Koyu kahveleri beni içine çekerken sertçe yutkundum.
" İkimizin arasındaki şeyi sende farkındasın zaten, uzun uzun anlatmayacağım hissettiğim şeyleri..." dedi bakışları benden ayrılmazken. Evet farkındaydım.

Şahin her zaman net bir insandı, hiçbir şeyi gereksiz uzatmıyordu ve vakit kaybından hoşlanmıyordu bunu öğrenmiştim. Ve o kadar kendinden emin kuruyordu cümlelerini özeniyordum.

" Bir şey söylemeyecek misin?" diye sorduğunda dudaklarımı yaladım.

" Ben şaşırdım..." dedim şaşkınlığım sesime yansımıştı.
" Yani ne ara, nasıl, ne zaman?" dedim anlamazken. Ne diyeceğimi bilememiştim.

" Senden ilk ne zaman etkilendiğimi mi soruyorsun?" dedi dudağının kenarı kıvrılırken.
" Hmm bir düşünelim..."

Gözlerini kısıp düşünüyormuş gibi yaptığında gülümsedim.
" Galiba doğum günümü kutladığın gün..." dedi bakışlarını bana çevirip.
" O gün baya baya senden etkilendiğimi farkettim..."

Kafasını yüzüme yaklaştırıp gözlerini kıstı. " Sonrasında da zaten bedenlerimiz birbirini tanıdı..." diye fısıldadı.

Birbirimizi tatmin ettiğiniz günden bahsettiğini anladığımda heyecan basarken gözlerimi kaçırdım. O şey Şahin'in doğum gününde gerçekleşmişti.

" O günden sonra da seni hep yanımda..." Kolunu belime sarıp seri bir hamleyle kendine çekti.
" Kollarımda istedim..."

Ellerim sert omuzlarında yerini bulurken onun gözleri elalarıma kilitlenmişti.
" Belli olmaz, belki birgün sende benimle aynı duyguları paylaşırsın..." dedi yumuşak bir sesle. Bakışları dudağıma kaydığında benim bakışlarım da onun dudaklarına kaymıştı.
" Belkide zaten paylaşıyorsundur..." diye devam etti kısıkça.

Heyecandan boğazım kuruyordu. Şahin'den etkilendiğimi inkâr edemezdim ama o kadar ani olmuştu ki bunu idrâk etmek için zamana ihtiyacım vardı. Ben daha düne kadar benim gibi bir sokak çocuğuna neden baksın ki diye düşünüyordum.

Boğazımı temizleyip " Bana biraz zaman ver olur mu?" diye sordum kısık bir sesle. Diyorum ya böyle durumlarda sesim ya içime ya kıçıma kaçıyordu.

Gülümseyerek boynuma yöneldi. Yüzünü boynuma gömüp derin bir nefes aldı ve sert bir öpücük kondurdu. Sıcak dudağı yumuşak bir şekilde tenime değince refleksle alt dudağımı ısırdım.

Hafif geri çekilip sakallı yanağı yanağıma değecek şekilde durdu.
" Hayır dememen bile benim için bir cevap aslında..." diye fısıldadı kulağıma. Gözlerimi kapattım.
" Ama istediğin gibi olsun, zaman senin..."

Gözlerimi yavaşça açıp kafamı salladım ve dudaklarımı birbirine bastırdım.

" Akşama gazinonun sürekli müşterileriyle dost yemeği var, seninde gelmeni istiyorum..."

Kaşlarım havalırken yüzüne baktım.
" Bende mi geleceğim?" diye sordum heyecanla. " Olur..." dedim hemen ardından gülümseyerek. Evde oturmaktan sıkılıyordum.

Gülümseyip burnumun ucuna bir öpücük kondurdu. " Git hazırlığını yap hadi..."

Üç saniye kadar birbirimize baktığımızda o anda içimden gelen bir şeyi yaptım. Omuzlarına tutunup parmak ucumda yükseldim ve yanağına bir öpücük kondurdum. Yüzüm ateş alev yanarken arkama bakmadan hızla odadan çıktım.

Aslında bu yoktu. Öyle bir içimden geldi...

Muhtemelen Şahin'de şaşkınca olduğu yerde kalmıştı. Şaşırmış yüz ifadesini görmek istedim bir an. Odanın kapısının önünde durup sesli bir nefes verdim ve ellerimle kendime yelpaze yaptım.

PALYAÇO  [GAY] Where stories live. Discover now