26.Bölüm - SABAHIN HAYIRLI YÜZÜ

70 4 0
                                    

SABAHIN HAYIRLI YÜZÜ...

Sabah... Saat 08.15.Uyandığımda Aylin hala uyuyordu. Sabaha karşı ara ara uyandım ama yine de erken uyandım bugün. Aylin'le bir an evvel konuşmam gerekiyor, yatağımdan kalktım ve sessizce onun yatağına iliştim. Hafifçe koluna dokundum;

-Aylin. Aylin uyanır mısın?

Aylin çok geçmeden uyandı, uyku mahmuru gözleriyle bana bakıyordu.

-Canım. Bir şey mi oldu?

-Konuşmamız lazım, hem de hemen

-Tamam hayatım.

Aylin, iyice gözlerini açtı ve yatakta doğrularak oturdu. Eliyle dudağına işaret ederek,

-Esma içeride, sessiz olalım.

-Tamam.

Aylin merakla bana bakıyordu, ellerini başının arkasına bağlayarak oturdu ve bana;

-Asım, ne anlattı?

-Aslına bakarsan, bizim iddialarımızın doğru olduğunu anlattı.

-Gerçekten mi? Neler anlattı, çok merak ettim anlatsana.

-Nurullah Hasıroğlu'nu Kemal ağabey öldürtmüş!

-İnanmıyorum yaa! Demek ki doğruymuş ha?

-Evet, canım, maalesef doğruymuş!

-E ee daha neler anlattı?

-İsimlerini banka hesaplarında görmüştük hani hatırlarsın, İlhan Haşno ve Kazım Haşno, Şanlıurfa'dan...

-Evet, hatırlamaz mıyım?

-İşte onlar aslında Şanlıurfa'da büyük bir aşiretmiş ve bu aşiret neler yapıyormuş biliyor musun?

-Nee? Çabuk anlat...

-Büyük bir eroin kaçakçılığı şebekesinin liderleriymiş aslında, Amerikalı bir-iki işadamının yardımlarıyla bütün dünyaya eroin pazarlıyorlarmış. İşin en garip ve inanılması güç tarafı Amerikalı adamlar, bölücü terör örgütüne yardım etmeleri karşılığında sınırlardan hiç sorun çıkmadan eroini geçirebiliyorlarmış! Kuzey Irak'tan geçiriliyormuş, Türkiye'ye sokulan eroini de Nurullah Hasıroğlu Avrupa ülkelerine satıyormuş.

Nurullah Hasıroğlu, eroinden aldığı payla yetinmemiş ve bölücü örgütün paylarını da çalmaya başlamış. Bu arada Kemal amca, Nurullah Hasıroğlu'na İsviçre'de özel hesap açtırmış ama o da bu paradan pay almak istemiş! Nurullah buna yanaşmayınca, çok enteresan bir şey olmuş!

Aylin, o kadar heyecanlandı ki başını yasladığı yerden iyice doğrultup bana yaklaştı, nefes alış verişleri bile değişti, ben de fazla detaya girmeden olayı anlattım.

-Kemal amca Amerikalı adamlara Nurullah'ı ispiyonlamış! Adamlar, Kemal amcayı korumaya alacaklarını söyleyince, o da bilinen, malum şeyi planlayıp gerçekleştiriyor! Sonra da kaçıp işadamlarının yanına gizleniyor, şimdi aşiret Kemal amcayı arıyormuş!

Aylin'in ağzı açık kalmıştı ve öylece dinliyordu. Son cümlemi de bitirir bitirmez ne tepki vereceğini beklerken şaşkınlıktan küçük dilini yutmuş gibiydi, aradan dört saniye geçti geçmedi;

-Vaay bee, dönen dolaplara bak! Adamlar resmen, dört bir koldan suçüstüne suç işliyormuş, bakar mısın şu işe ya! Eroin, kaçakçılık, terör örgütlerine yardım...

-Ve cezaevindeki adamlarını, Kemal ağabey sayesinde dışarıya çıkardığını da öğrendim.

-Nee! Ay inanamıyorum, inanamıyorum artık. Bu ne pislik yumağıdır böyle, kara delik gibi. Kemal amca ne kadar karanlık iş varsa, hepsini yapmış, maşallah yani. İşimiz çok zor Ilgın, ne yapacağız şimdi?

KarabatakWhere stories live. Discover now