"Sen henüz kendini bile sevememişken beni sevmeni beklemek kendi aptallığımdı."
Levi, yalanların ardına sığınan, üzerinde durduğu tahtı elini kana bulayarak alan ve tüm insanlığı ilgilendiren sırları saklayan bir kadına kalbini verecek kadar güvenm...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
---
Tartışmalı geçen bir kahvaltının ardından Farlan ve Rina dışarı çıkmışlardı. Ev için küçük küçük çaplı bir alışveriş yapacaklardı.
Rina ve Rachel aynı kişi.
İçerisi gaz lambasıyla aydınlatılmış olan dükkanda Rina ürünleri incelerken bir yandan da Farlan ile sohbet ediyordu.
''Bu arada Rachel senin için iletişime geçmemizi istediğin birileri var mı bir yakının falan?'' Rina elinde tuttuğu kavanozun arkasını okumaya devam ederken cevapladı. ''Watanabe ailesine ulaşabilir misin?''
Farlan bir süre düşündükten sonra sonuca ulaştı. Watanabe ailesi bilinen soylu ailelerden biriydi. Hatta ''Asıl Kraliyet*'' diye adlandırılan dört aile içerisinde yer alırlardı. Rachel'ın o çeşit bir aile ile ne işi olabilir diye düşündü.
''Baban...Onlardan mı?''
''Hayır, erkek arkadaşım onlardan.'' Farlan arkasına dönüp kıza baktı şaşkın halde. ''Vay canına.'' dedi. Ardından konuşmaya devam etti. ''Onlara ulaşabileceğimizi pek sanmıyorum Rachel, bilirsin onlar biraz şeyler.''
''Biliyorum Farlan, önemli değil.''
İkili bir süre sonra alacaklarını alıp dükkandan ayrıldılar ve eve döndüler.
---
Akşam saatleriydi. Levi ve Rina yemek masasında oturmuş, mutfakta devam eden Farlan ve Isabel arasındaki kavgayı izliyorlardı. Isabel, Farlan'a kepçe fırlattığında Rina hafifçe kıkırdamış bunun üzerine Levi ona dönmüştü.
Rachel'ın ortama ayak uydurabilmiş olması hoşuna gitmişti belki de. Bu misafir sayesinde evde bazı şeylerin olumlu yönde değiştiğini görebiliyordu. Bilincinin kapalı olduğu zamanları da içine katarsak neredeyse dört gündür onlarla beraberdi.
Isabel sonunda kendisini anlayabilecek kız bir arkadaş bulduğuna. Farlan da aynı şekilde mutlu gibiydi Rachel ile sohbet etmeyi sevmişti. Ve Levi iki arkadaşını da mutlu gördüğünden içi rahattı ve bu sebeptendir ki Rachel'ın güvenebilecekleri biri olduğu kanısındaydı.
Yemeğin ardından Rachel odasına çekilmişti. Gece yarısına kadar güzel bir uyku çekti ardından susadığını hissedip mutfağa gittiği sırada salonda oturan Levi ile karşılaştı.
"Seni yine uyku tutmadı ha." dalgayla karışık şekilde söyledi.
"Öyle."
Musluğu açıp suyun bardağa dolmasını izledi bir süre Rina, bu süre zarfında da Levi onu izliyordu. Rina işini bitirip suyunu aldı Isabel ile kaldığı odaya dönerken Arkasından gelen sesle duraksadı.
