Maksim satanisti bir de bizim dedikodumuzu mu yapıyordu? Zaten gıcık olmuştum herife.

Hayır Batı dedikodu değil, patronuna bilgi veriyor!

" Tanışırsınız bir gün." dedim ve konuyu tamamen değiştirdim.
" Ee ne zaman dönebilirim eve bir şey demedin?"

" Akşama doğru sana helikopter ayarlarım sende o saate kadar bir şeyler ye, güzelce dinlen anlaştık mı?" dedi bakışları yüzümdeyken.

Kafamı salladığımda telefonunu eline alarak birini aradı.

" Çalışma odama gel." deyip telefonu kapattığında bir sessizlik oluştu. Bu süre zarfında ikimizde öylece birbirimize baktık. Sanki bakışlarla iletişim kuruyormuşuz gibi bir durum vardı ama ortada kurulan bir iletişim yoktu.Boş boş bakıyorduk sadece, en azından ben öyle yapıyordum da karşımdaki adam ne düşünüyor,içinden ne geçiyor  bilmiyordum.

Az sonra odanın kapısı tıklandığında 'gir' komutuyla Maksim içeri girdi ve elleri önde bağlı dik bir pozisyonda durdu. " Buyur patron."

"Kardeşimi odasına götür, yiyecek bir şeyler de götürün." dediğinde Maksim kafasını sallayıp bakışlarını bana çevirdi.
" Buyrun Batı Bey." diyerek elini uzattığında Korhan'a bir bakış attım.Gülümseyerek " Kendi evin gibi rahat et lütfen, gerçi burası senin de evin sayılır zaten keyfine bak." dedi samimi bir sesle.

" Sağol." deyip odadan çıktığımda hemen arkamdan çıkıp önüme geçen Maksim'in peşine takıldım. Aynı koridorda en sonda bulunan odaya geldiğimizde kapıyı açtı ve girmem için elini içeri uzattı.

" Sen elini uzatmazsan ben giremiyorum ya da çıkamıyorum falan mı sanıyorsun?" dedim aksi bir sesle. Yaptığı hareket çok sinir bozucu ve gereksizdi.

Beni hiç takmayıp "Odanız burası, içeride her şey mevcut.Yinede bir şeye ihtiyacınız olursa beni çağırabilirsiniz." dedi. Ardından
" Birazdan yiyecek bir şeyler de getirecekler." diye devam etti ve arkasını dönerek gözden kayboldu.

Satanist tipiyle bir de beni kâale almıyordu.Koduğum.

Odaya girdiğimde etrafa göz gezdirdim.Sade bir odaydı, çok detaylı şeyler yoktu.

Orta büyüklükte ki yatağın yanındaki duvarda, duvarın yarısını kaplayan bir pencere vardı. Yatağın diğer tarafında ise boyuna uzun beyaz bir gardrop vardı. Yatağın baş ucunda bir komidin ve üstünde turuncu renk gece lambası vardı. Odanın en köşesinde, odadan ayrı gibi duran bir kısımda ise banyo ve tuvalet mevcuttu.

Dinlenmek için gayet ideal bir odaydı ama zaten akşama gideceğim için çok bir samimiyet kurmayı düşünmüyordum bu odayla.

Ayakkabılarımı çıkardım ve yatağa girip yorganı üzerime çektim. Helikopter hazır olduğunda beni uyandıracakları için alarm falan kurmadım.Gözlerimi kapatıp biraz dinlenmeye çalıştım. Ama o sırada telefonuma gelen mesajla cebimde titreşen telefonu çıkardım.

Şahin: Batı?

Şahin: Güzelim n'apıyorsun?

Siz: Tam uyuyacaktım sen mesaj attın.

Şahin: Her şey yolunda mı? Bir sıkıntı var mı?

Siz: Hiçbir sıkıntı yok merak etme.Ben iyiyim.

Şahin: Konuştun mu abinle?

Siz: Konuştuk.Anlatırım gelince.

Şahin: Ne zaman dönüyorsun?

PALYAÇO  [GAY] Where stories live. Discover now