Bölüm 9 | Salim Efendi Yalan Söylüyor

83 9 49
                                    

Bir telefonun çalması yaklaşık ne kadar sürerdi? Karşı tarafın cevap vermesine kadar çalan o sinir bozucu arama sesi dördüncüye döndüğünde derin bir nefesi içime çektim. Deniz ile konuşmak beni son derece geriyordu. Beni geren şey Deniz değildi. İşi elimize yüzümüze bulaştırmıştık. Başarısız olmakla sonunu göremediğimiz bir durumun içerisinde kalmıştık.

"Açmıyor." dedim açmaması beni bu belirsiz durumdan kurtarmaya yetecekmiş gibi bir rahatlamayla. "Bir daha ara." dedi Gri. Öylece durduğumu fark edince telefonu elimden aldı.

"Neden bu kadar gerildin sen? Bu işin içinde birlikteyiz. Hoparlöre alacağım." İtiraz etmedim. Belki de ilk defa karşı çıkmıyordum. Şu anda liderliği elime alıp sorumluluk alacak vaziyette değildim. Belki de ilk defa onlara bu kadar çok ihtiyacım vardı. Bu kez ikinci çalışta telefon açıldı. Dikkatimi vermeye çalışarak ellerimi belime yerleştirdim ve telefona yaklaştım.

"Nihayet yüzleşecek cesareti buldun mu?" dedi Deniz telefon açılır açılmaz.

"Konuşmamız lazım." dedim Gri'den önce konuşmaya atılarak.

"Yapma ya... Ben de bir daha görüşmeyiz olur biter diye düşünüyordum. Nasılsa ufak bir hata değil mi?"

"Uzatma lan! Geliyoruz işte. Neredesin?" dedi Gri telefonu kendine yaklaştırarak.

"Aaa yaverlerin de oradaymış!" Gri bana son bir bakış atıp telefonu hoparlörden alıp kulağına götürdü. Beyaz ile ikimizin yanından uzaklaştığında Deniz'e sövmeye gittiğini anladım. Beyaz bana geri dönüş yok dercesine baktı ve başını salladı. Gri'nin telefonu geri getirmesini beklerken stresle bacağımı salladım.

"Neredeymiş?" dedim geri döndüğünde.

"İstanbul'a dönmüş bile. Artık sayemizde burada işi yokmuş da... Geri dönünce ev adresini atarmış. Foyası ortaya çıkacak ya ödü kopuyor. Makamında görüşmek istemiyormuş piç herif." Cümlelerinin sonlarına doğru Deniz'i taklit ederek küfürler savurduğunda Beyaz öksürmeye başladı.

"Gri! Bir sakin ol ya!"

"Neyse... Bizim de uçuş saatimiz yaklaşıyor. Nihan bizi bekliyor. İstanbul'a indiğimizde yanına gideriz. Bakalım ne çıkaracak ağzından." dedim kendi kendime söylenerek.

"Ya ne isteyecek? Görev sekteye uğramış olabilir, tamam ama bu adam ilk defa mı giriyor bu işlere? Bir yedek plan hazırlamamış mı? Halletsin bir şekilde, baksın yoluna..."

Gri, Deniz'e karşı o kadar bilenmişti ki bize karşı bir şey isteme lütfunda bulunamayacağını düşünüyordu. Fakat Deniz'den aldığım hissiyat tersini söylüyordu. Bu adam, bizim yüzümüzden baltalanmış bir iş karşısında elbette hesap soracaktı. Hesap sormanın yanında mutlaka bir isteği olmalıydı. Bu isteğinin yaptığımız hatayı telafi edebileceğimiz boyutta bir istek olmasını umuyordum. Nihan'ı daha fazla bekletmeden bizim için çağırdığı taksiye yöneldim. Çoktan aracın bagajına çantalarımızı yerleştirmişti. Kollarını bağlamış bir şekilde araca yaslanmış, bizi bekliyordu. İbrahim ise, ön koltukta oturmuştu.

"Selam, kusura bakma hoş geldin deme fırsatım olmadı." dedim başımı ön tarafa uzatarak. Gülümsedi. Sağ yanağında beliren gamzesi her zamanki gibi onu çok şirin ve olduğundan daha genç gösteriyordu.

"Merhaba, Siyah. Yine anlamadığım bir şekilde bir yoğunluk içerisindeymişsin. Nihan'ın ağzından cımbızla laf alıyoruz."

Arka koltuğun kapısını açtım ve arabaya bindim.

"Sorma... Boş ver beni, Nihan en doğrusunu yapıyor. Böylesi inan daha iyi."

Gri ve Beyaz'ın da arabaya binmesiyle havaalanına dönüş yolumuz başladı. İbrahim yolun sıkıcılığını biraz olsun azaltabilmek adına şarkı açtı fakat herkes son derece dalgın görünüyordu. Ara sıra birkaç soru sorarak halimizi yoklayan İbrahim, cevapsız kalınca şarkının da sesini kıstı ve yola odaklandı. Kimse sohbet etme havasında değildi. Telefonum çaldığında arayanın otelin asıl sahibi olan Pelin Hanım olduğunu gördüm. Sabah çorbacıdan çıktıktan sonra ekiple otele gidip onunla görüşmüştük. Daha önceden imzaladığım sözleşmeyle otel el değiştirmişti. Gerekli diğer işlemleri de Deniz bir an önce işleme koymuş olmalıydı ki Pelin Hanım'ın oteli devralması gün içerisinde gerçekleşecekti. Pelin Hanım açısından işlerin yolunda gitmesi en azından aklımdaki bir soru işaretini kaldırmıştı. Peki, şimdi ne istiyordu?

Persona MaskesiWhere stories live. Discover now