Samuray ( Borusara )

20.Bölüm

Sarada'nın Ağzından

Bir dağın tepesindeyim sakura ağacına yaslanıyorum neden bilmiyorum ama sakura ağaçları bana iyi geliyor dağın aşağısında bir göl var. göl'de ay'ın yansıması ve yıldızlar etrafında renkgarek çiçekler. imkansız aşka tutuldum hemde ne imkansız bir ninja ile bir samuray birlikte olamaz ama bir şansım var zanetim nasılsa ben özümde bir ninja'ydım kalbim çok acıyor sanki biri beni hançerlemiş ve o hançeri geri çıkarmış gibi acıyordu aşk böyle bir şey mi? mutluluk, sevinç, umut vazgeçmeme duygusu ama bunun Bir dez avantajı var aşık olduğun kişi seni sevmiyorsa o mutluluk hüzüne sevinç üzüntüye umut umutsuzluğa vazgeçmemek ise vazgeçmeye dönüşüyor en fazla acıtan başka birisini sevmesi ve benim yanımda kimsenin olmaması kendi acımı kendim yaşıyorum kimse beni teselli etmiyor. belki buna ihtiyacım vardır ama o olaydan sonra daha fazla arkadaş edineceğimi pek sanmıyorum. kaybetmektense hiç sahip olmam daha iyi.

Yazarın Ağzından

Kendi kendine aşk acısı çekerken köri " sarada-sama beklediğiniz gün geldi" sarada köri'nin ne demek istediğini anladı "anladım haber verdiğini için teşekkürler" sarada ayağı kalktı anlaşılan aşk acısı biraz daha beklemeliydi Himawari'nin karşısına böyle çıkamazdı. sarada arkadaşlarından yardım alarak bir hediye yapmıştı hediyeyi bir pakete koydu ve onu ışınlaması için raitoningu'ya verdi maskesini takıp pelerin'ini giyip kayboldu.

Himawari babası ile gezintiye çıkmıştı ama kızın ona sürpriz parti yapıldığından haberi yoktu. babası ise onu oyaladığından gezmeyin bitirince himawari ve naruto evin yolunu tutmuşlardı. eve vardıklarında naruto cebinden anahtarı çıkarıp kapıyı açtı içeri girmeden ilk önce kızına yol verdi himawari gülümseyerek içeri girdi içeri girince " burası neden karanlık baba işiği açar mısın?" naruto ışığı açtı açar açmaz " SÜPRİZ" bağırışmaları evi kaplamıştı himawari çok şaşırmıştı babasıyla gezerken bu gün doğum dünü'nün olduğunu unutmuştu elleriyle ağzını kapatı " inanamıyorum bunların hepsi benim için mi?" boruto " yok benim için kardeşim ciddi misin hadi gel  pasta kesip yiyelim sonra hediyelere bak" himawari başıyla onaylayın içeri girdi  annesi, babası, abisi, Yamato, sumire, chocho, shakadai, inojin, Mitsuki ve diyer arkadaşları birde naruto'nun bazı arkadaşları Hinata pastayı getirdi himawari bir dilek tutup mumu üfledi pastayı yedikten sonra sıra hediyelere geldi himawari ilk abisinin hediyesini açtı abisinin hediyesi bir kitaptı ama bu kitap çiçekler hakındaydı himawari abisine sarılıp teşekkür etti annesi ise Himawari'ye çiçek tohumu almıştı (nadir olanlardan) ama bunu yetersiz olduğunu düşünüp ona ay çiçeği almıştı saksısıyla birlikte. babası Himawari'ye bir tane bedava ramen yeme kuponu ve bir sera ( ormanda biryerkerde ama onların evkerinin yakınında) himawari anne ve babasına sıkıca sarıldı ve teşekkür etti ayrılınca başka hediyelere baktı son bir tane kalmıştı himawari kimden geldiğine bakmak için paketi aldı sağa sola çevirdi ama not yoktu oda hediyeyi açtı içinden bir kar küresi çıkmıştı himawari hayretle küreye baktı içinde hertürlü çiçek vardı nadir, türünün tek örneği olan, sıradan himawari küren'in cam kısmına dokundu ve küre beyaz bir ışık saçtı herkes gözlerini kapatı.

gözlerini açınca gördükleri karşısında affalamışlardı şuan kürenin içindelerdi  himawari ne tepki vereceğini bilemedi burası muhteşemdi yukarıdan az olsada kar yağıyordu önlerine bir sülüğet çıktı. himawari maskeden kim olduğunu anlamıştı hemen yanına koştu sarada maskesini çıkardı saçları byakugou no in'i gizliyordu gözlerinde hiç ışık yoktu ama gülümsedi saçları beline kadar geliyordu himawari sarılınca ikiside az kalsın yeri boyluyordulardı himawari daha sıkı sarılınca sarada karşılık verdi " iyiki doğdun himawari diyer doğum gününe gelemediğim için üzgünüm " himawari " önemli değil geldinya hiç sorun yok" sarılmayı bırakınca sarada onlara bakan topluluğa baktı " üzgünüm sizi şaşırtmış olmalıyım asıl planım bu değildi ama böyle gelişti ne yapalım o zaman tatil başlasın " dedi.

bir ellini kaldırdı bunu yapmasıyla ortam değişti bir ormandaydılar. aslında orman sayılır durdukları yerler toprak ve çimendi ağaçlar vardı ve oturmak için şezlonk'lar önlerinde ise okyanus. okyanusun sonu görülmediği yerde güneş batıyordu rüzgar saçlarını dans ettiriyordu. herkes rahatına bakarken sarada bir taşa oturmuş gün batımını izliyordu onalara zarar vereceğini sanıcaklar diye korkmuştu ama bu yaşanmadı boruto arkadaşlarıyla oynarken ara sıra sarada'ya bakıyordu ne kadar sarada'yıda çağırsalarda kabul etmedi baya zaman geçmişti onlar uykuya dalınca boruto yere oturup sarada'yı hayranlıkla izlemeye başladı  gece gibi gözleri, kömür gibi saçları, kar gibi beyaz teni, elma gibi kırmızı dudakları boruto gözlerini dudaklarından alamıyordu boruto'yu etkilemeyi herzaman başarıyordu kendisi. bakışlarını dudaktan çekip yüzüne baktı sarada kafasını çevirince gözlerini denize dikti neden bunu yaptığınıda kendisinde bilmiyordu çoğu kişi uykuya dalınca gitme zamanı olduğunu anladı uyanık kalanlar naruto'nun arkadaşları Hinata ve boruto sarada ellini şıklatı ve geldiği yere geri döndüler boruto birisini arıyormuş gibi gözlerini etrafa baktı ama onu bulamamıştı.

Sarada kendini çok yorgun hissediyordu onca insanı o küreyi girmesi ve saatlerce orda kalması onu yormuştu chakra'sı byakugou'nu kullansa bile 2 3 güne dolmazdı 2 kişiden chakra'sı pek gitmezdi ama çok fazlaydılar bunu hesaba katmadığı için kendini suçladı sarada maskesini masaya koydu pelerin'ini askıya astı üzerini değiştirdi kendini yatağa attı yavaş yavaş gözlerini kapatı gözlerini açınca kendini bem beyaz bir yerde buldu " kimse var mı?" bir cevap gelmiyince etrafa baktı arkasına bakınca gördüğü şeyle şaşırdı. 

Evet arkadaşlar bu bölüm bu kadar umarım beğenirsiniz birdaki bölüme kadar sayanora.