Bilinmeyen Numara

173 11 9
                                    

Eve geçip ellerimi yıkamış buzluktaki balıkları çıkardıktan sonra soslayıp dinlenmesi için dolaba koydum.

'Ne zaman geleceksin?'

Marcoya mesaj atıp salata yapmaya koyuldum.

Telefon bildirimiyle dikkatimin saniyelik kayması elimi kesmeme neden olmuştu.

Acıyla yüzümü ekşitip parmağımı dudaklarım arasına götürdüm.

'Yarın gece saat 11de aşağı parkta seni bekliyor olacağım. Görmen gereken bir şey var'

Bilinmeyen numaradan gelen mesajı okuduktan sonra ister istemez içimi bir korku kaplamıştı.

Numarayı aradığımda meşgul çalıyordu.

Kimdi bu?

'1 saate ordayım'

Üstten marconun bildirimini görmemle mesjı silip hiçbir şey olmamış gibi salatayı yapmaya devam ettim.

Salata da hazır olduğunda balığı fırına vermiş tabakları koyup ortaya iki mum koymuştum.

Içimdeki huzursuzluğu göndermeye çalışsam da bir türlü olmuyordu.

Kim neden böyle bir mesaj atmıştı?

Derin bir nefes alıp sandalyeye oturdum.

Balık pişmiş her şey hazırdı.

Rujumu tazeleyip parfümümü sıkmış marcoyu bekliyordum.

'Seni bekliyorum yemekler soğuyor'

Dakikalarca mesajima cevap beklemiştim. Ne marco ne de cevap gelmişti.

3 4 kere arasam da açmamıştı.

Gittikçe merak etsem de hem karnım acıkmış hem de uykum gelmişti.

Saat 12 olmak üzereydi.

Mumlar erimiş son demlerini yaşarken buz gibi olmuş balıktan bir iki çatal alıp yukarı çıktım.

Makyajimi silip saçlarımı topuz yapıp pijamalarımı üzerime geçirdim.

Şansını kaybetmişti bu akşam...

...

Zilin çalmasıyla Uykulu gözlerle kapıya doğru ilerledim. Gelen marcoydu. İçeri girdiğinde tek eliyle belimi kavramış ve ceketini askıya asmıştı.

Gözlerimi ovuşturup ona baktım. Kırgınlığım yüzümden okunuyordu.

"Gelmişsin"

"Geldim"

Gülümseyip beni kucağına almış ve üst kata çıkmıştık.

Hala nasıl gülebiliyordu yüzüme..

Yavaşca yatağa bırakıp usulca üzerime uzandı.

"Hey napıyorsun"

"Seni özledim perla"

"Sen bu gece şansını kaybettin marco. Seni bekledim ve sen gelmedin"

"Çok özür dilerim. Gelemedim"

"Neden? Benden önemli ne işin vardı gecenin bu saatine kadar? Hiç korkmuyor musun bana bir şey olmasından. Bu evde tek başıma bana zarar gelmesinden? Neden beni hep yalnız bırakıyorsun Marco?"

Yüzündeki garip ifade gözlerimin dolmasını engelleyememişti.

Usulca yanağımdan öpüp geri çekildi.

"Özür dilerim."

"Özür dileme Marco. Lutfen benden özür filan dileme. Ben çok yoruldum çünkü"

Ispanya Where stories live. Discover now