NERDESİN?

569 25 49
                                    

"Bence o topları bu akşamlık boşverelim ne dersin?"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Bence o topları bu akşamlık boşverelim ne dersin?"

"Olmaz. Onlar için ben uğraşmıştım"

Pirinç toplarını, yanmış pirinç toplarını tavadan bir tabağa koyup yenilebilecek yeri olup olmadığını kontrol ettim.

"Üzülme bu kadar alt tarafı bir yemek. Dün getirdiğim poşetlerde makarna ve tavuk olacaktı. Onu yapar yeriz sorun değil. Sonra da eşyaları monte etmeye başlamalıyız. "

"Nerden başlayacağız?"

"Yatak odasından. Bugün o küçük minderde yatmak istemiyorum"

"Peki nasıl istersen"

Omuz silkip buzdolabına ilerledim. Tavuk ve makarnayı çıkardım.

Marco tavuğu hazırlarken ben de soslu bir makarna yaptım.

Makarnaları tabağa koymuş üzerine de tavukları eklemiştim.

"Afiyet olsun"

Marco birkaç çatal alıp ağzı doluyken konuştu.

"Yan tarafta ne oluyor?"

Muzik sesleri gittikçe artarken gecenin bir vakti tüm sokakta yankılanmaya başlamıştı bile. Çok eğleniyor olmalıydılar.

"Havuz Partisi varmış"

Tabağında dolaşan gözleri anında beni bulduğunda elindeki çatalı bırakıp merakla sordu.

"Sen nerden biliyorsun?"

"Bugün yan komşularımızla tanıştım. Beni de davet ettiler"

"Şu gördüğümüz kızlar mı?"

"Hayır. Üç erkek kalıyorlar galiba bilmiyorum."

Gözlerini kapatıp hiçbir şey demedi. Onun bu sessizliği daha da korkutucuydu.

"Biraz daha koymamı ister misin?"

Marco ikinci tabağını da bitirirken ben hala birinciyi yemekle mesguldum.

"Doydum. Hadi sen de bitir artık şu tabağındakileri"

Tabağımdan birkaç lokma daha alıp son lokmamı marcoya uzattım.

"Daha fazla yiyemeyeceğim bunu da sen ye"

Çatalımdaki son lokmayı hiç itiraz etmeden ağzına atıp ayağa kalktı. Yemek boyunca sessizdik. Nedense ikimizde konuşmayı tercih etmemiştik ama bugün neler yaptığını gerçekten merak ediyordum. Acaba ilk günden bir aksilik olmuş muydu? Içimde bir yerde Alexin tüm bu güzelliği bozabileceği düşüncesi varken kalbim sıkışıyordu.

Marco masayı topladıktan sonra yukarıya çıktığında ben hala masada öylece oturmuş tüm bunları düşünüyordum.

"Hadi gelmiyor musun?"

Ispanya Where stories live. Discover now