30. Bölüm

188 58 399
                                    

Birkaç haftanın ardından tekrardan hepinize merhabalar -hayırlı kandiller! Umarım iyisinizdir. Bu bölümün içinizdeki burukluğa bir nebze de olsa iyi gelmesini isterim. Keyifli okumalar dilerim. 🫦

(28. Bölümün sonu)

Karşılarındaki büyük kral tahtında oturan Kraliçe Nua, yanındaki muhafızları, naipleri ve Tuyon Kam'la Kraliçe'ye bakakaldı. Suiyesi omzuna vurarak yanından geçip annesine giderken Vulcan kendine küfretti, Rona da içinden aynısını yapıyordu.

Kraliçe Nua ayağa kalktı ve "Hoş geldiniz, hoş geldiniz, sevgili Rona, Suiyesi..." dedi yanına gelirken Rona'nın. Sonra eliyle diğerlerini de işaret etti. "Ve sizler elbette. Biz de sizi bekliyorduk."

Fire on fire would normally kill us
But this much desire, together, we're winners
They say that we're out of control and some say we're sinners
But don't let them ruin our beautiful rhythms
'Cause when you unfold me and tell me you love me
And look in my eyes
You are perfection, my only direction
It's fire on fire
~Fire On Fire, Sam Smith

Puhu

"Harika, müthiş, muhteşem, mükemmel, daha beter olamayacak kadar hem de!" diye Puhu'nun yanında sinirle soludu Kuzgun.

"Cidden bir bu eksikti." diye ona katıldı Kerkenez de. Şaşkınlıktan ağzı açık kalan ve Suiyesi'ne bakan Vulcan'ın yanağına uyarı maksatlı hafif bir tokat attı. Vulcan, biraz önce okla yaralandığından muhtemelen canı acımıştı ki yüzünü buruşturdu. Ardından da aldatılmış ve kandırılmış yüz ifadesinden kurtuldu ve yeniden pis sırıtışını yüzüne bir maske gibi oturttu. Hangisi gerçek tepkisiydi Puhu anlamakta güçlük çekiyordu.

Suiyesi, Puhu'nun gözleri önünde annesi olan Kraliçe'ye sarılırken Kraliçe Nua bakışlarını Rona'dan çekip Puhu'ya yöneltti. "Beni dostlarınla tanıştırmayacak mısın Rona'cığım?" dedi aldatıcı, tatlı sesiyle.

"Babamın," derken kendini zorladığı belliydi. "tahtında böylece oturmaya hakkın yok! Konsey daha toplanmamış olmalı, cenaze töreni bile düzenlenmedi onun." dedi Rona, Nua'nın üzerine doğru yürüdüğünde Kraliçe'nin iki yanından siyahlı yas giysilerini kuşanmış muhafızlar gelip Rona'nın önünü kestiler.

"Ah, ona kızmaya hiçbirimizin hakkı yok. Hiçbir şeyden haberi olmaması kendi suçu değil sonuçta, değil mi?" dedi Kraliçe Nua Suiyesi ve Kraliçe'ye yandan bakarak. "Canım benim," diyerek Rona'nın kollarından tutan muhafızlara onu bırakmaları için işaret verdi ve ellerini Rona'nın omuzlarına koydu. Rona anında bir adım geri çekilerek bakımlı ellerden kurtuldu. "Baban için halka açık bir cenaze töreni yapmak isterdik elbet ama krallığın durumu malum." dedi ve başını küçük hareketlerle salladı. "Onu gömdük. İstersen mezarına gidebilirsin tabii, konuşmamızın ardından."

Puhu, Rona'nın çöken omuzlarını gördüğünde ne olursa olsun en azından onun cenazesine katılmak istediğini anladı. Bunu hiç düşünmemişti. Aklı Kanlıkanat çocukları, Balıkçıl, Suiyesi ve tabii Kuzgun tarafından oldukça karıştırılmıştı.

Vulcan, Rona'nın yanında durup sırtına avucunu yasladığında Puhu da söze atıldı. "Neden buradayız, sözü uzatmanıza göre yok."

"Sen Puhu olmalısın." diye süzdü kendisini Kraliçe Nua baştan aşağı. Puhu rahatsızlıkla yerinde kıpırdanmamak için bacaklarını mermer zemine çiviledi ve ellerini yumruk hâlinde bacaklarına sabitledi iki yanında. Kraliçe Nua'dan altta kalmamak için aynısını ona yaptı ve bedenini süzdü.

VE LANET SONA ERERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin