Dünya Hükümeti, karşılarına herhangi bir engel çıkmadan öbür boyuta geçti ve burada istedikleri deneyleri yapmaya başladı.
Bu deneyler daha çok büyünün kaynağı ile ilgiliydi. Amaçları, öteki dünyada en saf haliyle bulunan büyünün, nasıl daha çok geliştirilebileceğini ve bu büyüleri kendilerinin nasıl kullanabileceklerini öğrenebilmekti. Güçlenmek istiyorlardı. Sonrasında da sorunsuz bir hüküm sürme dönemi, onlar için başlamış olacaktı.
Dünya Hükümeti, 4 mareşalin mühim bir görev neticesinde ortadan kaybolduklarını biliyordu. Ancak hala daha onlardan haber alamamışlardı. Gerçi, önemli olan şeyi de başarmışlar ve Dünya Hükümetinin amacına ulaşmasını sağlamışlardı. Bundan daha önemli bir şey yoktu.
İnsanlık henüz bilmese de, yaklaşık olarak birkaç hafta önceki son çareleri Kazanova ekibiydi.
Artık onlar da yoktu.
4 Mareşal; Kazanova'nın ekibini, kullandıkları 'Zihin Büyüsü Rünü Taşı' ile bu gerçeklikten alıp götürmüş, aynı Zihin Büyücülerinin yaptığı gibi somutluktan yoksun bir yere çekmişlerdi. Ancak kullandıkları bu taş aslında, Zihin Büyücülerini eğitmek için oluşturulmuş bir Rün Büyüsüydü. Kullanan kişiyi ve seçilen kişiyi soyut bir ortama çekiyor, ardından burada somut bir şekilde hareket ederek Zihin Büyüsü kullanıldığında neler olabileceğini bir nevi simülasyon ediyordu.
Dünya Hükümeti, bu taşın ayarlarıyla biraz oynamış gibiydi.
Cornelius'un Kazanova'yı seçerken kullandığı taş, onları soyut bir ortama değil, bu dünyadaki seçilmiş bir yere götürdü.
Aynı şekilde Blodius, Gust Howl'ı,
Zvitius, Tina Korpse'u,
Armelius ise Arthur Lengthen'i, rahatça dövüşebilecekleri bir yere çektiler. Böylece, ne her an karşılarına çıkabilecek olan Red, ne de yan yana olduklarında büyük bir tehdit haline gelen Sish Korpse'un ekibi dert olacaktı. Hepsini teker teker halledecekti mareşaller.
Dünya Hükümeti, kendilerini durdurmak ile görevli olan Kazanova ve ekibini başarıyla bertaraf etmiş, emellerine ulaşmayı bilmişlerdi. Önlerinde onları durdurabilecek hiçbir şey kalmamıştı.
En azından, onlar öyle sanıyordu.
Arya Heyamola uçurumun kenarında, soğuk rüzgarın kendisini savurmasına fırsat vermedi ama aynı zamanda da onu reddetmedi. Oldukça uzun sayılabilecek bir süredir burada dikiliyordu. Bir ormanın içerisinde. Rusya'da, Sapkınların cirit attığı o yerin ortasında.
Onu buraya Yaşlı Adam getirmişti. Düşününce, nedenini anlayabiliyordu tabii. O da Arya'nın bir an önce planına başlamasını istiyor olmalıydı.
Uçurumdan aşağıya bacakları sallanacak şekilde yere oturdu. Hava pek sisliydi.
Planı en başından beri belliydi aslında. Ancak ekibin bu şekilde dağılmasını o da beklemiyordu. Arya'nın ilk amacı, Dünya Hükümeti her ne yapmak istiyorsa onu durdurmaktı. Sonrasında kendi planını yürürlüğe sokabilirdi. Yaşlı Adam'ın onu buraya getirmiş olması, işleri biraz değiştirmişti.
Ne yapması gerektiğini en azından artık daha iyi biliyordu Arya.
Yaratıkların kökünü kazıyacaktı pek tabii, bunu yaparken de Dünya Hükümetini aradan çıkartmanın bir zararı olmazdı. Karşısına çıkacak potansiyel kişilerin ve güçlerin farkındaydı.
Karşısına çıkan sapkınların gücünü çalacak, sonra da hepsini öldürecekti. Bu güçlerle yaratıkları yok edecekti.
Dünya Hükümetini de.
SON
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaos - Başlangıç
FantasyDünya hiç olmadığı kadar kaos içinde. Büyük bir savaş, bambaşka bir evrene açılan boyut kapısı, çeşitli yaratıklar, büyücüler ve çok daha fazlası. En azından yaklaşık 70 yıl önce durum böyleydi. Merak etmeyin, şimdi her şey yolunda. Öyle mi?
