İLK KİTABA DAİR SON SÖZLERİM

1.8K 129 69
                                    

Herkese selamlar! ✨

Sonunda bitti. Cidden bitti.

Toplam 125.040 kelime... Kaç sayfa eder bilmiyorum. Ama baya bir sayfa ettiği kesin. Bu kadar uzun süreceğini kestirememiştim alında. Yani en fazla 80.000 kelime filan olur sanıyordum. Lakin uzadıkça uzadı ve en sonunda da bitti. Galiba biraz fazla yazdım...

Açıkçası biraz fazla uzattığımı düşünmüyor değilim. Evet, her şeyi mantık hatası yapmadan detaylıca vermeye çalıştım. Yine de açıkça söylemek gerekirse Wattpad gibi ortamda bir okuyucu tutmak zor oluyor. Bu nedenle de okuyanlar belki sıkılacaktır, bilemiyorum.

Son 1-1.5 ay oldukça fazla emek verdim. Her akşam bölüm yazmaya, bitirmeye çalıştım. Elimden geleni yaptım. Dilimi herkesin anlayacağı şekilde tuttum. Yine de güzel yazmaya özen gösterdim. Son bölümlere doğru belki bazı kelimeleri fark etmeden üst üste yazmış, sık sık tekrar etmiş olabilirim. Çünkü o bölümleri tamamen düzenlemedim.

Bazı kelimeleri bilerek sıkça yeniledim. Belki de bu sizi okurken sıkmış olabilir. Fakat kitapta üzerinde durmak istediğim bazı kavramlar oldu. Ayrıca karakterlerin dış görünüşünden daha çok huylarını ön plana çıkarmaya çalıştım. Bazen dış görünüşlerini silik bir şekilde anlattım. Hepsini oldukça güzel, yakışıklı yazmadım. Sizin hayalinize bıraktım. Bazı karakterlerin güzelliğini, yakışıklılığını övdüm. Onun dışında diğer karakterleri nasıl hayal etmek istiyorsanız o şekilde hayal etmenizi istedim. Gerisini size bıraktım.

Misal Luna üzerinde, "endişe, korku, soru, karamsar" gibi kelimeleri sıkça yeniledim. Çünkü karakterin genel yapısı böyleydi. Yani yaşadığı sıkıntılardan dolayı oldukça karamsar bir dünyaya sahipti. Bunu bölümün ilk başlarında nasıl bir ruh haline büründüğünden görüyoruz. Sürekli iç sesi ile konuşması, günlüğe yazıp içini dökmesi, ön yargılı davranması, yalnız olması vs. Elbette ben psikolog değilim. Yani psikolojinin derinlerine inemem. Yazabildiğim kadarıyla yazdım. Ama yine de onu anlamanızı istiyorum. Sevip sevmemek size kalmış bir şey. Fakat onu anlamınızı diliyorum.

Ki kitabın başlarında da seveni yoktu. Hermes de sevmiyordu ve açıkçası kendisine ördüğü kalın duvarlar onun hırçınlaşmasına sebep olmuştu. Bencil değildi fakat ön yargılıydı. Usta'nın da ona her daim mesafeli yaklaşması, travmaları, yaşlı kadın, vs bunlar yıllar içinde kalbine ağını örtmüştü.

Onun kendisinden haberi yoktu. Kendisini keşfetmek ve sınırlarını zorlamak için herhangi bir sebebi kendisinde bulamıyordu. Güçlüydü. Fakat pasifti. Sonlara doğru kendisini keşfetmeye karar verdi ve artık pasif durmanın hiçbir işe yaramayacağını anlamış oldu. Bir bölümde bununla ilgili pişmanlığını da dile getirmişti hatta.

Hemen güçlü olmasını beklemek bence biraz hata olur. En azından serili fantastik kitaplarda her şey aşama şeklinde gerçekleşir. Bu nedenle de ilk kitapta o kadar büyük şeyler olmadı. Hatta diğer karakterlerden çok az haberimiz oldu. Misal Runolf, Saras, Hera, Usta... Hepsinden bahsetmek isterdim. Lakin kitap çok uzamış olacaktı. Bu nedenle de diğer kitaplara saklamaya karar verdim. Onları bir şekilde bağlamam lazımdı. Ben de finalde birleştirdim.

Onun dışında Hermes'in sürekli kaşlarını çatması, Usta'nın sürekli cezalar vermesi... Ayrıca Hermes'in sürekli kaşlarını çatması benim huyumdan birisidir. Sürekli alnımı istemsizce çatarım ve bu da etrafa sanki sinirliymişim gibi bir hava verir. O değil de erkenden kırışıklıklarım olacak :(

İkinci kitabımın ismi "Ölüm Şafağı" olacak. Ne zaman yayınlarım, bilmiyorum. Ama arayı çok uzatmak istemiyorum. Fakat Eylül ayı gibi hem derslere hem de işe başlayacağım. Bu nedenle hangi birisini yetiştiririm, bilmiyorum.

Onun dışında söyleyeceğim pek bir şey kalmadı aslında. Buraya kadar gelip de bu satırları okuyan herkese teşekkür ederim ✨♥️ İyi ki varsınız.

GAZAP DANSI (TAMAMLANDI)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu