaki bölüme kadar görüşmek üzere.

Samuray ( Borusara ) Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu