21.Bölüm - ESMA HERŞEYİ ÖĞRENDİ

83 4 0
                                    

ESMA HERŞEYİ ÖĞRENDİ...

İçeriye girdiğinde Aylin yan dönmüş vaziyette yatıyordu. Esma onu çevirmeye çalıştı, o kadar kendinden geçmiş vaziyette yatıyordu ki, belki bütün gün uyuyacak. Onu yatağın en geniş tarafına doğru çekti ve başını da yastığa koydu. Yastığın altında sert bir cisim vardı sanki eline plastik gibi bir şey geldi. Esma ani bir refleksle yastığın altındaki cismi dışarı çıkardı.''Allah, Allah. Bu dosyanın burada ne işi var? Herhalde Ilgın gece çalıştı ve yastığın altında unuttu.''dedi içinden. Kapıya en yakın Ilgın'ın yatağı olduğu için, Aylin'de getirilir getirilmez oraya uzatıldı, Esma elindeki dosyanın kapağını çoktan açmıştı bile. Sol köşede yazan şey, çok ilginçti, Esma;

-Babamın isminin bu dosyada ne işi var? Diye sordu ama merakla çevirdiği sayfalar ona bu dosyanın ne olduğunu açıklamaya yetti. Dosyayı tamamen okumadan eşofmanının arasına sokarak seri adımlarla banyoya gitti. Banyoya girdiğinde, dosyayı hemen açtı ve kaldığı yerden devam etti... Her sayfayı çevirişinde gözleri yerinden fırlar gibi açılıp kapandı, gittikçe kolunun üzerindeki tüyler soğukta üşüyen biri gibi havaya dikilmişti. Rengi beyaza döndüğünde başından aşağıya kaynar sular döküldü adeta. Başını her iki yanına sallayıp;

-Olamaz böyle bir şey, olamaz! Dedi.

Dosyanın içeriği, ona tam bir kalp krizi etkisi yarattı. Olduğu yerde donup kaldı, ayakları hareket edemiyordu artık, kolları buz kesildi. Şok hali fazla sürmedi. Banyonun kapısı çalınmaya başladı. Kapıyı çalan Ilgın;

-Esma, ben uyuyacağım. İstersen sen de gel, çok yorulduk dinleniriz biraz.

Esma paniklemişti. Elimdeki dosyayı nereye koymalı? Sonunda o heyecanla dosyayı kirli çamaşırların konulduğu sepete attı, üzerine de çamaşırları kapadı. Titreyen bir sesle;

-Tamam, Ilgın, sen git ben şimdi geliyorum. Diyebildi.

-Hadi fazla etrafta dolanma, dinlen sen de.

Ilgın yatak odasına doğru giderken, ayak seslerini dinledi. Sesler kesilince, kapıyı açıp çalışma odasına masanın çekmecesine dosyayı attı ve gözlerindeki yorgunluğu, beynindeki bu şoku atlatmaya çalışıyordu. Ama bu çok zor olacak, diye söylenerek tek kişilik koltuğa çöktüğünü anımsayabildi. Ortada bir dolap dönüyor, kızlar benden habersiz bir şeyler yapıyor! Önemli bir şeyler kaçırdım sanırım, nasıl olurda babamdan şüphelenirler? Peki, babamla ilgili olan havaleler ve banka hesapları doğrusuysa eğer! Amcam. Neden! Esma yıkılmış vaziyette, elleriyle koltuğun kolluklarını sıkıyordu. Gözleri artık bu soğukkanlılığa dayanamayarak içindeki bulutlarını dökmeye başladı. Göz pınarlarından süzülen damlalar yere dökülüyordu, hiçbir şey duyamıyor ve göremiyordu.''Babam yapamaz böyle bir şey''diyerek dosyada ileri sürülen iddiaları düşünüyordu sonunda. Varsayımlardan oluşan şeyler bunlar ama kızlar benden sakladılar!

Babam milletvekilliği adaylığından son anda vazgeçip apar topar Amerika'ya gitti. Neden böyle bir şey yaptı? Ne zaman döneceğim belli değil dedi... Başı önüne eğildi istemeden. Aklına birden babasının en yakın dostu Korkut amca geldi... O bütün her şeyi biliyor olmalı, ilk işim onunla konuşmak. O biliyordur! Nurullah Hasıroğlu'ndan neden para alsın? Bu adamın özel hesaplarında adı geçen amcam ve babam bu adama ne yapıyor ki bu kadar para ödenmiş onlara?

Esma o geceyi de uykusuz geçirdi, iki gün üst üste acı şeylerle karşılaşınca sinirleri de aşırı yıpranmıştı. Aylin hastalığının verdiği etkiyle, Ilgın'da yorgunluğun verdiği rehavetle deliksiz uyuyor ama o bütün gece yatağında karşılaştığı şoklarla bir sağa bir sola dönüp duruyordu. Karanlıkta bazen kalkıp, sessizce balkona çıkarak sigara üstüne sigara yaktı. Hala okuduklarına inanamıyordu. Daha fazla dayanamayarak çalışma odasına döndü, koltuğa gömüldü adeta. Acaba Ilgın ve Aylin bu konuyu bana anlatacaklar mı? Ya da ben mi onlarla konuşsam?

Saat 05.00 sularında gözlerinin içi yanmaya başladı ama bir karar aldı sonunda. İlk önce Korkut amcayla konuşacağım, eğer bana gerçekleri anlatırsa ben de ona göre adımlarımı atarım, diye düşündü. Aylin bugün Asım'la buluşmaya gidemeyecekti büyük bir ihtimalle, benim öğrenmemem gereken şeyler olduğuna göre beni de göndermezler, büyük bir risk olmasına rağmen kesinlikle Ilgın gider. Demek ki, bugünün akşamında bütün düğümler çözülecek! Sendeleyerek ayağa kalktı ve banyoya girdi, aynada yüzüne baktığında gözlerinin altındaki torbaları gördü, gözlerinin içi de kan çanağına dönmüş vaziyetteydi. Ağlamaktan ve üzüntüden kendini o kadar bitkin hissediyordu ki, dizleri yere çökmek üzereydi neredeyse. Yatak odasına ilerledi, kapının eşiğinde duraksadı biraz ve iki arkadaşına da şöyle bir baktı... Mışıl mışıl uyuyordu ikisi de. Yatağına uzandı ve gözlerini zoraki de olsa kapadı.

KarabatakWhere stories live. Discover now