Bölüm Yirmi Bir

2.5K 356 114
                                    

'Karanlık üzerime çöktüğünde düşüneceğim tek şey sen olacaksın sevgilim. Seni düşüneceğim ki hissettirdiklerin bana güç versin'

***

Daisy

Dün gece alemi kurtarmıştım ve kendimi bir kahraman gibi hissetmiştim. Sonunda gerçekten bir işe yaradığımı kendi gözlerimle görmüş, alemin beni kabul edişini fark etmiştim. O kadar mutluydum ki Vernon'la yatağımıza gidip arınma sırasında acı çekmek bile bu mutluluğumu bozmamıştı ama şimdi her şey değişiyordu.

Arınmadan sonra Vernon'a canavarlardan birinin hislerini görebildiğimi, hatta onunla iletişim kurabildiğimi söylemiştim. Vernon bana deliymişim gibi bakmış, bunun mümkün olmadığını söylemişti. Onlar hissedemez, iletişim kuramazlardı, onları olduklarından daha farklı bir şeye çevirmemem gerektiğini söylemişti Yine de ısrarlarıma dayanamayıp Oleg ve Prisha'mla konuşmak için ayin alanına kadar gitmeyi kabul etmişti.

Aynı şeyi onlar da söyledi, canavarlar hissedemez...

''Bakın, korkusunu hissettim!''

'' Korkuyu, ayininizi sabote etmek için kullandı Mash'ka, hepsi böyle yapar,'' dedi, Prisha'm sakince.

Gözlerimi ona çevirip ''Korkusunu kullandı ama sadece onu görebilmem için, beni yıkmak ya da ayini bitirmemi istemedi. Bakın, bana hissettirdiği korku beni yerimden dahi kıpırdatmadı. Sen söyle Prisha'm, eğitimlerde kaç kez korku canavarına yenildim? Ben cevap vereyim, her seferinde yenildim, çünkü korkuya dayanamadım ve pes ettim. Bu seferki de tıpkı eğitimlerdekiyle birebir olsaydı yine yenilebilirdim ama değildi. Hatta geçidi bile tutmaya çalıştı!''

Vernon kaşlarını çatıp ''Geçidi tutmak mı?'' diye sordu.

Bir an yerimde durup derin bir nefes aldım ve ''Geçitten çıkan ilk canavar oydu ve başka kimse yoktu. Bana korkularını gösterdi ve anladığımı fark ettiğinde umudunu hissettim. Onunla daha fazla iletişim kurmak istedim ama sonra başka bir canavar onun boynunu kesti ve yerine geçti, ardından geçit saniyeler içinde genişledi ve üç canavar birden ortaya çıktı. Bu kadar kolay genişleyebiliyorsa, neden Mazokra oradayken genişlemedi? Çünkü o buna engel oldu, sanırım onu anlayıp anlayamadığımı görebilmek istedi. Sana söyledim Vernon, ayini izlediğim ilk gün gördüğüm canavarla dünkü aynıydı ve o zaman da sana onu hissedebildiğimi söylemiştim. Mazokra beni hatırladı ve yeniden benimle iletişim kurmak istedi,'' dedim hızla.

''Diyelim ki hala bir şeyler hissedebiliyor ve bilinci hala yerinde, neden seninle iletişim kurmak istesin?'' diye sordu Vernon yeniden.

Omuzlarım düşerken ''Bilmiyorum ama onu anlayabildiğimi fark ettiğinde umutlandı. Belki de bizden yardım istiyor,'' diye cevap verdim.

''Onlara yardım edemeyiz Mash'ka.''

Prisha'mın sakin sesi öfkemi daha da alevlendi. ''Sürekli bunu söylüyorsun, onlara yardım edemeyiz, onlar hisleri ve ruhları olmayan boş bir kabuktan başka bir şey değil... Ama hislerle ilgili söylediğin şey tam bir yalan çünkü onu hissettim! Belki de yardım edebileceğimiz bir şeyler vardır ama sen buna inanmak istemiyorsun, hiçbiriniz istemiyor!''

Konuşurken ister istemez sesim yükseliyor, göğsümdeki baskı daha da artıyordu. Sanki patlamaya hazır bir bomba gibi hissediyordum kendimi. Prisha'ma doğru bir adım atıp tam önünde durdum ve ''O korkuyordu, dehşete düşmüş durumdaydı! Neden söylediklerime kulak vermiyorsun?''

Vernon nazikçe''Daisy,'' diye araya girmeye çalıştı ama durmadım, duramazdım çünkü kimse bana inanmıyordu ve bu kalbimi kırarken yalancı durumuna düşmek beni deli gibi öfkelendiriyordu.

Fısıltı Lordu ve Onun Küçük Kurtarıcısı ( -TAMAMLANDI- ) Where stories live. Discover now