Bölüm On Altı

3.3K 345 141
                                    

'Seni neyin yıktığını artık biliyorum sevgilim'

***

Daisy

Tuvalet masasına oturdum ve önümdeki çekmecelerden birini yavaşça açıp içine baktım. Tam da istediğim şey içindeydi.

Beyaz kalın ciltli defteri çekmeceden çıkardım ve kapağında yer alan altın renk şekillere baktım. İç içe geçmiş şekiller benim kutsal sembolüm, dolayısıyla gücümün bir kanıtıydı. Kalbim heyecanla kasılırken kabartmalı sembolüme dokundum yavaşça, parmak uçlarıma bıraktığı hissi tarif etmek imkansızdı. Bir defter hayal ettiğimde tam da bu şekilde olmasını dilemiştim ve olmuştu. İstediğim şeyin anında olmasına hala alışamamıştım ama zaman geçtikçe daha az garip hissettiriyordu.

"O nedir Mash'ka?"

Kia hemen arkamda durmuş, elimdeki deftere bakıyordu. Ona dönüp " Bir defter, eğitimlerde öğrendiklerimi buraya yazacağım. Ayrıca burada günler çok hızlı geçiyor ve bazen zamanı karıştırıyorum. İçine bir takvim çizeceğim, böylece günleri takip edebilirim, " dedim gülümseyerek.

Bu fikir bu sabah giyinirken aklıma gelmişti. Bu aleme gelişimin üzerinden kaç gün geçtiğini zar zor hatırlayabilmiştim ve bu biraz rahatsız edici bir histi. Bu yüzden kendime bir takvim hazırlamak istedim. Böylece geçen zamanı kolayca hesaplayabilecektim, çünkü zihnim kesinlikle bana bu konuda yardımcı olmuyordu. Ayrıca eğitimlerde bir sürü bilgi öğrenmiştim ve onları eğitim odamdayken rahatça hatırlayabilsem de oradan çıktıktan sonra zihnimde uçuk gidiyordu.

Şey, ezberim pek de iyi değildi.

Kia saçlarımı topuz yapmaya başlarken " Çizmek yerine kendinize hazır bir takvim de bulabilirsiniz aslında. Hem uğraşmanıza gerek kalmadan geçirdiğiniz zamanı bile öğrenebilirsiniz" dedi heyecanla.

Evet, tamamen hazır bir takvim de bulabilirdim ama çizmek daha eğlenceliydi. Ayrıca günleri büyülü bir takvim yerine kendi başıma takip etmek daha güvenilirmiş gibi geliyordu. Tek sebep bu değildi, normal hissetmeye de ihtiyacım vardı. Normalin ne olduğunu unutmaya başlamıştım çünkü.

Anılar bir bir zihnimde canlanmaya başlayınca yüzümdeki gülümseme bozuldu. Eğitimler başladığından beri bu çok sık oluyordu ve ara sıra Kia'da bunu fark ediyordu ama neyse ki soru soruyordu. Sormama nedenini biliyordum, o da benimle aynı yollardan geçmişti. Eğitimlerin ne denli yıpratıcı olduğunu biliyordu.

Çekmecede yer alan siyah pilot kalemi alırken " Evet, ama çizmeye karar verdim," dedim yavaşça, ardından derin bir nefes alıp zihnimi temizledim.

Daha en başındasın Daisy, daha hiçbir şey görmedin ve kafayı yemek üzeresin...

Kia'nın saçlarımı toplamasını bekledikten sonra defteri elime alıp içine şöyle bir baktım. İlk yarısı çizgisiz, diğer yarısı ise çizgiliydi. Defteri yan çevirdim, ardından kendime bir takvim çizmeye başladım. Önce belirli aralıklar bırakarak soldan sağa çizgiler çizdim, ardından yukarıdan aşağıya doğru aynı şekilde indim. Çizme işim bittiğinde ilk kutucuğa yüzüğü bulduğum tarih olan 15 Nisan 2022 yazdım, ardından çizdiğim boş alanlar dolana dek sıra sıra yazmaya devam ettim. Sonunda işim bittiğinde ortaya çıkan sonucu inceledim yavaşça. Çizgiler tıpkı cetvel kullanmışım gibi birbirine eşitti. Normalde düz bir çizgi bile çizemeyen ben için bu garipti ama bunu pek düşünmedim. Sonuçta kullandığım büyülü bir kalemdi.

Şimdi sıra kutucukların içini işaretlemekteydi. Burada geçirdiğim zamanı kabataslak hesapladım ve kutucukları tek tek çarpıyla işaretledim, ardından işaretli alanları saydım. Bugünü saymazsak on altı gündür buradaydım. Buraya gelişimin yedinci gününde evlenmiştim ki bu 21 Nisan'dı, bu tarihin yazılı olduğu kutucuğun içine küçük kalpler çizmiştim. Hatırlanması gereken güzel bir anıydı sonuçta. Sonraki gün de eğitimlerim başlamıştı ve unutmamak için o kısma da kutsal sembolümden hatırladığım bir şekil çizmiştim. Genel olarak bakıldığında uzun süredir burada değildim ama sanki aylar geçmiş gibi hissediyordum.

Fısıltı Lordu ve Onun Küçük Kurtarıcısı ( -TAMAMLANDI- ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin