47

1.1K 130 174
                                    

Delayli ramazan bölümlerine hoş geldiniiizzz ✌️ yorum bekliyorum 💋
.
.
.

Yaşadığım curcuna beni germek yerine anlamsız bir sevinç yaratmıştı içimde. Evin içi öyle kalabalıktı ki gürültüden kimsenin ne dediği anlaşılmıyor ama yine de konuşmaya devam ediyorlardı. Ben her halükarda anlamayacaktım gerçi ama neyse. Herkes bizi çok güzel karşılamış, ilk kez gördüğüm insanlar bile çoğu akrabamdan daha cana yakın davranmıştı.

"Yavrum çok değil mi o?" Dedi Yoongi kulağıma eğilip, fısıltıyla. "Rahatsız olma sonra."
Bir bana bir de elimdeki kocaman, baklava dolu tabağa bakıyordu. Kendisi adana dürümleri gömerken sıkıntı yoktu, benim yediğim beş dilim baklavaya çok diyordu, uyuz! Mehtap abla, çok sevdiğimi görünce tabağı elime tutuşturmuştu. Ben de yiyordum işte, ne yapsaydım, geri mi çevirseydim?

"Çok sevdim ama, ne yapayım?" Dedim kaşlarımı çatıp, bir dilimi tek seferde ağzıma attıktan sonra. Dolu yanaklarıma bakıp dişlerini sıktı ve bir şeyler mırıldanarak başını salladı sağa sola.

Adana'ya ineli birkaç saat olmuştu ve geldiğimizin haberini alan herkes peş peşe doluşmuştu eve. İlk başta biraz çekingen dursam da herkes öyle samimi davranıyordu ki sonradan açılmıştım ben de ister istemez.

Azimli keko duvarı delmişti. Üniversite tercihlerini birlikte yapmış, liseden mezun olmasının getirdiği rahatlamayla derin bir nefes almıştık sonunda ve tatil için Türkiyeye gelmiştik. Eh, darısı başımaydı artık.

"Bir hava mı alsak, Samet'im?" Dedi Yoongi benim üzerimden, yanımda oturan Samet'e doğru eğilip, fısıltıyla. "Harman kaldım yeminle."

"Balkona çıkalım, abim."

İkisi odadan çıkmak için ayaklanırken ben hala ağzıma baklavaları sokmaya çalışıyordum ama Yoongi elimden tutup çektiğinde, tabağı bırakıp peşine takılmak zorunda kalmıştım.

"Yavaş be!" Diye isyan ederken umursamadan arkasından çekiştirmeye devam etti balkona çıkana kadar. Göz devirip elimi kendime doğru çektim ve durmasını sağladım. Arkasını döndüğünde, ne olduğunu anlayamadan elini ısırınca ilk başta irkilmeyle donup kaşlarını çatsa da yüzümdeki muzip ifadeyi gördüğünde, anında ifadesi yumuşadı ve tatlı tatlı baktı yüzüme.

"Kurban mı olayım illa? Şu güzelliğe bak, fıstığım benim." Diyerek hala birleşik olan ellerimiz sayesinde beni kendine çekti ve kalabalıktan sıyrılmanın rahatlığıyla boynumdan öptü sıkıca. "Ohh!" Diyerek geri çekilirken, bir haftada bu hissi ne kadar özlediğimi bir kez daha fark etmiştim.

Kollarımı boynuna sardım ve iyice yaklaşıp, Samet'in yanımızda olmasını umursamadan kışkırtıcı bir yavaşlıkta dudaklarını öpmeye başladım. İkisi de bu hareketi beklemiyor olacak ki Yoongi'nin bedeni kasılmış, Samet'in de boş muhabbetinin sesi anında kesilmişti.

Parmaklarım, ensesindeki yumuşak saçların arasında gezerken alt dudağını emerek öptüm ve geri çekilmeden önce, öptüğüm için büzülen dudaklarını ısırdım aynı anda.

Bu sefer ben "Ohh!" Deyip uzaklaştığımda, Samet'in "Tövbe estağfurullah." Diye mırıldanmasını duysam da umursamadım.

Yoongi'nin yüzündeki o şaşkın ama bir o kadar da arzulu ifade, tekrar dudaklarına yapışma isteğimi körüklese de kendimi dizginlemeye çalıştım ve ona arkamı dönüp göğsüne yaslandım.

Ortamdaki garip havayı dağıtmak için "Baklava çok güzel." Dedim Yoongi'nin boynuna başımı yaslarken, hiç ayrı kalmak istemiyordum.
"Annenin ellerine sağlık."

DAEGU KEKOSU - SOPETahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon