Bölüm 35 | Kırmızı

28 4 6
                                    

"Kimliğimi çıkartıp bir gece Nihan'la birlikte kutuya yerleştirmiştik. Poyraz Karasu. Hazal'ımla aynı soyadını paylaşıyorduk. Gitmeye karar verince... Kutudan kimliğimi aldım."

Bizim isimlerimize baktığını düşünmüştüm. O gece onu elinde kutuyla yakaladığımda aklımdan geçen düşünce buydu. Belki de bakmıştı. Ya da bakmamıştı. Sözümüze sadık kalıp kalmadığını merak etmiştim.

Araba, bozuk bir yola denk gelince hafifçe sarsıldı.

"Sonra polislik sınavına hazırlandın öyle mi? İlk iş bunu mu yaptın?" dedi Beyaz merakla.

"On sekiz yaşındaydım. Avcı'yı bulmak ve intikam almak istiyorsam önce kalacak bir yere, işe ihtiyacım vardı. İbrahim gittiğimi öğrenince hesabıma bir miktar para atmıştı. Kabul etmek istemesem de borç olarak aldım. Bir pansiyonda kaldım, sınava hazırlandım."

"Kendi başına geçirdiğin yıllar... Böyle olmak zorunda değildi. Sana yardım edebilirdik." Dedi Gri, hepimizin içinden geçen şeyi söyleyerek. Mavi başını salladı.

"Biliyorum ama her zaman dediğim gibi sizi bir riskin içine atmak istemedim. Zaten başımızda iyi bir öğretmen vardı, hatırlarsınız. Temelim iyi olduğu için teorik sınavdan geçmek çok zor olmadı."

Aynadan bakıp bana doğru gülümsediğinde benden bahsettiğini anladım. Nihan'ın beni okula yazdırmasından sonra eğitimle arası en iyi olan kişi de ben olmuştum. Büyük bir okuma aşkıyla yanıp tutuşuyordum.

Okulla arası hiç iyi olmayan Gri ve Mavi'nin kafasına vura vura matematik anlatışımı hatırlayınca gülmeye başladım. Diğerleri de aynı şeyi hatırlamış olacaktı ki Beyaz arkasına doğru dönüp bana baktı.

"Yemin ediyorum ders anlatırken fena bir insana dönüşüyordun, Siyah. Hani sıkıyorsa anlamayın ifaden yok muydu?"

"Bir süre sonra Siyah'ın yüzünde rakamlar falan görmeye başlamıştım. Çarpım tablosunu soracak diye köşe bucak kaçıyordum." dedi Gri.

"Dokuz kere sekiz kaç bakayım söyle." Dedim ona takılmak isteyerek.

"Sekiz kere sekiz altmış dört olduğuna göre..." Parmaklarıyla altmış dördün üstüne doğru saymaya başlayınca küçük bir kahkaha attım.

"Yetmiş iki."

Mavi ve Beyaz, aynı anda "Bravo!" diye bağırınca daha çok gülmeye başladım.

"Sana öğrettiğim tüm işlemlere yazıklar olsun, Gri. Hala parmak hesabı yapıyorsun."

"Sonuç olarak buldum mu buldum? Ayrıca konu ne ara benim matematik bilgime geldi? Poyraz'ın kaçırdığımız yıllarını dinliyorduk."

"Ya deme şu adı işte deme!" dedi Mavi, Poyraz adını duyunca yüzünü buruşturarak.

"Ee Mavi? Sonra? Sınavı kazandın, okulunu okudun. Deniz'i nasıl buldun?"

"Hop hop! Dur bakalım ya üniversite yıllarını ne çabuk atladın..." dedi Gri, Beyaz'ı durdurarak.

"Onlara zaman yetmez, başka bir gün konuşuruz." dedi Mavi. Hemen ardından trafik ışıklarına denk gelince durdu ve konuşmaya devam etti.

"Sonrasında kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şubesinde çalışmaya başladım. Orada yaptığım araştırmalar sonucunda Deniz'e ulaştım. Bu detayları zaten hepinize anlatacağım. Deniz'e son verebilmek adına..."

Sonra aniden aklına başka bir şey geldi.

"Siz Nihan'a haber verdiniz mi?" Gri, başıyla onayladı.

Persona MaskesiWhere stories live. Discover now