Kaos - Başlangıç

15 - Kaçış

  Arthur Lengthen, kartları bir kez daha kardı. Sonuç yine değişmedi. Her seferinde kartlar yine aynı şeyi söylüyor, Kazanova'nın düşmanın elinde olduğunu belirtiyorlardı.

  Arthur Lengthen'in gücü, büyü olarak bir Kehanetçi-Zihin Büyüsü karışımı sayılırdı ancak kategori olarak 'Geliştirilmiş Büyü'ye daha yatkındı. Çünkü büyüsü, alışılmadık bir biçimde iskambil kağıtlarından geliyordu. Böyle bir disiplini kendisi seçmemişti tabii ki. Sadece içinde belirivermişti. Çoğu büyücüde olduğu gibi.

  Kartlar ona geleceği ya da şimdiyi haberdar etmekle kalmıyor, ona fiziksel bir güç de sağlıyordu. Kartların renkleri, o kartın ne özelliği olduğunu belirten şeydi.

  Kartları son bir kez daha kardı.

  Kartlar Kazanova'nın kurtulduğunu gösterdi.

  =====

  Arya, Atilla Kazanova'yı dışarıda bir yerde buldu. Kazanova nefes nefeseydi ve gücü neredeyse tükenmişti. Arya ona ve üstündeki kanlara baktı.

  ''Gitmeliyiz.'' dedi Kazanova. ''Kimliğim açığa çıktı.''

  Arya başıyla onayladı ve neler olduğunu sormaya gerek duymadı. ''Mathias Tor ve Luan, bilmediğim bir yerde dövüşüyor.''

  ''Önemli değil. Bir an önce buradan sağlam bir şekilde çıkmalıyız. Han ve Creed'i de görevlendirdiğim kişiler alacak. Umalım ki Lonca bizi buluşma noktasında bulabilsin.''

  Bir patlama ya da ona benzer bir şey, akademinin arka taraflarındaki toprak alandan duyuldu. Sanki ağır bir şey gökten yere düşmüştü. Arya Kazanova'ya baktı ve onun da başıyla onayladığını görünce sesin geldiği yere doğru gittiler.

  =====

  

  Siren sesi kulağını doldurdu Tor'un. Akademinin ön tarafındaki bütün görevliler, büyülü megafonlarıyla öğrencileri uyarıyordu. Tam olarak ne söylediklerini duyamadı ama anladığı kadarıyla problem, kendisi ve az önce gökten inen şey değildi. Muhtemelen subay binasıyla alakalı bir şeyler olmuştu. 

  Mathias Tor, karşısındaki yabancı çocuğa baktı ve temkinli olmaya karar verdi. Gökten nasıl düştüğü konusunda hiçbir fikri yoktu ama önemli olan şey şu anda karşısında ve kendisine rakip olmasıydı.

  Kahverengi sağ gözü maviye ve tonlarına dönüştü. Yabancı çocuk tepki vermedi. Sanki bir robot gibiydi. 

  Çocuk atıldı ve Tor'a hayatında daha önce hiç görmediği hızda bir yumruk attı. Tor bunu mavi gözünün de getirdiği kuvvetle savurmayı başardı ama bunu yapmamasının daha iyi olacağına karar vermesi de uzun sürmedi.

  Çocuk durmadı, ardı ardına yumruklar savurmaya devam etti. Tor savunurken bunun nereye kadar gideceğini merak ediyordu. Neyin nesiydi bu çocuk? Nasıl bu kadar güçlü olabilirdi? Bu kadar güçlü olmasına rağmen nasıl daha önceden fark edilememişti?

  Soylu sembolü biraz daha dayanırdı. Tor saldırmazsa öleceğinin farkındaydı. Atıldı ve çocuğun yumruğunun altından geçti. Çocuk jet hızıyla dönüp bir de tekme savurunca, Tor tekrardan kenara çekilmek zorunda kaldı. Kendisinde lanet olasıca kutsal bir göz vardı ve çocuk kendisinden daha mı hızlıydı?

  Çocuk çeşitli dövüş teknikleri kullanıyor ve Tor da bunları karşılamaya çalışırken çoğunlukla bocalıyordu. En sonunda çocuk Tor'un açığını buldu ve onun boğazına elinin yanını geçirdi. Tor böğürerek dizlerinin üstüne düştü.