Halay Başı |Texting

Özel Bölüm'4

Hoş geldiniiz🙋🏻‍♀️🙋🏻‍♀️

---

Adel:Bıktım senden ne zaman boşancaz biz

Sinan:Sen ne zaman istiyorsan bebeğim

Adel:Hemen şimdi boşanalım

Sinan:Gece gece mahkeme salonu bulamayız sen yarını bekle

Adel:Tamam yarını beklerim

Adel çevrimdışı.

Avucumdaki peçeteyi akan burnuma götürdüm ve seslice sümkürdüm. İnşallah sümkürdüğüm ses Sinan'a kadar gitmiştirde midesi bulanmıştır. Amin Allah'ım.

Üzerimdeki pikeyi ayağımla ittirdim. Terlemiştim, birde kocam yüzünden ağlıyordum iyice afakanlar basıyordu.

Adel:Allah belanı versin

Sinan:Öyle söyleme bela dönüp dolaşıp sana gelir

Adel:Gece gece hamile karını ağlattın

Sinan yazıyor...

Adel:Geber

Sinan çevrimdışı.

Bedduam hemen tutmuş muydu?

Ne oldu birden kalp krizinden öldü mü? Niye çevrimdışı oldu ki? Ölüpte düşşe sesini duyardım içerden hiç pat diye ses gelmemişti.

Adel:Küstün mü?

Adel:Tamam geber demedim küsme ya

Adel:Ağlarım ki Sinan

Yatak odasının kapısı açılıp içeri Sinan girdi. Kapıyı çarparak kapattı önüne dönüp elindeki tabakla bana doğru geldi. Hiç gelmeseydi daha iyiydi bu ne böyle öldürecekmiş gibi davranıyor.

Elindeki tabağı bana uzatıp kendini de yanıma bıraktı. "Şu turşucuklar yüzünden bana geber dedin ya." Tabağın içinden bir turşu alıp yedi. "Asıl ben sana kırıldım."

Tabaktan istemeye istemeye bir turşu aldım. İstemem yan cebime koy misali yemeye başladım. "Ben senin iyiliğin için söylüyorum. Sen ise her şeye ağlıyorsun Adel. Al gece gece ye turşuları ama sonra Sinan uyuyamıyorum ben deyip de ağlama."

"Ama uyuyamazsam ne yapacam?"

"Yeme turşuyu, uyursun o zaman."

Başımı boynuna koydum. Ben böyle ona sırnaşınca hemen yumuşuyordu. "Ama anlamıyorsun ki canım çok istedi diyorum."

"Senin bu canın neden sabahları bir şey istemiyor."

Bir turşu alıp ağzına götürdüm. "Yo sabahları da çekiyor. Gidip rahat rahat yiyorum.Ama geceleri yiyemiyorum."dedim başımı boynuna biraz bastırıp. "Kocam sağolsun."

Eliyle alnıma hafiften vurdu. "Kocanın bir bildiği var demekki de böyle davranıyor."

"Kilo almamdan korkuyor sanırım."

Bir şey demedi. Eliyle çenemi tutup yukarı kaldırdı başımı. Göz göze geldik. "Gerçekten de böyle mi düşünüyorsun?"

Gözlerim doldu yine. "Ya ne. Niye yedirmiyorsun o zaman. Kilo alırım diye değil mi?"

"İçindeki küçük şey mi sana düşündürüyor bunları?"Burnunu burnuma sürttü.

"Yok."

Ben kucağımda duran tabağı unutup biraz daha Sinan'a yaklaştım. Sinan tabağı tutup içinden bir turşu daha aldı ve ağzıma soktu. "Bu gece yeter bu kadar turşu."