UMUT

3.1K 88 9
                                    

Kulaklarıma dolan yoğun gürültü beynimi tırmalayan araba vızıltıları

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kulaklarıma dolan yoğun gürültü beynimi tırmalayan araba vızıltıları. Dış dünyaya alışamamıştım. Kurban azrailine gitmek için yola çıkmıştı. Umutlarım yanımda zebani gibi oturan adam ve önde kocman silahlı adamla yok oluyordu. Kaçmam mümkün değildi. Özgür olabilmem için ya arabanın kaza yapması lazımdı ya da... ya da bilmiyorum.

Şehrin ışıkları gözümü alırken alışmak için kendimi zorluyordum. Bak diyordum burası mahrum olduğun yerler. Iyi bak. Belki bir daha göremeyeceksin.

"Buyuk abi nasıl birisi?"

Istemsizce dudaklarım bu soruyu sormuştu.

"67 yaşında iri yapılı bir adam. Mafya babasının teki. Paranın gözü kör olsun"

şoför içinde tutamayıp söylemişti. Yanındaki silahla onu dürttüğünde derin bir iç çekip susmuş sürmeye devam etmişti.

67 yaşında... mafya... ölüme hic bu kadar yakın hissetmemistim. Törpüm yanımda olsa araba kaza yapsın diye bu sefer ilk şoförün boynuna saplardım. İki kişinin canını almış olmam vicdanıma dokunmuştu. Nefes alamamıştım.

"Camı açabilir miyiz? Nefes alamıyorum"

birbirlerine onaylayan bakışlarla baktıklarında biri camı açmak için öne eğilmisti ki kafamı burnuna indirmemle adam burnunu tutmaya acı içinde kıvranmaya başladı.

Herkes panik olduğunda önde silahlı adam silahını bana doğrultsa da şoförün kravatıyla boynunu dolamış tam arkasında oturduğum için kendimi hiç olmadığı kadar şanslı hissetmemiştim.

"İndir o silahı yoksa hepimiz ölürüz. Şoförü öldürdüğüm an hepimiz ölürüz."

Öndeki hala silahını indirmezken burnunu kırdığım adam boğazıma sarılmıştı. Nefes alamıyordum. Ama burdan tek ölü ben çıkmayacaktım.

Şoförün kravatını var gücümle çektiğimde şoför dreksiyonu bırakmış kravatından kurtulmaya çalışıyordu. Araba yolun ortasında bir oraya bir buraya savrulurken bariyerlere çarpmış uçurumdan aşağı yuvarlanmıştı.

Kendimi korumaya çalışsamda üzerime yığılmış adam ciğerlerimi eziyordu. Arabanın ön camı patladığında adamın kulağından içeri girmiş diger taraftan çıkmıştı. Kan damlaları yüzüme düşerken arabadaki kimseden ses çıkmıyordu. Uzanıp ön koltukta duran silahı almış üzerimdeki adamdan kurtulmustum.

Nefesim düzene girmeye çalışıyor ama bir şey izin vermiyordu. Cam parçaları karnıma batmıştı.

Elimi karnıma götürdüğümde kıpkırmızı sıvı her yerime bulaşmıştı. Arabanın ön kısmına geçip patlayan camdan çıktım.

Çokta yüksek olmayan Uçurumun tepesini görebiliyordum. Karanlık kadar siyah arabalar tek tek park etmiş aşağı inmenin yolunu arıyorlardı.

Umut o dakika içimde filizlenen çiçek misali dudaklarımda tebessüme neden olmuştu.
Adamların telaşı buradan belli oluyordu. Telefon aramaları ordan oraya koşan adamlar.

Ispanya Where stories live. Discover now