My English TAEcher | Taekook

| 'Ben sanırım Taehyung'tan hoşlanıyorum.' |

Sabah uyandıklarında ikisi de geceden kalan olayları beyninin içinde döndürüp duruyordu. Taehyung ergen olduğunu dile getirerek çok fazla önemsemese de yine de aklı onda takılı kalmıştı. Jungkook ise utançtan gözüne uyku girmemiş ve sabahın erken saatlerinde Jimin'in kapısının önünde belirmişti.

"Jungkook? Saat kaç? Okula geç mi kaldım?"

Jimin saatine bakarken sabahın beşi olduğunu görünce küfredip suratına kapatacağı sırada, karşı tarafın hızlı refleksleri kapının aralığından ayağını sokmasıyla hamle geri püskürtülmüştü.

"Ya oğlum mal mısın sen? Okula daha üç saat var!"

"Biliyorum. Ama uyuyamadım. Sana anlatmam gereken şeyler var."

Jimin sinirle kapıyı tam açmış ve Jungkook içeri adımlarken zafer kazanmış gibi gülümsemişti.

"Baban evde mi?"

"Hayır, dün gelmedi."

"Anladım."

Birlikte merdivenleri çıkarken Jimin zorla açılan gözlerini ovalayıp "Günün geri kalan saatleri çuvala girdi zaten!" diyerek merdivenleri ayağıyla dövmüştü.

"Uyuyamadım diyorum sana. Ne anlatacağımı duyunca senin de uykun kaçacak."

Jimin'in odasına birlikte girdiklerinde Jungkook çantasını çalışma masasının yanına bırakmış ve Jimin'in yatağına da kendini bırakmıştı. Jimin ise onun üzerinden yatağına uzanmış ve tekmeleyerek yatağından düşürdükten sonra yorganı omuzlarına kadar çekip "Beş dakika içerisinde anlatmazsan uykuya dalacağım haberin olsun." Dediğinde gözleri şokla aralanacak bir cümle duymuştu.

"Gece saat üçte Taehyung hyung ile sıcak dakikalar yaşadık."

Jimin "NE?!" dediğinde Jungkook gülmüş ve omuz silkmişti. Yalan söylemiyordu. Sadece eksik söylüyordu. Rüya gördüğünü söyleyecekti ama Jimin'in uykusunun kaçması gerekiyordu.

"Ne diyorsun lan sen? Oha! Sen Ciddi misin?"

Jungkook rüyasını 'rüya' olduğunu söylemeden anlatmaya başladığında Jimin şekilden şekle giriyor, bir morarıyor, bir kızarıyor ve kıvranıyordu.

"Ee? Sonra noldu?"

Jungkook durgunlaşıp yerdeki halı desenini incelemiş ve daha sonra "Uyandım." Demişti.

Jimin kelimeyi sindirirken Jungkook gardını almış onu bekliyordu.

"Ananı sikim senin Jungkook! Senin ergen rüyalarını da seni de, tüm sülalenin yedi ceddiyle beraber Türk hamamında tellaklarla birlikte sikeyim!"

Jungkook şokla aralanan ağzıyla ona bakarken daha sonra büyük bir kahkaha patlatmış ve gözünden yaş gelecek kadar gülmüştü.

"Bekle daha devamını duymadın."

"UMURUMDA DEĞİL! SİKTİR GİT! OÇ HERİF! TAM DA YOONGİ İLE ÖPÜŞÜRKEN UYANDIRDIN BENİ!"

"Ow kötü olmuş. E gerçeği varken niye rüyalarla yetiniyorsun çilek kafa!"

"Salak mısın sen? Yoksa salak taklidi yapan mal mısın? Ya sal beni dalyarak!"

"Kalbimi kırdın o ikinci cümleyi kurmayacaktın."

Jimin sabır çekerken sinirle kalktığı yatağa geri uzanmış ve yorganı yüzüne kadar çekerken yarım kalan uykusuna geri dönmeye çalışmıştı.

Jungkook ise dün geceki mesajları ona sesli bir şekilde okurken Jimin yine şekilden şekle girmişti. Hyungunu böyle libidosu yüksek biri diye düşünmüyordu.