Bölüm Yirmi Altı

Start from the beginning
                                    

Kelly tutuşunu sıkılaştırdığında onu yanıma çekip kollarımı beline doladım ve '' Az kaldı,'' diye bağırdım.

Işık patlamalarını gördüğümde neredeyse apartmanın girişine varmıştık. O ışıkla birlikte çığlıklar etrafa yayıldı, kaos aniden her yeri sardı ve insanlar sağa sola doğru koşmaya başladı. İnsanların neyden korkuyla kaçtığını görmek için arkama baktım. Gökyüzü yine alev toplarıyla kaplıydı ama bu seferkiler çok yakındı. O kadar ki ilk alev topu birkaç saniye sonra bizden metrelerce öteye düştüğünde kaçmaya fırsat bulamadık. Zeminle buluştuğu an etrafa yaydığı güç bize çarptı ve yere savrulup sert betona sırt üstü düştük. Kulaklarım uğuldadı, keskin acı sırtımın her yanını kaplarken acı dolu çığlığım diğer çığlıkların arasına karıştı.

Nefes nefese gözlerimi açıp yakınımıza düşen şeye baktım korkuyla. Alev topuna benzettiğim şey lavdan yapılmış devasa bir kayaydı ve daha fazlası geliyordu. Kısa süre içinde aralarında sadece birkaç metrelik boşluk bırakarak tüm sokağı kapladılar. Şok bedenimi sararken kalkıp kaçmak aklımdan bile geçmedi. Orada, yarı yatar pozisyonda kalırken yakınımıza düşen lavla kaplı büyük kayaların yağmurun altında erimesini ve asfalta bir zift gibi yayılmasını izledim. Yayılma gelişigüzel değildi, saniyeler içinde düşen her bir kaya asfaltta geniş, katranımsın çemberler oluşmuştu.

Anlayış bedenime çarptığında hızla ayağa kalkıp hala yerde acıyla kıvranan Kelly'e doğru koştum ve onu yerden kaldırıp apartmana sokmaya çalıştım. İnsanlar bize çarpıp yere düşmemize neden oldu ama pes etmedim ve yeniden kalkıp sonunda Kelly'le birlikte apartmanın önündeki birkaç merdiveni hızla tırmandık. Kapıyı açıp içeri girerken korkunç bir kükreyiş etrafı sardı, arkama baktım dehşetle. Yağmur hala şiddetliydi ama katranlı çemberlerin dalgalandığını görebiliyordum.

Sonra ilk canavar pençesini yere yayılmış katrandan uzatıp dışarı çıkardı.

Daha fazlasını görmeyi beklemeden apartmana girip hızla merdivenleri tırmanmaya başladık. Kelly şiddetle ağlıyor, vücudu delice titriyordu. Merdivenleri tırmanmak hiç olmadığı kadar zordu, özellikle daha çok kükreyiş yeryüzünü kaplarken ve ona insanların acı dolu çığlıkları eşlik ederken. Apartmanın kapısı kırılıp kükreyiş merdivenleri kapladığında kalbim atmayı bıraktı. Kelly ve ben yerimizde donduk ama alttan gelen çığlıklar yeniden hareket etmemiz gerektiğini bize hatırlattığında daha hızlı tırmanmaya başladık. Kaçmamızın işe yarayıp yaramayacağını bilmiyordum ama başka ne yapabilirdik? Gidecek yerimiz yoktu, sığınacağımız tek bir yer vardı o da evlerimizdi.

Evimize son bir kat kala Bayan Moan'la karşılaştık. Altmış yaşlarında olan kadın korkuyla merdiven boşluğundan bakarken dudakları duayla kıpırdanıyor, gözleri yaşlarla ıslanıyordu. Üst kata çıkan merdivenlere giderken yanından geçtik. O sırada '' Bayan Moan, lütfen içeri girin ve kapıyı kimseye açmayın,'' dedim hızla.

Evine girmek yerine korkuyla bana bakmaya devam etti. ''Hemen şimdi!'' diye bağırdım merdivenlere ulaştığımda. Bağrışım alt katlardan yükselen dehşet dolu bir kükreyişle boğuldu. Dışarıda daha fazlası vardı ama onlar şimdiki kadar dehşet verici değildi. Bu kükreyiş acı doluydu, keder göğsümü yarıp geçmekle tehdit etti ama direndim.

Bayan Moan ve Kelly benim kadar şanslı değildi.

İkisi de yere düşerken keder dolu çığlıkları birbirine karıştı. Kelly'i tutup yere düşmesini engelledim ama Bayan Moan hızla zemine çöktü, dizlerinden yükselen mide bulandırıcı çatırtılar bulunduğumuz alanı kapladı. Bunu fark etmiş gibi değildi, yere çöktüğü an kalbini tuttu ve ağlamaya başladı. Saçlarını ellerinin arasına alıp hızla yolmaya başladığında kükreyiş yeniden yükselmişti.

Fısıltı Lordu ve Onun Küçük Kurtarıcısı ( -TAMAMLANDI- ) Where stories live. Discover now