54- (Samet-Axel ÖZEL BÖLÜM)

1K 105 146
                                    


Selamun aleyküm.

Bu denyolara özel bölüm isteyenler vardı, yazayım dedim. Umarım beğenirsiniz.

📿📿📿

"Rahatsızsan ben kullanayım mı?" Diye sordu Samet hafif çekingen bir tonda. Hem az önce Hoseok'tan öğrendiği şok edici bilgiler, hem de onunla yan yana olmak iyice gerilmesine sebep olmuştu. Axel'in burada, kendi memleketinde olması hala şaka gibi geliyordu ona. Zaten olayın gerçekliğini kavrayabilmesi de uzunca bir zamanını almıştı ya, neyse.

"Gerek yok, iyiyim ben. Hem senin ehliyetin mi var da kullanacaksın? Amel defterimizi kapatırsın sen daha şehre inmeden." Dedi Axel. Sakin başladığı cümlesi, uyuz olmuş ifadesiyle, göz devirerek bitmişti.

"Sanki senin var amına koyayım." Diye homurdandı huysuz bir şekilde, Samet. O, suyuna gitmeye çalıştıkça götü başı ayrı oynuyordu sanki Axel beyefendisinin, burnu düşse almazdı yani.
"Bir havalar, bir tripler. Sanki bana İngiltere prensi. Hem yaş sadece bir rakkkamdır bana göre."

"Geri zekalı ehliyetim olmasa arabayı nasıl alabilirim sence? Düşün bakayım biraz, belki beynini çalıştırabilirsin. Allah'ım sığır bu çocuk ya."

Göz devirerek başını olumsuz anlamda salladı ve geriye yaslandı Samet. "On sekiz yaşına girer girmez ehliyet mi aldın, işsiz göt veren?"

"Aldım amına koyayım, napacan?"

"Götünü si-tövbe estağfurullah, tövbe estağfurullah! Dua et özel dönemindesin..." Dedi Samet tehdit edici bakışlarını çekinmeden yanındaki sarışına yollayarak. Bir gün sabrı taşacak ve elinden bir kaza çıkacak diye korkuyordu artık. Çünkü bu sarışın, onun sabrını fena halde zorluyordu.

Alaycı bir şekilde güldü Axel. Bu çocuk ya harbiden üç IQ ya sahip, ya da gerçekten safın önde gideni diye düşündü. Hala tam manasıyla çözebilmiş değildi onu. "Tamam, ediyorum hemen. Allah'ım sana şükürler olsun ki Samet bana acıdı da götümü sikmiyor, çok sağol." Dedi sahte bir hüzünle havaya doğru ellerini kaldırıp.

"Direksiyonu tut amip, embesil göt lalesi."

"Kes sesini bok çuvalı."

"Sus lan buruşuk maymun götü."

"Tuvalet terliği."

"Islak tuvalet terliği!" Dedi Samet hafifçe sesini yükseltip, Axel'in söylediğinden daha beter bir hakaret etmenin vermiş olduğu zevkle birlikte daha da şevke gelirken.

Tiksintiyle yüzünü buruşturup "Manyaksın sen, biliyorsun değil mi?" Diye mırıldandı bıkkın bir sesle Axel. Bu çocukla baş edilmezdi.

"Hee manyağım, sus da yola odaklan. Ötme tepemde cırrık kuşu gibi."

"Off o ne ya? Cırrık kuşu diye de bir şey var mı yok mu onu bir araştıracağım."

"Var, bizim köyde var."

"Anca senin köyünde olur zaten, git köyünde yaşa ya." Bir elini boğazına sarıp kendi kendini boğarken, "Ay boğacağım kendimi." Diye bağırarak isyan etti. Tamam, iyiydi hoştu ama canından bezmişti artık. Hiç mi altta kalmaz, hiç mi uslanmazdı ulan bu çocuk?

"Canın cehenneme, göt lalesi."

Kısa bir an yanındaki kekoya, başını iki yana sallayarak 'senden adam olmaz' bakışları atsa da, sonunda şehre vardıkları için tekrar önüne döndü ve arabaların vızır vızır geçtiği yolda daha dikkatli ilerlemeye başladı.

DAEGU KEKOSU - SOPEWhere stories live. Discover now