four

1.1K 128 71
                                    

beni tutuyorsun,
daha önce hiç bu kadar farklı biriyle tanışmamıştım.
shakira & rihanna - cant remember to forget you.

141022
korean national volleyball match hall.

Dakikalar önce, tarihi bir maç kazanmıştık. Dünyada eşi benzeri olmayacak bir galibiyetti bu. Yıllardır herkesin korkulu rüyası, kaybedeceğini bilerek umutsuz vaka olarak yarıştığı bir takımı yenmeyi başarmıştık. Taraftarların çığlıkları, spikerin bağırışları salonu doldururken televizyon kanallarının uzattığı mikrofonlara da sıra sıra birkaç cümleyle yanıt verdikten sonra, özgüvenli adımlarımla ve keyifle içeriye adımlamıştım.

Bir elimde tuttuğum ve yarısından fazlasını içmiş olduğum su şişesini sallayarak sesler çıkartıyordum. Soyunma kabinine girmeli, hatta duş almalıydım. Fazlasıyla yorgundum ve bu maçta sürekli yerde bulmuştum kendimi. Diğerleri de benden farksızdı. Ne pahasına olursa olsun kazanacağımızı söylemiştik ve kazandık.

Soyunma odasının yerini ararken, karşıma çıkan tanıdık bedenle öfkeyle yerime sindim. Sarının en açık tonu olan formasıyla, beni fark etmiş olan hakem gözüme gözlerini kısarak baktı ve yanımdan geçecekken onu kolundan tuttum büyük bir cesaretle.

''Sayıyı karşı tarafa vermek çok zor olmamalı,'' başımı ona doğru kaldırdım, alaylı bir tavırla yüzüme bakıyordu.

''Ama ne olursa olsun benim olduğum takımın kazanacağını bilmeliydiniz bayım.'' Söylediklerimle yüzündeki gülümseme iyice büyümüş, kıkırdamıştı.

''Kim Jennie, yüzüne vurulması gereken bir gerçeği unutuyorsun,'' kolunu ellerimin arasından çekti. Bana doğru döndüğünde ben de vücudumu onun olduğu yöne çevirdim ve sağ kaşımı kaldırdım.

''United States'in takımındayken, Çin'e karşı kaç kez kaybettiğinizi,'' dudaklarım onunkiler gibi yukarı kıvrıldı. İkimiz de birbirimize nefret dolu bakışlar atıyorduk. Fakat fark şuydu; o adaletsizlik yapmıştı ve bundan nefret ederdim. Bense sadece işini yapan bir sporcuydum ve o sebebi ne olursa olsun kendi görevini layığı ile yapmamış, hile kullanmıştı.

''Kaç kez en basit takımlara elendiğinizi hatırlatmam gerekiyor mu? Kendini fazla önemli bir oyuncu mu sanıyorsun sen?'' bir hakem bana bunları söyleyecek kadar neden nefret besliyordu merak ediyordum doğrusu. Fazla umurumda da değildi, tek dileğim başka maçlarımda çıkıp yine adaletsizliğini yüzümüze vurmamasıydı.

''Evet, Kim Jennie Güney Kore'nin en önemli voleybol oyuncusu.'' duyduğum sert tınıyla başımı sesin geldiğini tahmin ettiğim yöne çevirdim. Kim Taehyung, ellerini her zamanki gibi cebinde tutarken kısık gözleriyle hakeme ölümcül bakışlar yolluyordu.

''Benim takımımda, hiçbir zaman pasif bir oyuncu olmayacağını bilmen gerekirdi,'' bize doğru yaklaştıktan sonra benim yanımda dikilmiş, hakeme ciddi tavrıyla iğneleyici laflarını sokmaktan çekinmiyordu.

''Maçta aldığın saçma kararlardan sonra tecrübesizliğin beni daha fazla şaşırtamaz sanmıştım, ama şaşırttı.'' Hakemin yüzü bu sefer alaylı değildi, sinirlenmeye başlamıştı. Ellerimi göğsümde birleştirip yanımdaki adama güvenerek sinsi bakışlarımı karşımdakine atıyordum.

''Saçma kararlar mı? Topun çizgiye değdiğini ikimiz de biliyoruz.'' Kaşlarım çatılırken dudaklarımı araladım konuşmak için, fakat Taehyung benden hızlı davrandı.

ginger flash, taennieWhere stories live. Discover now