saklanan duygular

100 13 53
                                    

Bu bölüm ikinci sezona giriş bölümüdür. Olaylar ve zaman konusunda küçük farklılıklar olabilir. 

İnanamıyorum hiçbir şeye, inanmak istemiyordum belki de

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

İnanamıyorum hiçbir şeye, inanmak istemiyordum belki de. Nanaba, Mike, onlarca asker... Hepsi gitmişti. Reiner, Bertholdt ve Ymir ekibimde saklanan titan kullanıcısıydılar. Kendi takımımda bile bu kadar hain varken kime güvenebilirdim ki?

Hange ve Erwin dışında kim kalmıştı çevremde? Herkes bir bir yok oluyordu ve elimden bir şey gelmiyordu. İlk önce takımım sonra Mike ve Nanaba, yoldaşlarım teker teker azalıyordu. 

Ölüm inadına gelip benim etrafımdakileri seçiyordu sanki. Ayrılık gelip illa bizi buluyordu. 

Gözlerim boş odada dolanırken duvarda asılı takvimi buldu. Tam iki buçuk ay olmuştu. Onu görmeden, ondan bir haber almadan geçen koskoca iki buçuk ay. 

Olanları duymamasına imkan yoktu. Onun bu surların içinde dönen her şeyi bildiğini adım kadar biliyordum. 

En azından bir baş sağlığı mektubu beklemiştim, biliyordu yoldaşlarımın bendeki yerini. 

Belki de onun için o kadar de önemli biri değildim, belki de hayatındaki öylesine insanlardan biriydim.

Kapının çalınmasıyla duraksadım. Birkaç saniyenin ardından Eren içeri girdi.

"Binbaşı Fushida ile görüşmeden geliyorum Kaptan. Bunu size iletmemi istedi." diyerek önüme bir mektup bıraktı.

Eren'in orada olmasını umursamadan açtım mektubu. Sonunda onun kaleminden cümleleri okuyacaktım.

Odamdaki kitaplıkta üzerinde "H" yazan bir dosya var. Yarın onu Binbaşı Hange ile göndermenizi rica ediyorum Yüzbaşı.

Bu muydu? Haftalar sonra, o kadar olay yaşandıktan sonra bana bunu mu söylüyordu?

"Size mektup gönderdiğine şükür edin bence Kaptan."

Ne diyordu bu aptal?

"Zira kendisi şu sıralar pek iyi değil.''

"Neden?"

"Binbaşı gittiğinden beri hem kralın işleriyle hem de şu peşine takılan katille uğraşıyormuş Kaptan, Bayan Brown söyledi. Bugün ki görüşmemizde hiç iyi gözükmüyordu zaten."

Derin bir nefes alıp masamın önündeki sandalyeye oturdu Eren.

"Binbaşı... Buradaki gibi değil. Bir şey olmuş sanki."

"Lafı dolandırıp durma Eren. Ne olmuş Binbaşı'na?"

"Gözleri bir farklı bakıyor Yüzbaşı. O eski Binbaşı Fushida yok gibi."

liar | levi ackermanWhere stories live. Discover now