BÖLÜM 13

4.4K 221 35
                                    


  
Merhaba🍀

.

Uzun zamandır bölüm atamadığımın farkındayım. Yaz tatilinin başlamasıyla yoğun günler geçirdim.

Yine yeniden döndüm buralara haftada bir bölüm atmaya çalışacağım.


Kırgınlıkların ve küslüklerin olmadığı musmutlu bir bayram diliyorum.

Sizi Sancakzade Mahallesine alalım.

Keyifli okumalar diliyorum 🍀💙

.
.
.
.
.

Adnan amca bir elindeki çiçeğe bir anneme bakıp yerinden hızla kalktığında yüreğim ağzımda atmaya başladı.
 
Umarım korktuğum şeyi yapmazdı.

Adımları mahallenin gençlerinin önünde durunca hepsini tek tek süzmüş Cihangir'e sıra geldiğinde dönüp göz ucuyla bana baktıktan sonra kafasını iki yana sallayarak Göktuğ abiye çiçeği verip gitmişti.
 
Furkan abi kaşlarını çatarak Adnan amcanın ardından bakıp yakınındaki sandalyeye çökmüştü.
  
Normalde çiçek atma merasimi eğlenceli geçmesi gerekmiyor muydu? Yoksa ben mi yanlış biliyordum?
  
Annem yanıma gelip "kızım biz meltem teyzenlerle eve geçiyoruz siz gençler hep beraber gelirsiniz" diyip gittiğinde sadece ardından "tamam" diyebilmiştim.
  
Ceylan ablaların oturduğu masada çıt çıkmıyordu ve ben sıkıntıdan ne yapacağımı bilemiyordum. 
 
"Annemler çocukları da götürmüş, çıkışta dondurma yiyelim mi?" Ceylan ablanın teklifine hayır demek gerekiyordu çünkü yakın zamanda dondurma yüzünden ufak çaplı bir hastalık yaşamıştım.
  
"Ne dondurması abla?"

Arkamdan duyduğum sesle başımı çevirip Cihangir'e baktım.
  
Ceylan abladan benim gibi arkasını dönerek "Ne dondurması olacak paşam bildiğin dondurma işte ama Ahmet amcanın oradan yiyelim" dedi.
  
"Olmaz" diye çıkışan Cihangirin neden olmaz dediğini merak eden ceylan abla "üstüme iyilik sağlık, dondurma aşığı senden beklenmeyen tepkiler bunlar niye olmazmış?" diyerek kardeşinden bir cevap bekler gibi kollarını göğsüne toplayıp tek kaşını havaya kaldırmıştı.
  
"Mihre yiyince hasta oluyor çünkü."
  
Pat diye verdiği cevapla tükürüğüm boğazıma kaçmıştı.
  
Ceylan abla kahkaha atıp bir yandan da sırtıma vururken Cihangir " yavaş abla" diyip ablasını elini çekip masadaki Su şişesini açıp bana uzattı.
  
Renkten renge girmeyi bırakıp "teşekkür ederim" diyerek elindeki Su şişesini almaya çalıştım.
 
Su şişesini bana verirken parmakları elimin üstünü okşayıp geçmişti.
  
Biraz daha kendime geldikten sonra "benim için sorun değil, az bir şey yememden zarar gelmez" dedim.
 
Ceylan abla yeni aydınlanma yaşamış olacak ki "sen nereden biliyorsun mihrenin dondurma yiyince hastalandığını?" diye sormuştu.
  
Cihangir " Özel ilgi alanım" diyerek yanımdaki boş sanldayeye tünedi.

Ablalı kardeşli beni utandırmaktan vazgeçmiyorlardı.
  
Geri kalan ekipte masaya geldiğinde ceylan ablanın önderliği ve emir komutasında düğün salonunda ayrılmıştık.
  
Sahil kenarı bir yere geldiğimizde erkekler dondurmaları almak için bulunduğumuz kamelyadan kalmışlardı.
  
Kimseye nasıl istediklerini sormamışlardi ama yapacak bir şey yoktu artık.
  
Zuhal abla huzursuzca yerinde kımıldamaya başlayıp "keşke ben gelmeseydim ya Zeynep teyzelere mahcup oldum.
  
Selma Zuhal ablanın elini tutup "ne olacak sanki, bu seninde doğal hakkın hem annelerimiz el kadar bebeğin hakkından gekir sen merak etme" diyerek içinin rahatlamasını sağladı.
  
"Neyi merak etmeyecekmiş?" Selim abi elindeki dondurmanın birini selma'ya birini Zuhal ablaya uzattı.
  
"Neyi olacak abi Zuhal abla Umay'ı bırakıp geldiği için huzursuz onu konuşuyorduk" selmanın söyledikleriyle Selim abi derin bir çekip " bence de aklın kalmasın onca kadın var yanında bakarlar umay'a sana da biraz değişiklik olur" dedi.
  
Zuhal abla elindeki dondurmaya bakarak "peki o zaman, bu arada unutmamışsın teşekkür ederim" dedi.
  
Selim abi yanımda oturuyor olmasa duyamayacağım kadar kısık bir sesle "hiç unutmadım ki" diyip sonra gülümseyerek sesli bir şekilde  "afiyet olsun" dedi.
  
'Hiç unutmadım ki' lafı beynimde dönüp duruken Cihangirinde bana böyle söylediğini hatırladım.
  
Ben selim ablayla Zuhal ablaya dalmış bakarken ensemde hissettiğim nefesle ağır ağır yutkundum.
  
Ceylan ablayla Betül'ün imalı bakışlarını görmezden gelmeye çalışmak cidden zordu.
  
Üstümdeki yeşil, saten ince ipli askılıyla sahilde dondurma yediğimi annem görse beni bir güzel paylardı.

SANCAKZADE MAHALLESİ Where stories live. Discover now