6.4

29K 1.6K 48
                                    

Gecenin bir yarısı Sinan beyin isteği ile görüntülü konuşuyorduk.

Daha doğrusu o konuşuyordu ama ben yatakta yan dönmüş gözlerim kapalı onu dinliyordum.

Konuştuğu konu ise evlilik.

Evliliğimiz!

Hemen olmasını istediği evliliğimiz!

Sinan azmış arkadaşlar hemen evlenmek istiyor.

"Bence düğüne gerek yok." Kuduruk ya valla. "Düğün parası ile gider balayını ikiye katlar öyle yaparız."

Bende aynı fikirdeyim canım.

Yorganı biraz daha kafama kadar çekip boğulana kadar kafamda tuttum. Ev buz gibiydi. Kıçım buz kesiyo buz.

Sümüğüm akacağı sırada donuyor kalıyor yani.

"Bence de acılı dürüm yiyelim."

Ne?

Acılı dürüm mü?

Sinan acılı dürüm mü yiyiyor?

Gözlerimi açıp telefonun ekranına burnunu sokan Sinan'ı gördüm.

Hani dürüm nerede?

"Kınıyorum seni sevgilim. Düğünümüz hakkında konuşurken niye gözün açık değil. Git acılı dürümle evlen sen."

Sinancığım bebek kaç aylık?

Ne bu tripler anlamadım ki.

"Ya ben seni dinliyorum ama."

Sinan daha da kameranın dibine girip"Ama ben senin güzel gözlerini göremiyorum."dedi.

"Yaa şapşik. İstersen senin çillerinle benim gözümü değiştirebiliriz." Tabi ki şaka.

"Uykusuzluk kafa yapmış sende."

"Bi ninni söyle de uyuyayım."

Gözlerimi kapatıp Sinan'ın ninni söylemesini bekledim.

Ama ninni söylemek yerine o da yatağına yattı. Bakışacak mıydık böyle?

Yanında olsaydım da çillerini öpseydim be kurt bakışlım.

"Bugün annenler geldi."

Ah anne ya. Sinan'a kini hâla bitmemiş mi? Kim bilir neler dedi Sinan'a.

Sinan yüzümün düştüğünü anladığında hemen konuşmaya başladı. "Bu sefer bir şey demedi. Yani dedi ama kötü bir şey demedi. Geçti galiba bana olan öfkesi."

Sonunda yani.

"Yani gelipte sana sövmediğine göre geçmiş."

Sinan kararsız bir şekilde. "O zaman evlenmemize izin verir değil mi?"dedi.

"Annem izin verir vermesine de sor bakalım ben seninle evlenecek miyim?"

Şaka. Tabi ki evlenicem.

"Tabi ki evleneceksin. O kadar öptürdüm kendimi. Namusunum artık senin kızım. Töre gereği evlenmemiz gerek."

Bir kaşımı kaldırıp sordum. "Nerenin töresi bu? İstanbul'un mu?"

"Cık. Benim törem bu. Seninle evlenmemiz kesin ve kesin zorunludur."

"Ya canım beni ne kadar da seviyor zorunlu töreyle evleniyorum."

"Öyle deme çok güzel valla ya."

Ne güzel? Töre mi?

"Ya sen şimdi evlenmeyelim diyorsun da. Ben 24 yaşındayım yavrum. Bizim ne zaman çocuğumuz olacak?"

"Daha çok vaktin var Sinan. Şimdi sana çocuk şeylerini anlatamayacam çok uykum var."

"Peki."

Tek gözümü açıp Sinan'ın sıfatına baktım. Üzülmemişti. Tamam sıkıntı yok o zaman.

Sinan'ın bana baka baka benim de arada uykumun bölünmesi ile gözlerimi aça aça bitti gece.

---

Halay Başı |TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin