2. KISIM - 22. BÖLÜM

Start from the beginning
                                    

Nereden başlayacağım bilmiyorum. Belki de annenle olan tanışıklığımızdan başlamak iyi bir fikirdir. Unutma, geçmişin pek çok yüzü vardır. Sen de bu anlatacaklarımdan sonra geçmişinin bir farklı yüzünü öğrenebilirsin.

Annenle, o zamanlar Uzak kıtadaydım, tanışıklığımız aslında pek de uzun yıllara dayanmıyor. Sana neler anlattığı hakkında pek de bir bilgim yok. Biliyorsun, annenle olan iletişimim o kadar da sağlıklı değildi. Yine de onun bütün ihtiyaçlarını karşılamayı borç bildim. Hastalandığı vakit ona çeşitli ilaçlar hazırladım. Her neyse, zaten bu konulara geleceğim birazdan.

Saray eğitimimi tamamladıktan sonra, bunu oraya gittiğinde öğreneceksin zaten, orada uzun bir müddet durup saray için çalışmak gerekir. Ben de işte sarayda eğitim görmüş bir öğrenci olarak öğretici olmak istedim. Tabii sana o yıllarda neler yaşadığımı, maceralarımı anlatmayı çok isterdim ama maalesef yeterli zamanım yok. Hatta şu an kapının önünde bekçilik yapan birkaç öğrencim var. Vakit gece. Yine masama oturup gaz lambasını da yanıma aldım. Odamda sadece ben ve kalemim var artık. Öğrencilerimin koruması sayesinde yazıyorum. Neler olduğunu anlatacağım. Her neyse konuyu dağıtmamam lazım. İşte orada öğretici olduğum yedinci yılda okula her yıl olduğu gibi yeni öğrenciler geldi. İşte o yıl annen de gelmişti. Aramızda üç yıl yaş farkı vardı. Birinci sınıftan başlayacaktı ki ben de o yıl birinci sınıfları almıştım. Bu arada orada öğretici olduğum yedinci yılımdı. Onu okula geldiği ilk günde gördüm. Açıkçası o çok güzel bir kadındı. Uzunca bir boyu, can alıcı yeşil gözleri, beyaz bir teni, dolgun dudakları, yay gibi kaşları vardı. Gülüşü o kadar güzeldi ki... Keşke içi de güzel olsaydı. Uhrevi bir güzelliğe sahipti gerçekten de. Bir bakanın bir kez daha bakmak isteyeceği güzelliktir... Ama onun gerçek yüzünü tanımam oldukça uzun zaman sonra oldu.

Öğreticisi olduğum için her gün görüyordum onu. Deli gibi merak ediyor, sesini duymak için can atıyordum. Ona olan ilk ilgimin sebebi dış görünüşüydü. Öyle bir güzelliği beğenmemek Tanrı'ya ihanet olurdu. Daha sonralarında ise derslerindeki başarısı ile büyüledi beni. Oldukça zekiydi, farkındaydım. Hatta sınıfı daha erken bitirdi. Fakat okula neden daha geç başladığını bilmiyordum. Belli ki önemli sebepleri vardı. Ayrıca o beni anlıyordu. Dertlerimi dinliyor, sırrımı sır biliyordu. Onun beni anladığını düşünüyordum.

Bana derslerle ilgili sorular soruyor, öğle aralarında yanıma gelip fazladan ders vermemi istiyordu. Benim ona olan ilgimi anlamıştı. Her ne kadar duygularımı bastırmaya çalışsam da o bunu anlamıştı. Her neyse bir gün ona açılmaya karar verdim. Hislerimin ihtirası karşısında fazlaca zayıftım. İradem beni onun yanında kalmam için zorluyordu. Ona bir şekilde içinde bulunduğum bu durumdan bahsettim. Kendisine yenik düştüğümü ve hayatımda ilk defa bir kadına olan sevgimin her şeyden üstün olabileceğini anlattım. Reddetmesi beni üzmezdi. Onun hoşuna gitmeyebilirdim. Aslında onun gibi güzel bir yüzüm de yoktu zaten. Genelde asık suratlı olurdum ve insanlar benimle iletişime geçmek için büyük bir çaba sarf ederlerdi. Yine de o bunu aşmış bir hâldeydi. Beni anlamasını ve aşağılayıcı sözler söylememesini umuyordum. Fakat bana bakıp gülümsedi. Utandığını fark ettim. Ellerinden tutup ona bir kez daha sevdiğimi söyledim. O benim teklifimi kabul etti ve bana sarıldı. O an dünyanın en mutlu erkeği ben olmuştum. Gençtim ve gençlik yıllarımın en güzel ama bir o kadar da en acı verici zamanları beni bekliyordu.

GAZAP DANSI (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now