20. Bölüm

249 83 525
                                    

Herkese bir yeni bölüm günü olan cuma akşamından selamlar! Kutsal Patates, keyifli okumalar diler... 📜

I'm a wanted man
I got blood on my hands
Do you understand?
I'm a wanted man
~I'm A Wanted Man, Royal Deluxe

(19. Bölümün sonu)

Kelpi güverteye çıkarken Hertel yeniden Kroneta'ya çıktıkları yolda balıklarını yemeye başlamıştı.

"Miço'm, Miço'm, Miço'm!"

Puhu

Denizdeki ikinci günleri kağıt oynayarak, eski gazeteleri okuyarak, büyü çalışarak ve Kelpi'nin sırf denizde geçtiği için biriktirdiği kitapları inceleyerek geçmişti.

"O kitapları toplaman çok saçma." demişti Golfino Puhu'nun elindeki kitapları görünce.

"Denizi özlüyorum." demişti Kelpi'yse.

"Zaten her gün, tüm günümüz denizde geçiyor, Kelpi." diye yakınmıştı Golfino ama Kelpi'nin tek yaptığı saçının tamamını bir taraftan diğerine atmak olmuştu.

Kuzgun ve Puhu'nun hatta Rona'nın gücüyle ilk gün hızla yol almışlardı. Beklediklerinden daha erken Kroneta'ya varacaklardı. Ta ki bir fırtınaya denk gelene dek. Ve bu fırtına kesinlikle büyüyle engellenebilecek gibi değildi, sadece kendilerine bir koruma kalkanı yapabilmişlerdi.

Şimdi de hepsi alt kattaki ortak alanda oturuyordu. Rona cam bir kaba koydukları bir mercan balığını büyüsüyle istediği tarafa çekmeyi deniyordu. Yanında Kelpi vardı. Vulcan Rona'yı ve Golfino da Kelpi'yi sinir etmekle uğraşıyordu.

Kuzgun'un başı kendi dizindeydi ve bir gazeteyi okuyordu. Kuzgun başını çevirdikçe Puhu'nun bacağından yukarı bir sızı yayılıyordu. Puhu dikkatini dağıtabilmek için kitap okuyordu ama aklı dizlerinde yatan Kuzgun'daydı.

Kuzgun sayfayı değiştirip başını oynatırken Puhu yine dudağını ısırıyordu ve neyse ki Kuzgun'un onu o koca sayfanın ardından görmediğini düşünüyordu.

Genç adamdan yükselen ateş içini ısıtmıştı. O güne kadar günlerini hep üşüyerek mi geçirmişti, diye sorguladı kendisini.*

Puhu, kitabın kapağını bir hışım kapattı. Bu kitap bile kendisiyle resmen dalga geçiyordu. Sonra konuşan Kelpi'yi dinlemeye karar verdi.

"Nasıl tanıştık? Bunu sen mi anlatmak istersin yoksa ben mi anlatayım Miço'm?" Golfino artık "Miço" lafına takılmıyordu. Belki sonundaki sahiplenme eki hoşuna bile gidiyordu.

"Sen anlat da biraz keyiflenelim." dedi Golfino.

"Peki o zaman, bunu sen istedin. Başlıyorum. Ardıç, dinliyor musun? Bak bir daha anlatmam. Zaten Rona sormasa hiç anlatmazdım da."

Rona "Dinliyorum, dinliyorum." diyerek balığı kendi haline bıraktığında Kelpi halinden hoşnut tanışmalarını anlatmaya başladı.

"Babamın küçük bir ticaret gemisi vardı. Annemin kim olduğunu bilmiyorum. Yıllar önce bir kıyıda babamın yaptığı kaçamağın sonucunda olmuşum ve babam bana sahip çıkarken annem çok genç olduğu için beni istememiş. Sanki ben onu çok istiyordum ya! Ayrıca babam hep 'Yaptığım en doğru kaçamaktı.' diye bahseder benden."

"Buraları geçsen mi acaba?" dedi Golfino yüzünden ne düşündüğü anlaşılmıyordu hatta gözlerinde belirecek aurasını bile gizliyordu bir şekilde.

VE LANET SONA ERERWhere stories live. Discover now