EN FAZLA NE OLABİLİR Kİ?!

✨ON SEKİZ✨

Kaos bölümü mü acep?

Medya: Bulut

Sınır: Son 4 bölüm dahil 120 oy. (14'ten)

Sadece sınır koyunca oy veriyorsunuz.. 😑

🍁🍃
Mevsim

"Aytunç çabuk, Aytunç gel, Aytunç lütfen!"

"Noluyor ya sabah sabah?"

Uykulu sesini duyunca alt dudağımı ısırdım. "Şimdi iyi dinle, ayıksın değil mi?"

"Hmm?" diye mırıldandı. Kaşlarımı çattım. "Sabah uyandığımda yatağımda değildim Aytunç. Dinle-"

"Ne?"

Sesi daha ayık geldiğinde gülümsedim. Giyinme odasına gidip ışığı yaktım. Kıyafet seçmek için dolaplara ilerlerken bir yandan da konuşmaya başlamıştım.

"Dün kar yağdı ya hani."

"Görmedim ben."

Kafamı salladım görmese de. "Saat 1-2 gibiydi. Her neyse. Ben dışarı çıktım Aytunç. Çok güzel yağıyordu."

"Hmm?" diye mırıldandı 'sadede gel' dermiş gibi.

"Sonra küçük kardeş var ya, Doğu, o geldi. 5 dakika sonra Umut gelip bizi içeri soktu."

"Evet?"

Boştaki elimin baş parmağını işaret parmağımın kenarına sürttüm. "Salona götürdü falan. Orada da ikizi Bulut, dizi izliyordu."

İç çekti Aytunç. "Sanırım tahmin edebiliyorum." hışırtı sesi geldi. Sanırım ayaklanmıştı.

Yanağımın içini ısırdım. "Kahve falan getirdi işte. Ben, Umut ve Bulut bir koltukta oturuyorduk."

Aytunç "Mevsim!" dedi ne olduğunu anlamış gibi.

Titrek bir nefes verdim. Kafamı sallarken "Evet." dedim. "Ne kadar klişelerin aksine Umut, Bulut'a ben Umut'a yaslanarak uyumuş olsak da oldu işte."

"İlk sen mi uyandın?"

"Evet. Ama kesin-" ikisi de gördü!

"İyi iyi." sözümü kesmesine bir şey demeden dolaptan aldığım kıyafetlerle beraber odaya geri döndüm. "Mevsim."

"Hıı?"

"Dışarı çıkman tehlikeli değil, değil mi?"

Duraksadım. "Yanından ayrılmayacağım. Sadece biraz uzaklaşmam gerek o kadar."

Kafasını salladığını hissettim. Oflayıp gözümü kaşıdım. "Lensimle uyumuşum zaten." diye söylendim.

"Salak." diye mırıldandı. "Neyse, konum at sen bana. Ne kadar yakınsa o kadar çabuk gelirim."

Kafamı sallayıp telefonu kulağımdan uzaklaştırdım ve hızlıca konum attım ona. "Yarım saat 1 saate falan oradayım." dedikten sonra telefonu kapatmıştı.

Ben de oyalanmadan telefonumu şarja takmış ve banyoya gitmiştim. Dün kullandığım lens, şuan temizleme suyunun içinde dinleniyordu. Aytunç'u aramadan hemen önce diğer lenslerimden birini getirmiştim.

Maşallah, exlerim gözlerimi benden bile daha fazla sevmedikleri için çeşit çeşit lensim vardı.

Yüzümü tekrar yıkayıp saçımı gelişi güzel bağladıktan sonra odaya dönüp çıkardığım kıyafetleri giyinmiştim. Lensimi de taktıktan sonra hazırlanıp, telefonum ve çantamla beraber, odadan çıktım.