Bölüm 37 | Arkada Kalan Enkazlar

24 4 3
                                    

Uyandığımda güzel bir uyku çektiğimi anladım. Dünkü kıyafetlerimi hızla üzerime geçirip elimi yüzümü yıkadım. Odanın dışından gelen seslerden diğerlerinin uyandığını anlayabiliyordum. Geciktiğimi düşünerek hızlandım ve saçlarımı rastgele tepeden topuz yaptıktan sonra odadan çıktım. Tam önümden geçmek üzere olan Beyaz'ı tek başına yakalamışken koluna yapıştım. Onu kendime doğru çekmemle afallasa da gülümsedi.

"Günaydın can içim."

"Günaydın. Dur bakalım, sana soracaklarım var." Dedim onu kaldığım odanın önüne doğru çekip mırıldanarak.

"Hayırdır inşallah?"

"Dün nasıl geçti? Mavi, Gri ve sen neler konuştunuz?"

Beyaz, hafifçe öksürdü. Mavi ve Gri'nin bu konuda konuşmaması adına onu uyardıklarını hissettim. Sert bir bakışla Beyaz'ın üzerinde baskı kursam da kolayca dökülmedi.

"İyiydi. Buzları erittiler sayılır."

"Beyaz... Sen bana dökül, ben de sana. Anlarsın ya?" dedim Kırmızı ile aramda geçen sohbeti kast ederek. Bakışlarımdan ciddi olduğumu anlayıp etrafa hızla göz gezdirdi. Birilerinin yakınımızda olmadığını anlayınca ellerini kapüşonlu sweatshirtinin cebine yerleştirip dün gece olanları anlatmaya başladı.

"Mavi, onun olmadığı zamanlarda Persona'da neler yaptığımızı sordu. Kimlerin ailemize dâhil olduğunu, işlerin nasıl ilerlediğini merak etmişti."

"Sahi Persona'yı ne zaman iş yerine çevirdiniz? Neler oldu benim yokluğumda?" dedi Mavi, konuyu ilk açan kişi olarak.

"Senin gittiğin sene." Dedi Gri, kısa bir açıklama yaparak.

"Neler olmadı ki? Senin gidişinle toparlanamadığımız yılları es geçersek... Toparlandıktan sonra öyle büyüdük ki sana anlatamam, Mavi. Deli iş teklifleri geldi. Öyle böyle değil. Başlangıçta önümüze ne gelse kabul ediyor sayılırdık." dedim Persona'nın iş yerine dönüştüğü o ilk yılları anlatarak.

Gri, devam etti.

"Tehlikeli sayılabilecek birkaç işi başarıyla atlatınca... Ünümüz bu zenginlerin dünyasında yayıldı. Para hepimizi biraz kör etti desem yeridir. Bizimle çalışanlara yüksek maaş, lüks yaşam derken biraz hızlı tükettik."

"İbrahim nasıl kabul etti bu durumu?" dedi Mavi.

"İbrahim, Persona'nın bu yüzünü bilmiyor. Herkesin bildiği gibi, yasal bir tiyatro merkezi olduğunu sanıyor." dedim ses tonumu alçak tutarak. Üçümüz aynı anda içeriye bakarak İbrahim'in etrafta olmadığını kontrol ettik.

"İbrahim salak bir adam değil. Şüphelendiğine eminim." Dedi Mavi, başını sallayarak.

"Anladıysa da çaktırmadı işte. Ha bu arada toparlanamadığımız günleri neden es geçiyoruz? Bu eşek kafalı, neler yaşadığımızı bilmeli. Sen arkanda bir enkaz bıraktın, Mavi." Dedi Gri, Mavi'nin kafasına hafifçe vurarak. Mavi, güldü.

"Anlatın. Anlatın da neleri telafi etmem gerektiğini bileyim."

"Mesela kardeşim. Beşiktaş fener maçlarında söveceğim biri yoktu yanımda. Eskisi kadar hararetle, coşkuyla izleyemedim maçları." Dedi Gri, en önemli olay buymuş gibi.

"Yapma ya? Beyaz, yapamadın mı şu hareketi?" dedi Mavi, eliyle kartal işareti yaparak. Mavi ile ikimiz de Beşiktaşlı olduğumuz için geçen yıllarda Gri'yle münakaşalarımız epey fazlaydı. Fakat Gri, maçları benimleyken Mavi ile olduğu kadar hevesli izleyemiyordu. Gri, hemen kartal hareketi yapan ellerini tutup aşağıya indirdiğinde ikimiz de gülmeye başladık.

Persona MaskesiWhere stories live. Discover now