44

1.3K 138 191
                                    


Pek içime sinen bir bölüm olmadı ama siz yine de oy ve yorum atmayı ihmal etmeyin yavru ceylanlarım 📿 öptüm hepinizi kooccaman 😽
  ...
-----------------------------


"Ömrüm!"

Abartılı bir şekilde göz devirerek başımı, bacaklarının arasında uzandığım çocuğa çevirip bakarken o, hiç umursamadan, rahat bir şekilde sırıtarak eğleniyordu benimle.

"Bakma öyle derinden, kalbim oynar yerinden, Allahsız ceylanım."

Göz kırparak söylediği şeye artık dayanamayıp ben de güldüm ve daha fazla coşmaması için başımı çevirdim. Televizyonda oynayan mafya dizisi içimi baysa da bir süre Yoongi'nin bakışlarından uzak durmak için izlemeye  başladım. Olur olmadık şekillerde Samet'e rezil olmam yetmezmiş gibi bir de çocuk yanı başımızdayken böyle konuşması delirtiyordu beni.

"Çok geziyorsun, Erdal. Çok gezenin ayağına bok bulaşır."

"Çok geziyorsun, Erdal. Çok gezenin ayağına bok bulaşır."

Samet ve Yoongi aynı anda dizideki adamın repliğini söylediğinde, şokla onlara baktım bir süre. Kim bilir kaç bininci kez izliyorlardı Allahın kekoları.

Yoongi, yanağımdan makas alıp üstüne bir de 'şap' diye bir ses çıkararak öperken, dirseğimle karnından iterek uzaklaştırmaya çalışsam da başarılı olamamıştım, üstüme abanıyordu resmen hayvan!
"Götünü yerim ha!"

"Üff yılışma sülük gibi, ne bu be!"

"İki gözümün çiçeği ya, nasıl da seviyor beni!" Dedi sahte bir gülümsemeyle ama şaka yaptığını belli eden bir ifade vardı yüzünde.

"Senin ifadeni sonra alacağım ben." Dedim fısıltıyla, Samet'in duymaması için. "Hele bir yalnız kalalım da..."

"Ne yapacaksın lan?"
Gözlerinde oluşan parıltılarla birlikte bedeni de heyecanla kıpırdanırken yüzünü, yüzüme yaklaştırdı.
"Ceza ver, Allah peygamber aşkına."

Arsız konuşmasıyla gözlerim şokla büyüyüp, alık alık bakakaldım suratına ama bu saniyelik şoku, Samet'in imalı kıkırtısı bozmuş, anında silkelenerek kendime gelmiştim.

"Sen kudurdun iyice he." Diye tıslar gibi konuştuğumda, aynı hıyar arkadaşı gibi sırıtarak bakıyordu. "Rahat dur, almayayım ayağımın altına."

Utancım her geçen gün git gide azalsa da hala bir miktar devam ediyordu. İlk kez sevgilim oluyordu, ilk kez seviyor ve seviliyordum. Bu utangaçlığı uzun bir süre yenemeyeceğimden emindim bu yüzden.

"Axel iti gelmiyor mu, hayırdır?"

Samet'in bariz bir sinirle söylediği şeyle sinirli bakışlarımı ona çevirdiğimde, umursamaz görünmeye çalışıyordu ama ses tonu ele veriyordu her şeyi.

"Ne o, çok mu özledin?" Dedim iyice üstüne gitmek için dalga geçer gibi bir tonda. O, her yakınlaşmamızda yırtık dondan çıkar gibi çıkmakta sorun görmüyorsa, ben de onu sınamakta bir sorun görmüyordum. Hak ediyordu.

"Sorma, bir özledim bir özledim. Öldüm özleminden."

Göz devirerek söylediği şeye bıyık altından gülerek iyice yaslandım Yoongi'nin göğsüne. Samet'e haber vermeden Axel'i de çağırmıştım ve duyduğu anda kudurmuştu resmen ama yapacak bir şey yoktu. Ben bir şey yapmasam bu iki aptalın icraata geçmeye hiç niyeti yoktu.

Dakikalar geçip, Axel hala gelmeyince ben de meraklanmış ve tam aramak için telefonumu almıştım ki zil sesiyle doğruldum uzandığım yerden. Benimle birlikte Samet de rahatsızca kalkmıştı hayvan gibi yayıldığı koltuktan. Pis pis sırıtmak istiyordum aynı onun yaptığı gibi, suratına doğru kahkaha atmak istiyordum ama onun kadar vicdansız değildim neyse ki.

DAEGU KEKOSU - SOPEWhere stories live. Discover now