son varis

114 21 73
                                    

Alt kattan sesler ilişiyor kulağıma, korkuyorum

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

Alt kattan sesler ilişiyor kulağıma, korkuyorum. Saklandığım köşeye iyice sokuluyorum, hava soğuk, kemiklerime kadar hissediyorum o soğuğu. Ardından kapı açılıyor, aşağıya inmem sert bir dille söyleniyor. Bu sefer soğuktan değil korkudan titriyor bacaklarım.

Kolumdan sertçe tutuyor ismini bile bilmediğim bir kadın. Küçücük bedenim onun gücüne karşı koyamıyor, koridor boyunca sürüklüyor beni. Fushida Malikanesini çığlıklarım dolduruyor, gözümden akan yaşlar üstümdeki elbiseyi ıslatıyor.

Alt kata indiriyor beni, ailem salonun dört bir yanına dağılmış ve ortalarında elleri bağlanmış bir adam yatıyor. Göğsünden akan kan beyaz halıyı kırmızıya boyuyor. Kardeşime hamile olan annem karşımdaki koltukta oturuyor, gözlerini bedenimi delercesine dikiyor bana. Sonra amcama ve yanındaki yengeme dönüyorum ikisinin de yüzünün rengi atmış, yengem dolu gözlerle bakıyor bana. O an daha da korkmaya başlıyorum.

Ailemin yanındayım ama güvende hissetmiyorum. Evdeyim ama yabancıymışım gibi geliyor.

Büyükanneme bakıyorum, beni kurtarabileceğine inandığım tek kişiye, o an anlıyorum ki bu bir cezalandırma töreni. Yerde kanlar içinde yatan bu adamın cezalandırılması gerekiyordu ve onun cezasını verecek olan kişi bendim.

Farkına vardığım şeyle vücudum titremeye başlıyor. Sessizce ağlıyorum, anneme yalvarır gibi bakıyorum, onun elimden tutup buradan çıkarması için dua ediyorum Tanrı'ya. İçinde bir gram da olsa annelik duygusu olmasını diliyorum.

Sonra bir adam yaklaşıyor yanıma. Kenny Ackerman...Büyükannem ondan sıkça bahsediyor. Ellerini omuzlarıma koyuyor ve kulağıma fısıldıyor. ''Geçecek Rina merak etme.'' duyduğum o sözün ardından arkamı dönüp ona sarılmayı istiyorum ama yapamıyorum.

Babam belinden silahını çıkarıp bana uzatıyor.

O an sorgulamaya başlıyorum her şeyi. Ailemi, onların kurallarını, yaşamı ve ölümü.

Titreyen ellerim silahı çekip alıyor, ne yapacağımı bilmiyorum, yerde yatan adama ateş etmemi söylüyor babam ama onu dinlemiyorum. Sadece elimde tuttuğum tek bir hamlede insanların canını alan o alete bakıyorum.

Normal bir çocuk olmak istiyorum, anne sevgisini bilen, silahlarla değil arkadaşlarıyla oynayan bir çocuk.

Teyzem tetiği çekmem gerektiğini söylüyor. Ama nasıl yapacağımı bilmiyorum, büyükannemin öğrettiği her şey uçup gidiyor. Kenny'nin ellerini yine omuzlarımda hissediyorum. Bana ne yapmam gerektiğini alıştıra alıştıra söylüyor.

Ve ben en sonunda suçunu bile bilmediğim ölmek üzere olan bir adama kurşunu sıkıyorum. Onun kafasını delip geçen kurşun benimde yüreğimi paramparça ediyor.

liar | levi ackermanKde žijí příběhy. Začni objevovat